Emanet

Cengaver "İlk Temas"

Öğle tenefüs zili çalınca vakit kaybetmeden kantine doğru yola koyuldu bizim hepsi 1 ekibi. Okul kalabalıktı ve tenefüslerde özellikle öğle arasında kantin çekilmez bir hal alıyordu. Hızlı hızlı kantine yürüdüler ve sıraya girecek oldular. O anda arkalarından lise sonların kalabalık bir öğrenci gurubu güldür güldür kantine geldi ve sıraya doğru abandılar. Ayse tezgahın önünde ezilecek gibi oldu bir an ama nedense okadar baskıya rağmen bişey olmadı Ayşe'ye. Herkes istediği şeyi kantin görevlisine yüksek sesle söylüyordu içeride yüksek bir gürültü vardı. Ayşe bir an irkildi. Kalçasının üst tarafına beliyle birleştiği yere doğru bir baskı hissetti. Ensesinde sıcak bir nefes. Galiba Düşündüğü sey oluyordu. Bir genc kıza yapılacak en son sey. Ayşe ezilmediğine hala inanamayan şaşkın moddan çıkıp hışımla arkasını döndü ve öylece kala kaldı. Cenk tam arkasındaydı. Ellerini tezgaha koymuş ona yukardan bakıyordu. Ayşeyi ezilmekten Cenk korumuştu. Ama Ayşe'yi asıl vuran nokta bu değildi. Cenk in çantası sırtında değil önünde asılıydı. Ayse'nin düşündüğü durum tamamen yanlıştı. Cenk böyle bir inceliği düşünüp çantasını önüne asarak istenmeyecek bir durumdan korumuştu kendini ve onu. Cenk "daha fazla burada duracak olursak beraber ezilicez bilmem farkındamısın? Hemen alacağını al da çıkalım" diyerek gülümsedi. Ayşe şaşkın şaşkın çayını ve tostunu aldı ardından arkasını döndü. Cenk baktı ki bu çay sıradan çıkana kadar dökülecek. Hemen çayı elinden almak için davrandı. Ayse Cenk in niyetini anladı ama elini elinin üzerinde görünce bisey diyemedi verdi bardağı. İşte ilk temas orada oldu Cenk'le. Cenk bardağı havaya kaldırarak sıradan çıkıyordu Ayşe de onun açtığı koridordan ilerliyordu. Sıradan çıkınca Ayseyi kızların yanına bırakan cenk "herzaman yanında yada arkanda ben olmam dikkat et" dedi sakayla karışık ve göz kırptı. Ardından arkasını döndü ve kantinden çıktı. Ayşe de dahil kızların nutku tutulmuştu adeta. Hemen kantinin dışındaki masalardan birine oturup anlatmaya başladı ayşe olanları. Olanları dinledikten sonra Eda "valla kızım bu zamanda böylesini bulmak zor, baskası olsa seni eline çayı değil bebegi verirdi bence söyle bu akşam istemeye gelsinler!" dedi. Eda zaten esprili bir kızdı kahkahaya boğuldular ama eda gülerken çayını biraz döktü eline. "Ağğ elim yandı offf" diye üflerken İrem hemen Eda'nın elini tutup "daha fazla gülecek olursa çayı icemicez bilmem farkındamısın?" diye espriyi patlatınca hep beraber gülüştüler. Esma da hemen "ayşe bugün çay verdin çocuğun eline başka zaman da kahve verirsin hee" dedi. Çok sıkı dostlardı. Ayşe şaka yaptıklarını biliyordu ki zaten o bile gülüyordu. Ayse her nekadar gülse de bu olanların onun akşam yatmadan önce aklını kemirecek şeylerin olduğunu az çok tahmin ediyordu. Ayse bu günden sonra bazı şeylere karşı farklı bakmaya başlamıştı artık. Galiba aşkın ateşini harlayacak olan kıvılcımlar çıkmaya baslamıştı...