Evet ilk bölümle başlayalım. İlk defa testing yazıyorum ve asker konuları hoşuma gidiyor diye hobi olarak yazma kararı aldım.
Multimedia: Daniel İllescas (KADİR)
...
05XX: Komutanım müsait misiniz bilmiyorum ama benim son müsait olduğum dakikalar.Ondan yazacağım.
+05YY(çevrimiçi): yazıyor...
+05YY: Kimsiniz?
05XX: Nasıl ya? Bu kadar kolay mı ulaşacaktım.Neyse zamanım yok. Komutanım ben sizden hoşlanıyorum ama böyle deli gibi.Şimdi bu beni ne ilgilendirir diyeceksiniz. Doğru.Numarasını bildiğim tek kişi sizsiniz komutanım ve ben kaçırıldım.
05YY: Kaçırıldın mı? Neden polisi aramadın?
05XX: Komutanım çok zekisiniz. <3Çünkü bu öldürülmeden önceki son isteğimdi. Polisi aramama izin vermezlerdi. NEYSE SÜRE DOLDU KOMUTANIM HOŞÇAKALIN!Ha bu arada son olarak Toroslarda avcı çok olur komutanım. Pınarın başında bekleyen bir otçul olmayın!
...
Yıllarca sevdiğim adama son sözlerim koordinatlar olmamalıydı. Zeki biri olduğunu düşündüğüm için dediğim bu sözleri biri bana dese ne diyor bu embesil derdim ama işte hayat nelere kadir. Anlar mıydı bilmiyorum. Tek düşüncem en azından belli bir mezarım olmasıydı. Elimden alınan telefonla titreyen vücudumu zapdetmeye çalışıyordum. Kendime sarılıyor gibi birleştirdiğim kollarımla birlikte gözlerimi sıkıca kapattım.
Beni hatırlayan biri olurdu değil mi?
Mezarıma gelen birileri?
Beni sevdiği için özleyen birileri?
Beni terkeden anne ve babam bunları düşünse zaten beni bırakmazdı ama en azından komutanım beni bir anı olarakta olsa hatırlardı değil mi?
Silahın patlama sesiyle birlikte ufak bir cızırtı kulaklarımı tırmalamaya başladı. Vurulmuştum değil mi? Ölüm böyle bir şey miydi?
Ölürken herkesin yalnız olduğunu duymuştum ama böylesine bir yalnızlık değildi bence. Issız ormanda hayvanlara yem olacak bedenimi hayal ederek ölmek istemezdim. En azından sevdikleri yanlarında olurdu değil mi?
İyi şeyler düşünmeye çalıştım. Kadir'le ilk tanışmamızı mesela. Hayatımdaki tek iyi anım komutanımla tanışmaktı.
...Flashback...
"Sırf yetimsin diye sana iyi puan veriyorlar. Hocalara acıtasyon yapmaktan keyif alıyorsun değil mi?"
Yaklaşık dört yılımı burslu geçirdiğim özel üniversitemde yine dört yıllık olan arkadaşımla bu tartışmayı yaşıyordum. Yıllar sonra insanların neler göstereceğini bilemezdin. Oturduğumuz kafede dalgayla karışık söylediği şeylerin miktarı yavaş yavaş artmış ve sonunda kırıcı bir hal almıştı.
"Dört yıldır arkadaşı olduğun birine bunu söylemek ne kadar doğru?" dedim alayla gülerek.
"Ne demek o?" dedi çemkirerek.
"Dört yıl boyunca arkadaşım olan birinin gelip duygu sömürüsü ile bir şeyleri elde ettiğimi söylemesini diyorum. O zaman sende bana acıdığın için merhamet mi gösteriyordun. Ne kadar onurlu ve haysiyetli birisin sen öyle. Duygulandım Sema." dedim arkamı dönüp giderken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım Kaçırıldım! (YARI TEXTİNG)
Chick-Lit+Komutanım müsait misiniz bilmiyorum ama benim son müsait olduğum dakikalar Ondan yazacağım. - Kimsiniz? +Nasıl ya? Bu kadar kolay mı ulaşacaktım. Neyse zamanım yok. Komutanım ben sizden hoşlanıyorum ama böyle deli gibi. Şimdi bu beni ne ilgilendiri...