0.8 UZUN GECE

90 20 163
                                    


"Defneee, kızım gelsene daha saçım bitmedi. " nereye gitmişti bu kız? Saçımın arkası kalmıştı resmen.
Son ses açtığımız müziği durdurup içeri gittim.
Ohaaa!?

"Yaa ben kırmızı rujumu alıp gelecektim aslında. Çıktım odadan baktım kapı çalıyor, duymamışız müzik sesinden. Açtım direkt bi de ne göreyim Deniz enişt- ay Deniz gelmiş. İçeri gel bekleme dedim ben de. " Defne odanın ortasında öyle saçmalarken Deniz bana mest olmuş gibi bakıyordu. Ve ben de ona.

Ayağa kalkıp yanıma geldi. Alt dudağını ısırırken beni tekrar tekrar baştan aşağı süzdü. Ben onun karşısında şok olmuştum çünkü o kadar yakışıklı olmuştu kiii... Bu haliyle kimse onu görsün istemiyordum.
(O yüzden fotoğraf koymıycam hshshs😌)

Ne yapacağımı bilemedim. İçeri odama koştum. Her zamanki gibi başım sıkıştığında seçtiğim ilk seçeneğimi uyguladım, kaçtım.

Defne de arkamdan geldi. "Noluyo kızım? Ne yaşıyorsunuz siz? Ayrıca iyi zevkin varmış ben enişteden razıyım. Taşşş gibi çocuk maşallah. Kesin sana aşık yaaa. Ağzına düşüyor resmen. Maşallah benim kumrularıma yaaa. " Yine ağzı açılmıştı bal suratlı kızımın. "Defneee susma modu ve çabbukkk saçımın arkasını yap azıcık kalmıştı zaten hadi. Ruju ben hallederim. " yanağımdan sulu sulu öpüp saçımı yapmaya devam etti. İki dakika içinde hazırdım işte. Ayakkabılarımı da giyindim öyle geçtim içeri, Deniz'imin yanına.

Yine ilk kez görmüş gibi baktı bana. Allah'ım bu çocuk neden bu kadar tatlı bakıyordu ki🫠💫🫀

"Şimdi hazırım işte. " dedim. "Kırmızı fazla iddialı değil mi? " dedi dudaklarıma bakarken. Defne'ye dönüp baktım, halen burdaydı. Deniz de anlamış olacak ki ona dönüp "Merak etme Defnecim bu güzellik eniştene emanet. " diyip göz kırptı.
Enişteye bak bee 🔥 Defne bu halimizden keyif alıyordu, resmen sinema izler gibi durmuş izliyordu. Deniz elini bana uzattı tutmam için. Elinden tuttum ve çantamı almadığımı fark ettiğim için odama geçtim. O da benimle gelmişti. "Odan güzelmiş. Ama en çok şu kitaplık köşeni sevdim. " halen sırıtıyordu yaa.

"Ben hazırım hadi gidelim. " dedim.
Defne'm kapıyı açmış bizi yolcu ediyordu. Asansöre bindik. İnsan gibi bir anımız yoktu şu asansörde, ilk binişimizden belliydi.

Bu sefer tuşların önünde durmamıştım büyük başarı...

Yavaş yavaş inen bu asansöre sevineceğim hiç aklıma gelmezdi.
Deniz'ime yaklaşıp kravatını düzelttim. "Çok yakışıklı olmuşsun. Ama gerek yoktu bu kadarına yanii. " dedim.
Gözlerine çevirdim gözlerimi. Koyu hareleri o kadar güzeldi ki.

Elini cebine atıp telefonunu çıkardı. "Noldu? " diye sordum. "Güzelimle olduğum anları anılarla doldurmak istiyorum. " dedi. Aynadan fotoğrafımızı çekecekti. Beni belimden sarıp çenesini başıma dayadı.
Elini tuşa basılı tutmuş bir sürü fotoğraf çekiyordu. Fotoğraflar devam ederken boynumdan öptü yine. Huylandırmıştı beni.

"Deniz, sil onu. Çok kötü çıktı. " dedim. "Nedenmiş? Huylandın mı yoksa sen??? "
" Yaaa Deniz gıcıklık yapma sil şunları. Hatta ver ben seçecem. "dedim.
" Hepsi çok güzel ve senli hiçbir fotoğraf silinmeyecek güzelim. " bu çocuk yüzünden kalp ritimlerim düzene giremiyordu artık. Yine boynumdan öpecekken elimle kravatını çektim. Yüzlerimiz arasında birkaç milim kalmıştı şu an.

"Kırmızı fazla iddialı değil mi diye sormuştum ya sana" dedi, nefesi yüzümdeydi resmen.
"Bozulmasını istemezsin diye dedim. " dedi.
Bu güzel anı bozan bu sefer ben olmamıştım. Asansör varmıştı otoparka. Geri çekildim çünkü birinin bizi böyle görmesini istemezdim. Hem o araba mı kullanacaktı???

AMARİS | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin