Kutay Akın oradaydı.
Altında kısa beyaz bir şortla o dövmeli adamla karşı karşıydı. Yasa dışı olan bu yer altı dünyasının merkezindeydi. Ringde ki iki adamda göz temaslarını kesmeden birlerinde odaklanmışlardı.
"Heyecandan kendini yere atmana bakılırsa seviyorsun bu tür mekanları?" ilk defa Felix'in aptalca konuşmasını takmayıp kalktım ve koluna yapıştım."Durdur bu maçı! Bir şeyler yap kimse birbirine zarar vermesin." Kabul etmek istemesem de Kutay çok hırslı ve güçlü biriydi karşısındaki kim olursa olsun cidden döverdi.
"Sakin ol cici kız, bu onların ilk maçları değil. Profesyonel gibi dövüşecekler." Derken neden bu kadar tedirgin olduğumu anlamadığı için kaşları saniyelik çatıldı.
"Anlamıyorsun!" derken maçın başladığını hakemin düdüğü çalmasıyla anladım. Öfke ve korku doluydum.
Felix ringi işaret ettiğinde kendimi sakinleştirmeye çalışarak işaret ettiği yere doğru bakışlarımı çevirdim.Kutay, dövmeli adamı yere sermiş bir şekilde adamın üstündeydi ve etraftakiler kan görmek ister gibi bağırıyorlardı.
Maç bitmiş miydi?
Dövmeli adam Kutayı'n boş bir anını yakaladığında yumruğunu Kutayın suratına geçirdiğinde korkuyla bir adın geriledim. Bu maçın sonu kanla biteceği kesindi. Kutay ağzındaki kanı türdüğünde siyah gözleri karardı. Bu kötüye işaretti.
Kutay adamın yüzünü yumruklamaya devam ederken saniyeler içinde adamın yüzü kan gölüne döndü. Başımı iki yana sallayıp arkamı dönüm ve siyah kapıdan çıkıp rastgele koridordan var gücümle koşarak bloklardan birine girdiğimde kendimi kalabalığın arasında buldum. İnsanların arasından iterek geçerken bana ettikleri küfürleri kulaklarımı tıkadım, ringin ucuna vardığımda Kutayı gözü dönmüş bir şekilde gördüm.
"KUTAY!" boğazım yırtılırcasına bağırdığımda Kutayın gözleri beni buldu.
"Gece?" dudakları Şaşkınlıkla aralandı. Kaç senelik arkadaşımı kendisinin bilmem kaç katı adamı devirmesini izliyordum ve bu açıkçası anormal bir olaydı.
Bu yaşadığım hiç bir şey normal değildi.
Ringe çıkmak isterken güvenlik denilecek türdeki siyah takımlı bir adam önüme geçip beni durdurduğunda geçemedim. "Bırak beni!" adam beni nazik olmayacak bir şekilde uyardığında burnumdan soluyordum. Böyle olmayacağını anlayınca ringdeki Kutay'a döndüm.
"Yapama." Dudaklarımı oynattığımda beni anladığını biliyordum. Kutay beni gördüğünde afallamıştı ama kendini toparladı.
"Geber!" dövmeli adama bakışlar döndüğünde elinde küçük sivri bir bıçakla Kutay'ın dibinde bittiğini gördük. Beynime kan sıçrarken etrafta konuşmalar, bağrışmalar ve çığlıklar koptu. Kutay adamın elindeki bıçaktan hiç etkilenmemiş görünüyordu. Hakem bile bir kenara çekilmiş nefessiz bir şekilde olacakları izliyordu ve durum güncellemesi yapmayı da ihmal etmiyordu! Güvenliğin dikkati bağıran insanlara döndüğünde fırsat bu fırsat diyip kendimi ringe attım. Ringin köşesindeki İpi kavrayıp altından geçtiğimde doğruca Kutay'ın önüne geçeceğim sırada, "Olduğun yerde kal Gece!" Kutay'ın sert sesi kulağımda yankılandığında gözlerim tek bir noktaya odaklanmıştı. Dövmeli adam Kutayı bıçaklamıştı. Kutayın beyaz atleti saniyeler içerisinde kanla kaplandığında bıçağı Kutaydan sertçe çekti dövmeli adam. Kutay'ın bile müdahale edemeyeceği kadar hızlı olmuştu her şey. Keskin kan kokusu burnuma dolarken öylece olduğum yerde dikildim. Sonrası tam bir felaket.
Biri dövmeli adamı kollarından tuttup ringden indirmişti, Kutay dizlerinin üzerine ağırca çökmüştü, insanlar bağırıyordu, güvenlikler kaçan adamın arkasından koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ DANS
Teen FictionOna gecelerim'in karanlığına hapsolduğumu ve yaşamın acı verdiğini söylediğimde herzaman ki gibi tepkisiz kalacağını düşünüyordum ama beni İlk defa yanılttı "İzin ver geceni aydınlatan, ay ışığın olayım." Diyerek kalbimin derinliklerine bir ay'ın um...