Hepinize selammm! Yeni bölüm geldiii. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin.
Yazım hataları varsa sorry.
Keyifli okumalar <3
♤♡◇♧
Yaşadıklarım bana çok şey öğretti. Hayat bana sağ gösterip sol vurdu. Ben kendi başını kendi omuzuna yaslamasını bilenlerdenim aslında. Kimse 'gel derdine derman olayım' demedi. Bu benim zoruma gitmiyor. Ne zaman istesem Derya yanıma gelir derdimi dinler. Çoğu zaman ben onun derdini dinlerim. Ama sadece ben istediğim zaman yanıma gelir. Zaten ben yalnızlığı seven bir insanım. Kimseye ihtiyacım yok. Ama asıl zoruma giden, beni üzen ya da üzmeyen, yanımda olmasını istediğim kişilerin yanımda olmaması. Ben istemesem bile yanımda olacak birine ihtiyacım var.
İğrenç kolonya kokusuyla uzandığım yerden kalkmaya çalıştım.
"Nerdeyim ben?" Sesim kısık çıkmıştı. Etrafımda Lale Teyze ve birkaç kadın ve adam vardı. Bayılmış mıydım? Ama nede- tabi ya hayatımın ikinci şokunun sözcüklerini işitti masum kulaklarım.
"İyi misin kızım? Hastaneye gidelim mi?" Başımı olumsuz anlamda salladım. "Kolonyayı burnumun dibinden çekin yeter!" Dediğimde hemen çektiler. Kolonyadan oldum olası nefret ediyordum. Hele ki limon kolonyası olunca. İğrenç, ağır bir kokusu var.
"Hastaneye gidelim mi kızım? Bak beni korkutuyorsun." Sesi suçluymuş gibi çıkmıştı.
"İyiyim bir şeyim yok. Sakin olun lütfen." Yerimden doğrulmaya çalıştım. Ayağa kalkıp oturduğumuz masaya ilerledim.
"Serhan'da gelir birazdan seni hastaneye götürür." Ne! Serhan mı gelecek? Onun yüzünü şuan görmek istemiyorum. "Ne zaman çağırdınız onu?" Diye bir soru yönelttim aceleyle Lale Teyzeye.
"Yarım saat oluyor." Yuh! O kadar zamandır ben baygın mı yatıyorum? Şaşırmış bir ifade takındım yüzüme. Kaşemi ve çantamı alıp Lale Teyzeye bir şey demeden masadan ayrıldım. Lale Teyze arkamdan şaşırmış bir şekilde baka kaldı. Restoranttan çıkıp Lale teyzeyi arkamda bıraktım. Yol üzerinde hemen bir taksi çevirip bindim. Şükür ki Serhan ile karşılaşmadık.
Ben bugün ki yaşadıklarıma akıl sır erdiremiyordum. Sahte duygular bahşetmiş bana. Ben bunları asla ama asla hak etmedim. Hayatımın bilmem kaçıncı şokunu yaşadım bugün. Serhan'dan soğumak istiyordum ve bu da bahanem oldu. Onun yüzünü değil sesini bile duymak istemiyorum. Ama akşam yemeğe çıkacağız maalesef. Ne olursa olsun o yemeğe gideceğim dedim bir kere. Artık gitmekten başka çare yok. Taksiye ücretini ödeyip indim. Eve şuan gitmek istemedim. Eğer eve gitseydim Serhan büyük bir olasılıkla gelir beni yine üzerdi kaba ve çirkin sözleriyle. Sahildeki bir banka oturdum. Bir sürü ergen sevgili geçip gitti önümden. Hepsine daha doğrusu sadece kızları uyarmak istedim 'Bu erkeklere sakın güvenmeyin' diye ama içim el vermedi onları ayırmaya. Varsın hayatın acılarını yaşayarak öğrensinler.
Aynı benim gibi..
Yarım saatin sonunda telefonum çaldı. Arayan annemdi. Açmazsam kesinlikle merak edecekti beni. Aramayı yanıtladım.
"Efendim anne." Sesim biraz umursamaz biraz da acı çeker gibi çıktı.
"Asin nerdesin sen!?" Olamaz. Bu haykıran öküze de bakın hele. Bana hesap sorma cüretini nerden alıyor bakalım?
"Seni hiç ilgilendirmez. Bir daha bana ulaşamayınca annemi ya da babamı kullanma sakın. Onları endişelendirmeye hakkın yok!" Diye bağırıp telefonu suratına kapattım. Oh olsun ona. Bana yaptığının yanında benim yaptığım az kalır. Daha sürünsün pislik! Bana yaptıklarının acısını çıkartacağım ondan.
![](https://img.wattpad.com/cover/333460999-288-k265219.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜCÜ USULÜ AŞK
Genç KurguBir kız ve erkek düşünün. Genç yaşlarında sevgili oluyorlar ve bunu çok basit bir şekilde erkek bitiriyor. Aradan 4 sene geçiyor ve kız büyük hatalar yapıp kötü yollara gidecekken babası onu arkadaşının oğluyla evlendirmek istiyor. Aynı şekilde erke...