kamp

841 25 1
                                    

"İlke bin şu arabaya."

Başımı olumsuz anlamda salladım.

"İlkeciğim lütfen biner misin?"

Binmeyecektim.

"İlke yeter artık bin!"

Omuz silktim.

O arabaya binmeyecektim.

Resmen kamp diye dağın birine götürüyorlardı bizi ve o dağlarda bir Edward Cullen yaşamıyorsa benim  gitmeye hiç niyetim yoktu.

Hem hazır milli arada varken ben evimde rahat rahat yatacaktım beni niye gönderiyorsunuz arkadaş?!

Bu işte Pars'ın bir parmağı olduğuna emindim ve futbolunu etkilemediğine göre o parmağı gönül rahatlığıyla kıracaktım.

"İlke biner misin? Geç kalıyoruz yola çıkmamız lazım." Diye konuştu Pars, sesinden artık sabrının dibini sıyırdığı belli oluyordu.

Ateş olsa cürmü kadar yer yakar be!

"Pars sen niye gitmem için bu kadar ısrar ediyorsun ya? Gitmeyeceğim, yerime başkasını bulurlar."

"Senin yerini kimse doldurmaz, hadi şimdi bin şu arabaya."

Durumu ölçmek için Pars'ın yüzüne baktım, gayet sakin görünüyordu. Beni çuval gibi arabaya fırlatmaması için hala bir şansım vardı.

"Pars ne yapacağım dağ başında Allah aşkına?" Diye sordum sitemkar bir sesle.

"İşini."

"İşimi buradan da yapabilirim."

Yani yatmayı.

"Yapamazsın İlke, bin artık." Dedi, sesini yükseltmişti.

Şimdi burada 'sen bana bağırdın' diye ağlasam ne yapabilirdi ki?

Muhtemelen beni gerçekten bir çuval gibi kaldırır arabaya fırlatırdı.

"Pars." Dedim masumane bir ifadeyle.

"İlke, hayatım biner misin artık?"

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Pars'a baktım. "Hayatın mıyım cidden?"

Bunu da mı yaptın demeyin?

Evet yaptım. Bunu da yaptım.

Bunu yapmasam ölürdüm.

"İlke Allah aşkına lütfen biner misin?"

Şurada yarım saattir benim adımı bozuk plak gibi tekrar etmek yerine iki salavat çekseydin cenneti garanti etmiştin be Pars!

Nasılsa cennete gidemicez Memati, cehennemi hak edelim!

"Uf tamam ya ömrümü yedin." Diye isyan ederek Pars'ın açtığı kapıdan içeriye girdim ve kapıyı öfkeyle kapadım.

Ama benim adım da İlke'yse ki öyle, bu kampı sana zehir etmez miyim Pars Bey?

Etmezdim.

Kıyamazdım.

Pars da arabanın önünde dönüp yan koltuğa oturmuştu.

"Ben ömrümü veririm sana." Dedi Pars, arabayı çalıştırmıştı.

Maşallah maşallah o kol kasları ne arabayı onlar mı kullanacak?

Tövbe estağfurullah...

Hayır bugün cuma da değil ki sen nereden çıktın imanlı iç ses?

Pars'la iletişim kurmamak için rasgele bir radyo kanalı açtım ve sesini açtım.

Aşk Sahası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin