Keyifli okumalar.
"Sen hiç ata bindin mi?" diye sordu Sultan.
"Hayır, hiç binmedim. Sen bindin mi?" Canberk'in sorusu üzerine küçük kızın dudakları kıvrılmıştı.
"Evet, dedemin atı var, beni birçok kez bindirdi," diyerek kıkırdadı Sultan.
Canberk bunu duyunca gözleri irileşmiş, "Harbi mi?" diye inanamıyormuşcasına sormuştu.
"Harbi..." dedi Sultan kahkaha atarak. "İstersen şimdi gidelim bize, dedem seni de bindirir ata."
Canberk hızlı hızlı kafasını iki yana salladı.
"Yok," dedi keskin bir dille. "Korkarım ben."
Sultan bunun üzerine tiz bir kahkaha patlattı, o kadar çok gülüyordu ki gülmekten karnına ağrı girmişti.
"Hiç komik değil," dedi Canberk bozularak. "İnsanların korktuğu şeyler olabilir." Burun kıvırarak önüne döndü.
"İnsanlar korkularının üzerine gidip bunu atlatmalılar," diye konuştu Sultan.
"Pehh..." diye bir ses çıkardı Canberk. "Kim demiş bunu?"
Sultan arkadaşının yüz ifadesiyle çok eğleniyordu, onu kızdırmak keyifliydi.
"Zor durumda kalsan bile ata binmez misin?" diye sordu Sultan.
Canberk birkaç saniye düşündü, kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.
"Peki beni kaçırsalar, ata binip hızlıca beni kurtarmaya gelmez misin?"
Sultan'ın sorusu üzerine Canberk'in kaşları havalanmıştı.
"Sen çok film izliyorsun," dedi Canberk. "Polisi ararım seni kurtarırlar, ben neden ata binip seni kurtarayım?"
Sultan duydukları karşısında dudakları titremişti.
"Birgün beni kaçırırlarsa peşimden gelme!" diye bağırdı. "Polisi ara onlar beni kurtarır!"
Sultan arkasını dönüp yürürken Canberk koşar adım ona yetişti.
"Küstün mü?" diye sordu dudak büzerek.
"Küstüm!" dedi Sultan.
"Şaka yaptım," diye bağırdı Canberk Sultan'ın arkasından.
Küçük kız arkasını dönüp arkadaşına baktı.
"Güldürmedi!" dedi kızgınlıkla.
Canberk, Sultan'ın ona küsmesini istememişti, sadece ufacık bir şaka yapmıştı fakat arkadaşının kalbi kırılmıştı.
Sultan evine giden yola döndüğünde Canberk, Sultan'ı kırdığını anlamıştı.
Morali bozuk bir şekilde o da evine doğru yürümeye başladı. Sokakta oynayan çocuklar Canberk'i oyuna davet etmiş, küçük çocuk bu moralle onlara katılmak istememişti.
Meydandan geçerken kahvehanede oturan dedesi Canberk'i gördüğü gibi ona seslenmişti. Dedesinin sesini duyan Canberk koşarak yanına gitti.
"Torunum," dedi dedesi şevkatle. "Neye canın sıkkın?"
Canberk şaşkınlıkla baktı dedesine, hiçbir şey söylemeden nasıl anlamıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM ELMA
General Fiction"Gitmek isteyeni durduramam..." dedi genç kız, ağlamamak için alt dudağını ısırdı. "Ama seni hep beklerim..." Genç adam dilini damağına vurdu. "Bekleme!" dedi buz gibi çıkan bir sesle. "Gelmeyeceğim!" Genç kızın sol gözünden bir damla yaş yanağına...