11. Bölüm: ''Police yok mu? Police bey!..''

22.7K 1.4K 303
                                    

Multimedya >>>> Arya'nın söylediği şarkı. ( Rita Ora- I will never let you down)

Çok mütüşdür dinleyin.



Jack'e yaptığım şakanın ardından odaya gelip yabancı dizi keyfi yaptım.

Jack şakaya biraz kızsada sonra kahkalarla gülmüştü. Ne deyim.. değişik bir tür, herhalde kendisine şaka yapılmasını seviyor. Belki de sünnet şakası hoşuna gitmiştir. Onunda sünnet işinde gönlü olduğunu biliyordum..

Odanın kapısı alacaklı gibi çalınmaya başladı. Mal mıyım da alacaklı gibi çalıyorsun yaw?! Paytak adımlarla kapıyı açtım. Gelen Bora'ydı.

''Naber kanka?''dedi ve içeri daldı. Göz devirdim. Ayı, resmen içeri daldı. Ayıp ayıp..

Jelibonlarımı ve cipslerime uzanınca üzerine uçtum ve beraber yeri boyladık. Şuan biri içeri dalsa basılacağız. Gören de sevişiyoruz sanacak.

''Ulan jelibonlarımdan yiyemezsin!''

''Kanka n'olur yiyeyim lan. Canım çekti. Erkeğim ben, bir yerim şişer.''dedi. Yüzümü buruşturdum. Yalnız hala çocuğun üstündeyim. Üst üste konuşuyoruz. Yeni fantezi geliştirdim.

''Tamam ye.''dedim ve üzerinden kalktım. Bora ile aç boğa gibi tıkınmaya başladık.

''Bak ilk defa cephanemi biriyle paylaşıyorum kıymetini bil.''dedim. Gururla göğsünü kaparttı.

''Saol kanka, seni seviyorum.''

"Bende kendimi seviyorum."dedim ve kıkırdadım. Herkese kolay kolay seni seviyorum diyemezdim. Bir keresinde anneme yanlışlıkla seni seviyarram dediğim için yediğim terlikten sonra bu söz bende şok etkisi yaşatmış olmalı.

Kapının açılmasıyla gelene baktığım. Irmak gelmişti. Irmak'ın arkasına göz gezdirdiğimde bizimkilerin gelmediğini görünce rahatladım. Göt kadar odada nefessiz kalıyoruz. Götümden nefes alıyorum resmen. Irmak yanımıza geldi.

''Hadi hazırlanın karaoke bara gideceğiz.''dedi. Wuhuhuhuhu karaoke yapmaya gidiyoruz. İlk defa karoke bara gidecektim. Aslında buraya geldiğim günden beri gittiğimiz her yer benim için ilk. İlklerimi yaşıyorum Newyork'da.

New york artık benim helalimsin. Wattped'in klişelerine göre iğrenç bir espiri yaptıktan sonra düşüncelerimden arındım ve sevincimi dans ederek çıkardım.

İki patisinin üstüne hoplayan köpek gibi dans ederken odadaki insanların gözlerini kanattığımı düşündüm ve dans etmeyi bıraktım. O köpekler en azından tatlı, ben ise...

Hipopotam beni görse zayıflamışım, kıçımı görebiliyorum diyerek sevinir. Hayvan sevindirmek sevaptır. Allah'ım çok iyi kalpliyim.

''Hemen gidelim kanka.''dedim. Dolaptan kot görünümünde taytımı ve beyaz bluzumu aldım. Kot tayt giymeyi çok seviyordum. Kotlar da beni rahatsız ettiği için kot tayt giyiyordum. Bana kalsa eşofmanla giderim de Irmak kafamı koparır.

Banyoya gidip giyindim. İçeri girdiğimde kimse yoktu. Odadan çıktım. Ama telefonumu unuttum ve geri döndüm. Malesef ki artık kölem yoktu. Aslında Ediz'in köleliğinin bitmesine birkaç saat daha vardı ama jelibonla gandırdı beni sikimsonik bukalemun Ediz.

Ben alışmıştım köleye oysaki. Çok güzeldi. Her şeyimi yapıyordu. Suyumu veriyordu, yemeğimi yediriyordu. Ah ah, özledim valla diye iç çektim.

Kafede oturan abimlerin yanına gitim. İkizler, Deniz, sarı yelloz, Poyraz da bizimkilerle oturuyordu. Bunlarda alıştı iyice bize valla. Kimin sayesinde, bizimkilerle bu kadar yakın oldular acaba.

New York'a Giden Çılgın TürkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin