Üzerimdeki şoku bir türlü atlatamamıştım. Gerçi neden bu kadar şaşırdığımı bile bilmiyordum. Sultan'ın benden kaçar gibi uzaklaşmasını da anlayamamıştım. Çocukluk arkadaşıydım ben, araya yıllar girse de bu değişmemişti. Ben hâla aynı kişiydim, sadece büyümüştüm.
"Hatırladım," dedim benden bir cevap bekleyen Osman'a. "Çok değişmiş ama."
Osman güldü. "Geçenlerde komşu köyden istemeye geldiler diye duydum."
İçime öküz oturmuştu sanki. Sultan'ın evlenecek olma ihtimali beni neden üzmüştü birden? Oyunlar oynadığım küçük kız çocuğu değildi artık. Büyümüştü, sevdiği biriyle yuva kurmak en doğal hakkıydı.
"Anladım..." diye konuştum. "Ben artık eve gideyim, sonra görüşürüz."
Osman kafasını aşağı yukarı salladı. "Bu akşam maçımız var. Sende katılmak ister misin?" diye sordu.
"Ne maçı?"
"Köyler arası futbol turnuvası düzenleniyor. Bizim takımda bir kişinin bacağı kırıldı. Onun yerine birini arıyorduk," dediğinde kafamı usulca salladım.
"Olabilir aslında, nerede olacak maç?" diye sordum.
"Okulun önünde yapılıyor. Sekiz gibi gelsen yeter," dedi Osman.
"Tamam, anlaştık," diyerek ayrıldım yanından.
Dalgın dalgın yürüyordum. Sultan'ı bulduğuma sevinmem gerekirken neden ben üzgündüm?
(Yazardan)
17 Yıl ÖnceKüçük kız arkadaşının köye geldiği haberini alınca evine gidip en sevdiği elbisesini giydi. Pembe çiçekli bir elbiseydi giydiği. Saçını da iki yandan ördürdü annesine. Saçının ucuna babasının şehirden getirdiği pembe kurdelaları taktırdı.
Aynada kendine baktığında beğenmişti görüntüsünü. Arkadaşına güzel görünmek istiyordu, minicik kalbi Canberk'i gördüğü her an çok hızlı atıyordu.
Arkadaşı sadece yaz tatillerinde geliyordu köye. Aylarca birbirlerinden uzak kalıyorlardı ve kavuşunca bol bol hasret gideriyorlardı.
Küçük kız evinden çıktı. Hoplaya hoplaya arkadaşının evine gidiyordu. Çok özlemişti onu, anlatacak çok şeyi birikmişti. Arkadaşına geçen ay doğan kuzusundan bahsedecekti. Küçük kız, Canberk'in kuzuyu çok seveceğine emindi.
Küçük kız arkadaşının evinin öne vardığında çok heyecanlıydı. Bahçe kapısından içeri girdi. O saniye arkadaşı evden çıkmış, küçük kızı görünce koşarak yanına gelmişti.
"Hoşgeldin..." dedi Sultan.
"Hoşbulduk..." dedi Canberk.
İkisi birbirlerine sarıldıktan sonra Canberk, Sultan için aldığı pamuk şekerini uzattı
"Senin için getirdim," dedi gülümseyerek.
"Benim için mi?" dedi Sultan hayretler içinde kalarak.
"Sen seviyorsun ya pamuk şekerini. Senin için aldım," dedi Canberk.
Sultan arkadaşının uzattığı şekeri eline aldı.
"Teşekkür ederim," dedi kocaman gülümsemesiyle.
Birlikte her zaman oyunlar oynadıkları elma ağacının oraya doğru yürümeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM ELMA
Ficção Geral"Gitmek isteyeni durduramam..." dedi genç kız, ağlamamak için alt dudağını ısırdı. "Ama seni hep beklerim..." Genç adam dilini damağına vurdu. "Bekleme!" dedi buz gibi çıkan bir sesle. "Gelmeyeceğim!" Genç kızın sol gözünden bir damla yaş yanağına...