19. Zincire Vurulmuş Kuş

286 20 0
                                    


Bölüm şarkısı;

Kime Diyorum- Sertab Erener

Moral Of The Story- Ashe

...

Soğuk bana kötü anılarımı hatırlatıyordu. Annemin cesedini hatırlatıyordu. Yaralandığım gece üzerime vuran soğuğu hatırlatıyordu. Bu yüzden soğuğu sevmezdim. Ama burada geçirdiğimiz her bir saniye tekrar karı ve soğuğu sevmeye başlıyordum. Bazı insanlar sizi hayattaki bir şeylere küstürebilirdi, bazı insanlar ise size küstüğünüz şeyleri sevdirebilirdi. 

Arkadaşlarım, ailem ve Oğuzalp bana yıllardır küs olduğum soğuğu sevdiriyorlardı. 

Şuanda otelin lobi bölümünde Reyhan abla, Arva, Burcu ve Yaren'le kahve içiyorduk. Erkekler dışarıdaydı. Bazıları otururken bazıları karda geziniyorlardı. Ve ben kahve içerken karda gülerek oynayıp koşuşturan Oğuzalp ve Onur'u izliyordum. Bu bana huzur veriyordu. 

Ben onları izlerken Onur'un bakışları bana döndü. Yanakları yine soğuktan elma gibi olmuştu, beresine karlar düşmüştü. Bana mutlu bir şekilde sırıtarak el salladığında bende gülümseyerek ona el salladım. Onun bana baktığını fark eden Oğuzalp de başını omzunun üzerinden bana çevirdi. O da bana el sallamaya başladığında parmaklarıma bir öpücük kondurup ona yollar gibi yaparak el salladım. Öpücüğü yakalayıp yanağına yapıştırdı. 

"Çok romantik." dedi yanımdaki Arva aniden, gıcık bir sesle. Beni anın büyüsünden koparıp aldığı için ona sinirli bir bakış attım. Ne yani, en güzel anımı katletmek zorunda mıydı? Elimi kaldırıp kafasına bir sille çaktım. "Senin sevgililerini de gördük!"

"Ne oluyor ya?" dedi Reyhan abla, ben birden parladığım için. Göz devirerek önüme dönsem de cevap vermedim. Bizim yerimize Burcu cevap verdi. "Arva yine salak salak konuşup Patronu delirtti, sonra da dayak yedi. Her zamanki senaryomuz abla. Önemli değil." Evet, tam olarak buydu senaryo. Asla sekmezdi. Çünkü Arva da her ne kadar Evren'e kızsa da onun kadar salaktı bazen. 

Reyhan abla, bir kaş mimiği yaparak anladığını belirtti. Bana döndü, "Sen bugün bir durgunsun, ne oldu?" diye sordu. Kahve kupamın ağzında gezdirdim parmağımı. Gece Oğuzalp'e açtığım konuyu keşke hiç açmasaydım diye düşünüyordum. Oğuzalp sorun olmadığını belirtse de ben kendi açtığım bu konudan rahatsız olmuştum. Sonuçta Mustafa eski sevgilimin kardeşiydi ve ben şuan ki sevgilimi o düğüne gitmek için ikna etmiştim. 

"Oğuz'la kavga etmiş olamazsınız, buna ihtimal bile vermiyorum." dedi Reyhan abla. Anında başımı iki yana salladım. "Hayır, hayır öyle bir şey değil." 

"Ne o zaman?" diye sordu Arva. İç geçirdim, sanırım birilerine anlatsam iyi gelebilirdi. "Serhat'ın kardeşi, Mustafa'yı hatırlıyor musunuz?" diye sordum Burcu ve ona hitaben. İkisi de başını salladı. "O evleniyor."

"Türkan'la mı?" diye sordu Burcu zift gibi olan kahvesinden bir yudum almadan önce. Başımı salladım, "Evet." 

"Eee, bu seni niye üzüyor?" diye sordu Reyhan abla. Onunda düğünden haberi vardı demek ki. "Düğün üzmüyor beni. Mustafa gelmem için ısrar ediyor ama orada Serhat'ta olacak. Abisi sonuçta." dedim. 

"Gidecek misin?" dedi Arva yanımdan. "Mustafa hepimizi çağırıyor. Üstelik bana özel davetiye yollamış." dedim ona bakarak. "Oğuzalp'le bu konuyu konuştuk. O beklediğimden daha sakin karşıladı bu konuşmayı, fakat sevgilinle eski sevgilini konuşmak iyi hissettirmiyor tahmin edebileceğiniz gibi." 

Hiçbirinden ses çıkmadı bir süre. "Oğuz anlayışlı bir insan." dedi Reyhan abla. "Üstelik sinirini de kontrol edebilen biri, Engin onunla kaç senedir çalışıyor ama sadece bir iki kez kontrolünü kaybettiğini gördü." 

Gözler Yalan SöylemezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin