Bir kız ve erkek düşünün. Genç yaşlarında sevgili oluyorlar ve bunu çok basit bir şekilde erkek bitiriyor. Aradan 4 sene geçiyor ve kız büyük hatalar yapıp kötü yollara gidecekken babası onu arkadaşının oğluyla evlendirmek istiyor. Aynı şekilde erke...
Mide bulantım nedeniyle gözlerimi uykudan zar zor açıp banyoya koştum. Klozetin içine içimde bulunan ne varsa hepsini çıkarttım. Kusmam bitince elimi yüzümü yıkadım ve odaya geçtim. Serhan sabah işe gitmişti. Bu aralar çok sık çalışıyordu. Yüzünü anca görüyordum. Haliyle geceleri de özlüyordum.
İlişkimiz gayet güzel gidiyordu. Eski Serhan yoktu artık. Eski Asin de yoktu. İkimizde eskisi gibi değildik. Olgun bireyler gibi davranıyorduk. Bu halimizi kim görse maşallah diyordu.
Üzerime bir elbise giyinip mutfağa indim. Tek başıma kahvaltı yapmak hiç hoşuma gitmiyordu. Evimizde çalışan vardı ama kocası hasta olduğu için izinliydi.
Kahvaltımı hazırlayıp masaya oturdum ve mutfaktaki televizyonu açtım. Karşıma bebeklerle ilgili bir haber kanalı çıktı. Bebeklerin gelisimleriyle ilgiliydi. Ekrandaki bebekleri görünce beynimde aniden bir sinyal çaktı. Mide bulantım bir kaç zamandır vardı. İlk değildi bu. Aklıma gelen şeyle hızla evden anahtarımı alıp koşar adım çıktım ve eczaneye gittim. Hamilelik testi alıp eve geri döndüm. Tuvalete gidip testin üzerinde yazanları uyguladım ve beklemeye başladım.
Kısa bir süre sonra elime aldım çubuğu ve!
Çift çizgiydi!
Hamileyim!
Anne oluyorum!
İnanamıyorum! Ben anne serhan da baba oluyordu! Allah'ıma şükürler olsun! Bu haberi hemen Serhan'a vermem lazım. Ama önce güzel bir haberle vermem gerek. Böyle bir haber düz söylenmez.
Hemen telefondan Serhan'ın numarasını bulup aradım. İlk çalışta açıldı.
"Efendim evimin gülü, neşesi söyle?"
"Şey... Serhan akşam eve erken gelir misin?"
"Niye bir şey mi oldu?" Dedi kuşkulu sesiyle.
"Yok hayır bir şey olmadı sadece eve erken gel, seni özledim."
"Tamam yavrum akşam senin için erken geliyorum." Benim için değil bebeğimiz içinde erken gel demek istedim ama akşama sakladım. Telefonu kapatıp hemen mutfağa koştum. Akşam için yemek yapmam gerekiyordu. Önce çorba yaptım. Tuzunu bilerek biraz az kattım. Daha sonra fırında kaşarlı makarna yaptım. Yanına da pilav yaptım.
Akşam olmustu sonunda ve Serhan'ın gelmesine az bir vakit kaldı. Hemen işlerimi hallettim ve üzerimi giyindim.
(Temsili)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağıya inip masayı son kez kontrol ettim. Her şey hazırdı. Bir de küçük bir işim kalmıştı onu mutfağa gidip iki dakika da hallettim.
Zilin sesiyle kapıya gittim ve açtım. Karşımda yorgun serhanı beklemiyordum. İçeri girince boynuna sarıldım. Boynumu öptü. Kokumu içine çekti. Bu huylanmama neden oldu.
"Hoşgeldin aşkım." Dedim şen şakrak.
"Hoşbuldum yavrum. Erken gel dedin geldim. Ne için geldim hala bilmiyorum."
"Önce yemek yiyelim acıktım ben." Beraber masaya geçip oturduk. İkimize de çorba koydum. Serhan bir iki kaşık alınca yüzünü ekşitti.
"Tuzu verir misin güzelim?" Deyince masanın altından içi süt dolu biberonu çıkardım ve önüne koydum tuz niyetine.
Gözlerini dikip 'mal' gibi biberonu izledi. Sonra başını kaldırmadan gözleriyle baktı bana şüpheyle.
"Evet!" Dedim aniden. Yüzümde kocaman bir gülümseme vardı. Serhan ağzından bir küfür savurdu ve yerinden hızla kalkıp yanıma gelip benide ayağa kaldırdı. Sıkıca sarıldı bana. Bende onun boynunu öptüm.
"Gerçekten mi?" Diye sordu ağlamaya hazır sesiyle. Mutluluğu sesinden anlaşılıyordu.
"Evet! Bir bebeğimiz olacak Serhan! Küçük bir mucizemiz olacak sevgilim." Dedim gözlerim dolu dolu.
"Teşekkür ederim... Bana bu duyguyu yaşattığın için teşekkür ederim karıcığım. Seni seviyorum. Çok seviyorum!" Dedi.
"Bende seni çok seviyorum." Dedim. İkimizde sonunda istediğimize kavuşmuştuk. Bir küçük mucizemiz olacaktı!
...
Sofrayı Serhan la beraber topladık ve güzel bir film izledik beraber. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Şimdi ise yatağımızda serhanin gelmesini bekliyordum.
Odanın kapısı açıldı ve Serhan girdi. Giyinme odasına gidip üzerini değiştirdi ve hemen yanıma girdi. Beni göğsüne çekti. Kokusunu içime çektim. Çok güzel kokuyordu. İçimi huzurla dolduruyordu kokusu.
"Sen bu dünyada başıma gelen en güzel şeysin." Deyip başımı öptü.
"Sadece ben mi?" Dedim masum sesimle.
Güldü. "Hayır, sen ve bebeğimiz. İkiniz başıma gelen en güzel şeysiniz." Ona iyice sokuldum. Huzurun tadına vardım.
Serhanda bu hayatta benim başıma gelen en güzel talih.
Serhan'ın eli karnımı buldu ve okşadı. Gözlerim yavaşça kendiliğinden kapandı.
