Selamın aleyküm. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
Multimedya >>>> Bu şarkıyı bir arkadaşım önerdi. Dinledim, koyım dedim daskdfsa belirttiğim yerde açıp dinleyin :)
♛
''Abi yumruğu kendime atmışım gibi konuşup duruyorsun, yeter artık bir sus.''dedim sinirle.
''Ulan nasıl kılık değiştirip böyle bir şey yaparsın. Kolun kırıldı kızım kolun.''dedi sinirle. Göz devirdim. Evet Ayaz'ın okkalı yumruğundan sonra yeri öpmüştüm. Düşmemi engellemek için masaya tutunmuştum ama sülük gibi yere yapışınca masada kolumun üstüne düşmüş. Bu yüzden de kolum kırılmıştı. Bahsızlığın dibini yaşıyorum biliyorum. Ben bayıldıktan sonra direk hastaneye yani benim ikinci evime gelmişiz. Uyandığımda rötgen çektirdik ve kırık olduğu anlaşıldı. Şimdi ise her yerini ezberlemiş olduğum oda da sadece abim ve bitmek bilmeyen azarları vardı. Sanki Ayaz'a 'gel beni iki tokaltala da kendime geliyim' demişim gibi konuşuyordu. Ben mi dedim vur diye...Biz Irmak'ı mutlu etmek için bu işe girdik. Tam abime cevap verecekken kapı aniden açıldı. Ediz Hürrem'in odaya destursuz girdiği gibi içeri dalıverdi. İnsan bir kapı çalar, terbiyesiz. Hasta var burda hasta. Kahveye girermiş gibi daldı içeri. Yanıma geldi
''İyi misin?''dedi ciddi bir sesle.
''Ya iyiyim ben. Alt tarafı kolum kırıldı.''dedim ve güldüm. Abim ve Ediz tek kaşlarını kaldırıp bana baktı.
''Bu cümleyi içimden kurduğumda daha mantıklıydı.''dedim düşünceli düşünceli tavana bakarken. Ediz sinirli sinirli bana baktı.
''Dalga mı geçiyorsun kızım sen?''
''Kolun kırıldı senin. Neden? Saçma eğlencen yüzünden. Senin yüzünden en yakın arkadaşıma bağırıp çağırdım.''dedi bakışlarını kaçırarak.
''Ben mi bağır çağır dedim. Onun bir suçu yok. Belki Ayaz değilde sen vurucaktın bana. Neden bağırıp çağırıyorsunuz millete. Alt tarafı küçük bir oyun oynadık Bora'yla.''diye bağırdım. Ayaz'ın Irmak'ı sevip semediğini anlamak için yaptığımız söylemezdim tabiki. Eğlence amaçlı yaptığımız düşünmeleri daha iyiydi. Abim sinirle bağırdı.
''İyi bok yediniz.''dedi tıslayarak. Ediz'e döndü.
''Bora iyi dimi?''dedi ciddi bir sesle. Ediz kafasını evet manasında salladı. Abim sinirle tekrar bana döndü.
''Bir daha böyle bir şey yapmıyorsun!''diye bağırdı. Ya gören kendimi bombaya bağlayıp gocacığım Mahmut'u istiyom diye bağırdığımı sanır. Alt tarafı küçük bir oyun oynadık. Çok abartıyorlardı.
''Küçük bir şey yaptık bu kadar abartmayın. Zaten gözüm mor, kolum alçıda imalat hatası gibiyim. Valla atarım kendimi şurdan aşşağıya. Yeter bir susun.''
Ellerimi yatakta bağdaş kurduğum bacaklarımın üstüne koydum ve pencere doğru baktım. Abim yanıma geldi ve yatağa oturdu. Ona bakmamaya özen gösterek pencere ile bakışmaya devam ettim. Abim yumuşak bir sesle konuşmaya başladı.
''Bora seni yerde görür görmez yanına gittiğinde bize dönüp'o Aryaydı' diyince kalbim durdu resmen lan. Ben sana bir şey olursa yaşayamam deli kız. Senin yüzünden Ayaz'a biraz bağırdık.'' Kafamı abime çevirdim.
''Benim yüzümden değil! Kendiniz bağırmışsınız. Ben tüm güzelliğimle yerde yatmakla meşguldüm. Nasıl benim yüzümden olsun allasen.'' Abim kahkaha attı ve sıkıca sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New York'a Giden Çılgın Türk
Humor❌LÜTFEN HİKAYEYİ OKUMADAN ÖNCE DUYURU BÖLÜMÜNE BAKIN❌ ♛ Anırmak güzeldir. ♛ *** Abimin odasına doğru ilerledim. Kapıyı çalmadan direk daldım. ''N'apıyorsun lan! Daldın odaya, kapı çalsana!''dedi. Şimdi kapı çalmakla filan uğraşamıcam abicim...