Pov: Yks Feyza'nın götüne girecekken Feyza kaos derdinde
Nxmdbdkncjdbcjdbxjühüüü
...Gergince bir soluk verip kapıyı tıklattı Yiğit. Üzerinde iki gün uyumamış olmanın ağır yorgunluğu, gözlerinin altındaki mor halkaları, ayakta durmakta zorlanmasına sebep oluyordu.
Bir süre geçmesine rağmen hiçbir hareketlenme olmadığında, alt kattaki adamın ona verdiği anahtarı kullanarak kapıyı araladı.
Odayı loş bir şekilde aydınlatan turuncu gece lambasının hoş estetiği altında gözlerini ovuşturan tanrıça misali adama yutkunarak baktı. Ne yapacaktı şimdi?
Kapıyı ardından kapattığında ürkek bakışların hemen ardından sinirli gözlerin hedefi kendisiydi. Biliyordu işte! Şimdi nasıl onu kendisiyle eve götürmeyi teklif edebilirdi ki?
"Kaan, ben gerçekten yapmak istemedim-"
Histerik bir gülüşle ayaklandı Kaan. Yiğit'in birkaç adım ötesinde dururken ağlamamak için kendisini zor tutuyordu.
"Bak, Kaan, biliyorum. Senin sevgini hak etmiyorum. Yaptığım şey çok ağır."
"Hayır amına koyayım! Tabii ki hak etmiyorsun! Fakat bir sevgilin varken-"
"Ne sevgilisi ya?" Kaan Yiğit'in boş bakışlarına alayla baktı. Koskoca adam olarak bir çocuk tarafından dalga geçiliyor olması ağrına gidiyordu. Günlerce aralarındaki çekimi var zannetmişti!
"Geceleri kaçıp kaçıp gittiğin tabii! Aptalca duygulara kapıldım, unuttum. Özür dilerim. Şimdi beni rahat bırak. Yaptıklarının borc-"
"Saçmalama! Sevgilim falan yok!"
"Öyleyse cevap ver, bu gece neredeydin?"
Yiğit sessiz kaldı. Ne cevap verecekti. Evet, katil olduğunu henüz öğrenmemişti fakat şimdi gözünde ideal bir şerefsiz olmuştu.
Beyni de donmuş gibiydi. Normalde anında yalan uydurabilen, kıvrımlarını siktiği beyni, o an nedense grev yapmaya karar vermişti.
"Söyleyemem."
"Hıh... Sen bilirsin. Sevgilin olmasa bile, bir derdin var Yiğit. Farkındayım. Her yakınlaştığımız adımdan sonra üç adım geriye gittin. Anlatsan ve beraber çözsek mesela?"
Yiğit üzgünce Kaan'ın sinirden kızarmış suratına baktı. Söyleyemezdi. Ben katilim her gün piç avlıyorum diyemezdi.
"Ama anlatmamı istemeden gitmişsin ki!"
Kaan dudak büzdü. Evden ani bir çıkış yaptığını biliyordu fakat fevri bir insandı işte. Daha önce aklına nedense gelmeyen şey, öpüştükten sonra gelmiş ve tüm keyfini kaçırmıştı!
"Pekala, özür dilerim öylece çıktığım için. Anlat ama ne varsa. Çünkü ben bir kez daha öylece ortaya konulmayı kaldıramam. Sevgilin varsa bile söyle, içimdeki şey büyümeden uzaklaşayım senden."
Yiğit derin bir nefes çekti içine. Kaan'ı öperken bencilce davranmıştı. Her şeyi toparlayabileceğini düşünmüştü anın güzelliğiyle.
"Ben sana derdimi anlatamam Kaan. Çünkü anlatırsam temelli kaybederim seni. Bunu istemiyorum. Sana da beni sev diyemem, bu sana zarardan başka bir şey vermez çünkü."
"Öyleyse beni rahat bırak Yiğit. Madem öyle, henüz başındayken kapatalım. Yeterince cesur olduğunda gelirsin."
"Seni rahat bırakmamı mi istiyorsun?"
Kaan usulca başını sallarken burukça gülümsedi Yiğit. Cebine tıkıştırdığı tapu kağıdını çıkartırken kendisine lanet okudu hırsına yenik düştüğü için. Hep bu hırsı yüzünden başlamamış mıydı bu işlere? Para da gözüne hoş gelmemiş miydi?
![](https://img.wattpad.com/cover/362046189-288-k965922.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başa Gelen Çekilir~Abilerim
Fiksi Remaja‼️Homofobikseniz kibarca burayı terk edin plz. Gay warning!!! Abilerim erkek versiyon. Tanrı çektirdiği her acının bir karşılığını verirdi. O Yiğit'i unutmamıştı, sadece doğru zamanı bekliyordu. Yiğit beklemese de beklettirirdi.