haber

2K 74 8
                                    

Bölüm sonu konuşuruz.

Keyifli okumalar💫

'AŞK KAZASI MI?'

Aşk Kazası mı? İş kazası o be, iş kazası!

Haberde Pars Demir'in fotoğrafının üzerine arama çubuğu şeklindeki kutuda yazan yazıya hayretler içinde bakıyordum.

İçimde şaha kalkan 'ne aşkı be ne aşkı' diye bağıran İbrahim Paşa yanımı susturup malum başlığın altına yerleştirdikleri resme baktım.

Pars Demir'in yaptığı bir selfie'yi koymuşlardı. Ve yalancıyı dokuz köyden kovarlar diyerekten kıvır kıvır saçları ve ışıkla parlayan ela gözleriyle çok tatlı durduğunu itiraf etmek de bana düşerdi.

Tatlıysa tatlı, güzelse güzel banane!

Resmin hemen altına yerleştirdikleri kırmızı kutucukta ise haberin özeti yazıyordu.

Ulan Hakan Çalhanoğlu'nun boşanma dedikodusu bu kadar çıkmadı be!

'Dün oynanan Türkiye-Macaristan maçında kontrolünü kaybederek saha kenarında görev alan foto muhabirine çarpan Pars Demir'in gol sevincini armağan etmesi ve maç sonrası ilgili halleri sporseverlerin dikkatinden kaçmadı. Detaylar Web sitemizdeki haberimizde....'

Hah sporsevermiş! Dedikodu sever desenize siz ona!

"Baban kızım yapmaz demişti, bak işte oturmuşsun gündeme."

Kulağımın dibinden aniden gelen annemin sesiyle çığlık atarak elimde tuttuğum tableti yere düşürdüm.

Kemal'im yapmaz mı olmuştum ben?

"Anne ne yapıyorsun Allah aşkına? Aklım çıkacaktı." Dedim sitem edercesine.

"Ben bir şey yapmıyorum kızım, sen yapıyorsun."

"Anne." Dedim uyarırcasına. "Adam ataktayken girdiği ikili mücadelede kendini kontrol edemedi ve bana çarptı hepsi bu."

Annem elindeki sarı bezi yüzüme doğru savururken yalancı bir sinirle konuştu. "Sus kız! Bana futbol terimi ile konuşma."

Bizim tek bildiğimiz futbol terimi, Fatih Terim'dir annecim sen rahat ol!

"Anne futbol terimi değil bu."

Annem beni dinlemeyerek işine döndüğünde ona duyurmak adına sesli bir nefes verdim.

Tableti kapatıp koltuğuna kenarına koyduğumda üzerime atılan ıslak Sarı bezle kaşlarımı çatarak anneme baktım.

"Bakma bana, ünlü oldun diye toz almayacan mı sandın?"

La havle vela...

Elimdeki sarı bezi parmak uçlarımla tutarak ayağa kalktım.

"Annecim ben ünlü falan olmadım."

Annem, koskoca 50 küsur yaşındaki kadın beni 'yav he he' diye yanıtladı ve işine geri döndü.

Hayır yani benim düşmanı uzaklarda aramama gerek yoktu ki haftada bir evime geliyordu zaten.

Annemin gazabı mı çamaşır suyu kokmak mı ikileminde çamaşır suyu kokmaya karar vererek camların kenarlarını silmeye başladım.

Büyük bir dikkatle camı silerken evin altında lüks bir arabanın durmasıyla anneme çaktırmadan izlemeye koyuldum.

Gri renkteki lüks Jeep bahçeye park ederken arabanın içinden salaş giyimli bir adam çıkmıştı. Yüzünü göremesem de arka koltuğa yönelmiş ve içeriden kocaman bir buket pembe gül çıkarmıştı. Ne görgüsüz adamlar var be!

Aşk Sahası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin