BÖLÜM İKİ : O VE BEN

49 8 24
                                    

Merhabalar. İyisinizdir umarım. Değilseniz bile Yansıma size biraz olsun iyi gelir umarım...

Yorum yapmayı unutmayın, fazlasıyla hoşuma gidiyor tepkileriniz. 🤭

İyi okumalar dilerim...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM İKİ : O VE BEN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM İKİ : O VE BEN

"Herkes herkessiz yaşar."
-Tezer Özlü

Hayatın bana öğretti şeylerden biriydi düşmanın gözlerine bakarken omuzlarının dik olması. Şuan düşmanım bana bakmıyordu. Elimi tuttuğum adama bakıyordu ve Kaya adı gibi sert bir şekilde duruyordu. Kendisi ilerlemeye başladığında peşinden beni de sürükledi. Bize ayrılmış olan masaya geldiğimizde elimi bırakıp sandalyeyi oturmam için çekti. Gülümseyerek sandalyeyi oturduğum da açıktaki omuzuma dokundu. Eğilip çenesini yanağıma değdi. "Baban hep mi sana böyle bakıyor?" diye sorduğunda omuz silkerek gülümsedim.

Yanıma oturduğunda dizlerimin üstünde duran elini sağlam elinin içine aldı. Dudaklarına götürdüğünde bakışlarım dudaklarına takıldı. Yok tansiyonum düşüyor sürekli yapmasın bu adam böyle...öpmedi bu sefer burnu değdi elime. Öpsene oğlum, kalp var he bizde..."Sürekli temas mı edeceksin bana?" fısıldamıştım. Elimi avucunun içinde tutmaya devam ederken baş parmağı ile elimi okşamaya başladı. Hanımlar, beni tuttun... "Nilay Kıraslan burada." Aysel silahımı getir... "Benim temas bağımlılığımı bilir, malum seninle de sevgili olduk..." bir anda sustu, nedeni büyük ihtimalle benim çatılmış kaşlarımdı. Bakışlarımı onun baktığı yöne çevirdiğimde Nilay Kıraslan'ı gördüm. Sarı çiyan... beyaz bir elbise giyinmişti benimkinin aksine kısa ve görüş dekolteliydi. Sarı saçlarını açık bırakmıştı. Kısa topuklu ayakkabıları ile benden uzun gözüküyordu. Elindeki kadehi dudaklarına götürdüğünde bakışlarımı Kaya'ya çevirdim. Elimi elinden çekip ayaklandım. Çantamı masanın üstünden de sert bir şekilde aldım. "Sena..." diye fısıldadı arkamdan. Sesindeki korku kızı döverim diye miydi? Dal o sarı saçlara bu tırnakları boşuna uzatmadık be biz kızım. Topuklu ayakkabılarım biraz dengemi bozsa bile adımlarım sertti. Kadının yanından geçtim. Omuzuna sert bir şekilde vurduğum bardağın kırılma sesini duydum.

YANSIMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin