13. AVUTUCU YALANLAR

8.2K 1K 1K
                                    

geçiş bölümüyle merhabalar. etik değerler diye başınızı şişirmek istemiyorum fakat geçtiğimiz bölümde tepki aldığı için yine uyarıyorum. sizin ahlakınıza tersse atlayın, herhangi bir zorlama ya da taciz yoktur. yine de bu evrendeki hiçbir karakterden etik ve iyimser davranışlar beklemeyin. herkesin doğrusu kendine.

ve marko ile adelin'in kitabına da göz atmayı unutmayın!!! bölüm aralıkları uzun olsa da o kitap için çok ayrı heyecanlıyım. keyifli okumalar.

sınır 950 oy 1k yorum.❗️BOŞ YORUM YAPMAYIN.

ig: misshelov
tw: witchcartel

TENEBRİS TEORİSİ

♪ Hozier, Take Me to Church

13. AVUTUCU YALANLAR

Artur Midas:

Küçüklüğünden bu yana hayatı zehirli bir düğüm hâline gelen ve ihanetlerle şekillenen birine göre, Artur Midas yalan kavramıyla hiçbir zaman uzlaşmayı başaramamıştı.

Avutucu sözlerden uzak olmayı seçtiği her saniye dudaklarından, bu hayatta edindiği ilk ve tek arkadaşa—Atlas Valentin'e karşı dürüstlük barındırmayan kelimeler çıkmıştı. Kaçmaya çalıştığı her seferde yalan ağzına yuva yapmıştı. İhanet, kırgınlık, aldatma... Yaşama amacı gölgesi olmaktan ibaret olduğu o kız çocuğunun da dediği gibi, günün sonunda herkes gibi kaçtığı şeyin tutsağı hâline gelmişti.

Ve vakti geldiğinde onda bir hasardan çok daha fazlasını bırakacağını bilmesine rağmen, Aden'in onun arkasından çevirdiği dolabı fark ettiği vakit bir kez daha hapsolduğu karanlığın onu örtmesine izin vermişti.

Tüm hayatı boyunca ona saçlarına dokunmaya kıyamayacağı kadar uzakken, o noktada yalnızca gözlerindeki masumiyeti yıkmak istiyordu.

Yıkacaktı da.

Verdiği talimattan sonra irislerinin maviliğini örtecek kadar büyüyen göz bebekleriyle birlikte, "Hayır." diye fısıldadı nefes nefese kalan Aden. Ağzından çıkan sözcüklere rağmen vücut dili ona karşı koymakta pek ısrarcı görünmüyordu. Her zamanki gibi. "Hayır, bunu yapmayaca—"

"Onu indir yoksa bunu senin için ben yaparım." Sözünü kesip neyi kast ettiğini ona göstermek için boşta olan elini beklemeden Aden'in pantolonunun kemer kısmına geçirdi. "Dudaklarındaki tek hece benim adım olana dek o küçük amının her noktasını yalarım. İstediğin bu mu?" Önünde diz çöken bedene doğru eğilirken aynı zamanda saçlarındaki baskıyı arttırarak başını hafifçe yukarı kaldırmasını sağlamıştı. "Tam olarak öyle, değil mi? Seni önüme yatırdığımda ve bacaklarını benim için araladığında," Bakışları dudaklarına kaydı. "Tatmaya son derece değer bir manzara göreceğim. Sırılsıklam."

"Tamam!" diye yükselerek onun sözünü can havliyle yarıda kesti Aden. Göğsü belirsiz bir sebepten ötürü hızlı bir şekilde inip kalkıyordu fakat Artur onu, bunun ürkeklik ya da türevleri olmadığını ayırt edebilecek kadar uzun süredir tanıyordu. Deli gibi korkacağını bilmesine rağmen yine de hazzı tatmak uğruna koşa koşa o hız trenine binen heyecanlı bir çocuk gibi. Hiçbir zaman itiraf etmeyecek olsa bile onun pis konuşma şeklini seviyordu. "Ellerini üzerimden çek. Dediğini yapacağım."

TENEBRİS TEORİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin