New York'a Giden Çılgın Türk

46. Bölüm: "İki odun bizi budun"

  Okuyun gari fkdsjgkdsh

Multimedya >>>> Sia - Cheap Thrills

♛

Elimi gözümden çektim ve sakince konuşan abim ve Ediz'i gördüm. Çenem çizgi filmlerdeki gibi şaşkınlıktan yere kadar açılmıştı. Ediz kafasını salladığında bardan dışarı çıkan abim ve Ediz'e şaşkınlıkla bakıyordum. N'oluyor amk... 

-

Dışarı çıkan Ediz ve abimin arkasından bakakaldım. Birbirlerine kafa göz girişip beni smackdown spikeri yapmamışlardı. Bu işte bir iş var. Pis kokular alıyorum. Ama cidden pis koku alıyorum. Dibime giren sarhoşun teki ağzından çıkardığı yeşil renkteki kokular ile koku salar bir güce sahip olup Süperman'e meydan okuyordu. Bir saniye... midem halaya kaltı ama kolbastı oynuyor.

Sarhoş adam salak salak gülüyor ve düğünlerde herkesi oynamaya kaldırmaya çalışan amca gibi oynuyordu. Üstüme çıkan madam kılıklı adama Allah seni alsın bakışları attım. Resmen karı gibi kıvırtıyor ya. Adam dan madam oldu Dünya Şok...

"Kıvırtmadan oyna be." deyip yüzümü buruşturdum. Hıçkırıp daha çok üstüme çıktı. Tecavüze uğrasam çocuğa altın takacak potansiyeli olan bardaki insanlara 'hepinizin amk' bakışları atıp üstümdeki bana sarılan çocuğu itmeye çalıştım. Un çuvalı gibi ağır mübarek. İskeletsiz insan gibi eridi kucağımda. Acaba fazla alkol kemik mi eritiyor? Düşündürücü...

4. veya 5. sınıfa giderken fen kitabımızda iskeletsiz insanın erimiş dondurma gibi gördüğümden beri iskelete saygı duyar oldum. Lisede biyoloji laboratuvarında iskeletin elini öpüp alnıma koyarken iskeletin elinin, elimde kalıp okul malına zarar verme suçundan az kalsın disiplinlik oluyordum. 

"Bak! Erimiş man. Bana look!"deyip kafasını kaldırmaya çalıştım. Hamurdanıp kucağıma daha çok yığıldı. 

"Erimiş madam!"ofladım."Madam dedim hala yatıyor ya,"

"Senin yüzünden abimlerin konuşmalarını kaçırıyorum."Çocuk bir şeyler dedi. Sanırım ingilizce konuşmuştu.

"Seni andırsten edemedim. Bikauz ingilizce no. Üstümden patilerini çek!" Çocuk anlamayan gözlerle bana bakınca etrafıma baktım.

"Patinin ingilizcesini ne?Biri söylesin. Kesin o yüzden anlamadı beni."deyip kafamı aşşağı yukarı salladım. Abimlerin konuşmalarını kaçırdığım aklıma gelince kuala gibi yapışan çocuk ile bardan dışarı çıktım. Ben ağaç taklidi yapar, Erimiş man ise kuala gibi göründüğünden  dolayı kolayca komufle olmuştuk. Abimlerin yanına gidip ağaç gibi dikilip konuşulanları duyabilirim artık...

Dışarda bulduğum boş alana Erimiş Man'i yatırdım. Ağaçlardan bir kaç çiçek koparım çocuğun eline verdim. Kırılmış cam parçaları ve taşlarla Erimiş Man'in baş tarafına;

Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm. 

İki çiçek, bir dönüm. 

Çok içtim çok girdim. 

Neye girdim siz bilin. (Günaha) yazıp Erimiş Man'e 3 kulfu 1 elham okudum. Erimiş Man'in mezarını hazırladıktan sonra mırıldandığım cenaze marşı ile abimleri bulmaya gittim. İkiliyi otelin geniş parkında bir bankta gördüğümde yanlarına ilerledim. Park sokak lambalarıyla milletin yüzüne nur yağdıracak derecede aydınlatıldığından dolayı abimler beni fark edebilirdi. Tabikide kılık değiştirmiyeceğim canım saçmalama...