7. MİDASLAR

7.8K 974 876
                                    

TENEBRİS TEORİSİ

♪ Melanie Martinez, Dollhouse

7. MİDASLAR

"Hırsın açığını akıl toplar."

Tomas Petrasov,
Vezirler Topluluğu

Bir Yıl Önce,
Artur Midas:

"Knooooock! Acil durum merkezi! Milyon saat oldu ve hâlâ dışarıdayım! Belki haberin yoktur ama donuyorum! Orada mısın?"

Aralıksız on sekiz saat boyunca O'nun izini sürdüğü yorucu bir günün ardından kendini yeniden Kapitol'deki iki katlı müstakil evinin yatak odasına attığında, Artur'un duymayı beklediği sözcükler kesinlikle bunlardan herhangi birisi değildi.

Üç dakika önce huzurlu, ne kadar mümkün gözükmese de, bir uyku için gözlerini kapadığında düşünebildiği tek şey kendine verdiği birkaç saatlik dinlenme molasının keyfini çıkarmaktı çünkü tam olarak dört saat sonra Taş Vezir'de, Vezirler'in ayakçısıyla ufak bir tedarik buluşması vardı.

Fakat o noktada duyduğu tanıdık ince ses vücudunu kavurup geçen o yaz sıcağında iliklerine kadar titremesine neden oldu. Tenebris nadir görülür bir şekilde yaz mevsimi yaşıyordu ve Artur Midas o saniyeden itibaren kelimenin tam anlamıyla donmuştu. Burada olmamalıydı. Bu çöplükte...

"Hâlâ buradayım!" Başka bir bağırış ve yumuşak bir elin cam kapıya çarpma sesi.

Sarhoştu.

Bunu sesinden net bir şekilde çıkarabilmesinin avantajı kesinlikle evin dış kapısının yanındaki odayı kendisine yatak odası olarak ayırmasından kaynaklanıyordu. Demir parmaklıklar olsa da odanın pencereleri her zaman açık olurdu. Böylece Artur, evine girip çıkan her şeyin geride bıraktığı sese birinci noktadan tanık olabiliyordu.

"Sikeyim," diye fısıldadı yattığı yerden doğrulduktan sonra gözlerini ovuşturarak kapıya yöneldiğinde. Odanın içi genel olarak düzenli ve toplu olurdu fakat bu sefere mahsus kapının önünde eve girdiği gibi çıkardığı pantolonu ve tişörtü duruyordu. Onları ayağıyla kabaca köşeye iteledikten sonra altındaki siyah boxerın kıvrılan lastiğini düzeltti ve onun karşısına vücudunun yüzde yetmiş beşi çıplak olacak şekilde çıkacağı gerçeğini o an için düşünemedi.

"Art-Art!" Yalnızca onun seslendiği o tuhaf takma adı duyduğunda çoktan hole vararak öfkeli bir hamleyle kapıyı açmıştı bile. "Biraz daha beni bekleti—"

"Hangi cehennemden geldin?" Artur, arkasında kalan karanlık sokağı kontrol etme ihtiyacı duymadan onun ince bedenini hışımla içeri çekti ve hemen ardından kapıyı sertçe çarparak kapattı. "Gece gece kafayı mı yedin! Kapitol'desin!"

Fakat karşısında gördüğü manzara duraksamasına neden olmuştu.

Hiçbir zaman şekillendirmeden dışarı çıkmayacağı platin sarısı saçları yalnızca dağınık bir şekilde yukarıdan topuz yapılmıştı. Üzerinde gösterişli kıyafetlerden çok; ince, basit bir askılı ve gri eşofman altı vardı. Güzel yüzü solgundu. Hiç makyaj yapmamıştı, bu ufak ayrıntı Artur'u feci endişelendirmişti çünkü onun makyajsız mâlikaneden dışarı tek bir adım bile atmayacağını biliyordu.

TENEBRİS TEORİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin