1. Bölüm: ''Bi susmadı çemçük ağızlı.''

67.1K 2.9K 1.1K
                                    

Selamın aleyküm. Umarım yeni kitabımı beğenirsiniz iyi okumalar :))

Bu arada eleştiriye açığım. Kitabı beğenmediğseniz beğenmedim diye edepli bir şekilde tabikide düşüncenizi ifade edebilirsiniz. Ama hiç bir şekilde aşağılayarak konuşmanıza izin vermem.. Eğer edepsiz, saygısız sözcükler yorumunuzda barındırırsanız karşılığını alırsınız!

Neyse çok konuştum hadi okuyun fsaljfsla

Anırmak isteyenlere... Anırmak güzeldir(Müthiş sloganım vardır daskjkasdf)






Okul bahçesinde, güneş beyinlerimizi kavururken müdür konuşma yapıyordu. Oscar almış gibi konuşan müdürcüğüme Allah seni alsın bakışları atıyordum.

Irmak'la yorgunluktan yere çömdük oturuyorduk. Bizi gören insanlar Mal bu kırolar bakışları atıyorlardı ama biz tabiki de takmıyoruz. Yorulmuştuk n'palım. Ellerimle yelpaze yapmayı kesip Irmak'a döndüm.

''Irmak bu çenesi büzüşmeyen, cücük beyinli, çemçük ağızlı müdür susmuyor. Ben dayanamıyacağım ve olaya el atacağım.'' Ben olaya el atarsam olay tabikide canlanır, neşe dolar. Tabi başta ailem olmak üzere, müdür, arkadaşlarım, teyzem, dayım, ninem kısaca sülalem bana baş belası diyordu. Nerem yaramaz benim! Çok akıllı ve cool(!) bir kızım.

''Sakın bir şey yapma Arya! Gider ayak müdür ile kavga etme.''diye tısladı Irmak. Ama ben dururmuyum, tabiki de durmam ne saçmalıyorsunuz. Her zaman kafama koyduğumu yaparım.

Irmak beni ne kadar vazgeçirmek istesede aklıma koymuştum artık. Irmak bana göre biraz daha olgundur. Ben ise daha olgunlaşma çağındayım. 18 yaşından küçük herkes çocuktur, bende 17 buçuk yaşında olduğuma göre çocuğum.

''Beynim kavruldu Irmak, dayanamıyacağım.''deyip ayağa kaktım. Götümü başımı silktim. -yere oturmuştuk sonuçta.-

''Bak Arya! Bir şey yapma, susar şimdi.''

''O susana kadar ben gebereceğim kızım.'' Beynim kavruldu leyn. Birazdan kulaklarımdan akacak.

''Hadi ben kaçtım. İzle ablanı ve öğren.''dedim Irmak'ın konuşmasına müsade etmeden.

Milleti yarmaya başladım. En öne çıktığımda merdivenlerden çıkarak müdürcüğümün yanına geldim. Müdür korkuyla bana bakmaya başladı. Anladı tabi bezevenk bir şeyler yapacağımı. Bana öyle orangutan gibi bakma çemçük ağızlı, kafama koyduğumu yapacağım.

''Müdürcüğüm mikrofanla çok minicik, miniminnacık..." derken baş parmağım ile işaret parmağımı birbirine yaklaştırmıştım." Bir işim var, alabilir miyim?"deyip yavru kurbağa bakışlarımı atmaya başladım.

''Hayır Aryacım sana mikrofonu veremem.''dedi ve kaş göz yaptı. Yani 'git' dedi. Ama ben salağa yatarak ''Hocam kaşınız oynuyor.''diyip müdürün kaşlarını düzeltmeye çalıştım. Millet akmış beyinleriye gülmeye başladılar.

''Arya sakın yaramazlık yapma, geç yerine.''dedi sakın kalmaya çalışarak.

''Aa, hocam çok darılırım. İnsan en perfect, en best öğrencisini kovar mı?'' Neredeyse herkes tanıyordu beni. Derslerim pek kötü olmadığı için de sevilirdim. Müdürcüğüm yine kaş göz yaptı.

''Eyvah! Müdürcüğümüz çarpılmış kaşı gözü oynuyor.''deyip bacaklarıma vurmaya başladım.

''Arya geç yerine!''diye biraz sesini yükselti. Çok az, gerçekten az. Tamam.. bildiğiniz hönkürdü adam.

''Tamam geçiyorum ama bunu yapmazsam içim de kalır.''dedim ve hocanın elinden mikrofonu alıp konuşmaya başladım.

''Selamın aleyküm çocuklar. Beni burda herkes tanıyor. "

"Bilirsiniz ben yerimde duramam.''dediğimde topluluktan ''Evet duramasın''demeye başladılar.

''Ve şimdi de güneşin altında beynimiz kavrulurken perfect şarkılardan birini söyleyeceğim''dediğimde herkes ''hayır ya, yine mi şarkı söyleyecek''dediler. Yazıklar olsun size verdiğim kopyalara. O kadar ders kaynattım sizin için. Ayıp ayıp...

Bütün okulu göz taraması yapıp arkadaşım Yiğit'i bulduğumda Yiğit'e seslendim.

''Yiğit aç ordan bir fiyakalı şarkı.'' Yiğit'in tefonunda her türlü şarkı mevcuttur. Bu yüzden kendi aramızda ona Dijey Yiğit deriz. Yiğit tavukları pişirmişem şarkısını açıp telefonu okulun hopörlörüne bağladı.

Tamam artık beni kimse durduramaz, müdürcüğüm bile.

Akşama geleceğim akşama geleceğim -Bazı akıllı(!) okul arkadaşlarım kesin burda fesatlaştı.-

Hacı baban evde mi?

Hem söyleyip hem de göbek atıyordum. Öğrenciler de dansıma eşlik etmeye başladılar. Hani istemiyordunuz lan!.. gevurun tohumları.

Tavukları pişirmişem

Hacıyıda çarşıya göndermişem

Akşama geleceğim akşama geleceğim

Zalim anan evde mi

Tavukları pişirmişem

Anamı da komşuya göndermişem

Akşama geleceğim akşama geleceğim

Köpeğiniz nerede

Köpeğide bağlamışam

Önüne de ekmek doğramışam

Akşama geleceğim akşama geleceğim

Anahtarlar nerede

Anahtarlar pencerede

Tavuk da pişer tencerede.

Şarkı bitince mikrofunu attım bir kenara. Çünkü müdürcüğüm bana öyle bir bakıyor ki -648674564 yerimden bıçaklayıp kefen giydirip uçuruma atacakmış gibi- tırstım, göt korkusu işte napacaksın... Okul çıkış kapısına koşarak gittim. Arkamı döndüğümde herkes gülmekten yarılmak üzereydi, müdür sinirden kızarmış bana bakıyordu.

Her zaman yapmak istediğim şeyi yapmıştım. Pişmanmıydım... Tabiki hayır, yine olsa yine yaparım amk.



ARYA'NIN MACERALARINI TANIK
OLMAK, ARYA İLE BİR BÜTÜN OLMAK İSTİYORSAN BAŞLAMA TARİHİNİ BURAYA BIRAKABİLİRSİN.

Bu kitap eğlence amaçlı yazılmıştır. Kitap olduğu bile söylenemz o derece absürt dsjfsdkUmarım beğenmişsinizdir.

Önemli

Duyuru bölümüne de bakın önemli... (Duyuru bölümü hikayenin bölümlerine bakarsanız görürsünüz.)

Deli yazarınız...

İmza: '^+5/())=(*-*.*/(/&+&½£#½#$

New York'a Giden Çılgın TürkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin