Ayağa kalkıp baş selamı verdim.
"Oo yüzbaşım iyi insan adının üstüne gelirmiş. Bizde senden bahsediyorduk." Asena susmuyordu. Susmazdı.
Alihan abinin bir kaşı belli belirsiz havaya kalktı. Asenanın masasının karşındaki ikinci koltuğa oturdu.
Karşıma.
"Dedikodum mu yapılıyor." Sesi eğlendiğini belirtir gibiydi.
Asena bana baktıktan sonra cevap vermeyeceğimi anlayınca konuşmaya başladı. "Yok yüzbaşım gelen piçler hakkında konuşuyorduk. Şu konuşmayanı konuşturması için Karaçeliğe anlatıyordum. O sıra açıldı konu."Alihan abi başını yukarı aşağı sallamıştı. Ardından odada bir kaç saniye ölüm sessizliği geçti. Bunu bozan ben oldum. "Komutanım. Adamı ben konuştururum. Siz hiç meraklanmayın."
Arkasına yaslanıp gözlerimin içine bakmaya başladı. Derdi neydi bunun? "Hiç sanmıyorum."
Beni hala bir lise öğrencisi olarak hesaba katıyordu. Bilmiyordu ki ben buralara gelene kadar neler yaşamıştım.
Neler yaşamam önemli değildi. Çok büyük fedakarlıklar yapmıştım buralara gelmek için. En büyüğü de Eylül'ün yanında olamamaktı. Onun büyümesini görememiştim.
Sözlerinin ardından beklemeden konuştu. "Ama.. Mızıkçı lakabı ile anılman ve bir çok teröristi konuşturman ilgimi çok çekti."
Gözlerimi gözlerine kilitlemiştim. Anında cevap verdim. "Komutanım ilginiz şu anda önemseyeceğim bir şey değil. Sadece izni verin ve konuşturayım."
Söylediklerim onu bir tık sekteye uğratmış olacak ki yerinde dik oturmaya başladı. Dirseklerini dizlerine koyarak ellerini önünde birleştirdi.
Elleri güzeldi.
"Bende geleceğim"
Hızlıca cevap verdim.
"Buna gerek yo-"
Sözlerimi kesmek ona akışkanlık yaptığı için bu alışkanlığını bize tekrardan göstermekten çekinmedi.
"İtiraz istemiyorum." İtirazına sokayım.
Bizim sözümüzü kesecek kişi Tarık olması gerek. Nefsimizi de kesebilir. Hiç problem değil. Canının sağlığı.
Sende bir sus amına koyayım.
Seninki benimki. Biz aynı kişiyiz:)
Asena aradaki gerginliğe son vermek amacı ile konuşmaya başladı. "Ben Manolya'dan eminim zaten ama izlemek isterseniz girebilirsiniz sorgu odasına. Ama şunu söylemeliyim ki.. lütfen karışmayın."
Alihanın gözleri hala bendeydi. Ben konuşmuyordum ama hala bana bakıyordu. Gözlerim onun yüzündeki yaraya değmemek için savaş veriyordu.
Çok geçmeden Asenayı cevapladı. "Onları ben ve timim getirdik. Sorgulamak bize düşer."
Asena ciddiyetini kuşanmıştı. Şimdi kimse onu hiç bir konuda yenemezdi.
Ben bile.
Derin bir nefes alarak konuya sakince giriş yaptı. "Sayın yüzbaşım. Getirmeyi bilen bir tim konuşturmayıda bilirdir herhalde. Ayrıca adamın sorgu geçmişine baktığımda sadece iki kişi tarafından sorguladığı gözüküyor. Bence siz adamı konuşturamadığınız için değil, Mızıkçıyı merak ettiğiniz için konuşturmadınız. Haksız mıyım?"
Asena tek kaşını kaldırmış doğrudan koyu mavi gözlerle ona bakıyordu. Saldırmaya hazır bir dişi kurt gibi gözüküyordu. Oturma şekli, düzgünce taranmış ve toplanmış siyah saçları, üzerindeki üniforma ile jilet gibi gözüküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA
Genç Kız Edebiyatı12 yaşında Üvey babası tarafından tecavüze uğramış ve bu tecavüz sonucu doğum yapan küçük bir kızın hikâyesi anlatılıyor... Bu küçük kız büyüyerek büyük bir kadın olmuştu. Askerdi de.. zorlukları başarmış. Ama hala içindeki o buruk aşkı bir köşede...