"Bana iki gün verin sadece," dedim titreyen sesimle.
Soner, Derin'e baktı, kararı onun vermesini istiyordu. Derin benim etrafımda dönmeye başladı.
"Pekala..." dedi Derin, tam önümde durduğunda yüzünü bana yaklaştırdı. "Sadece iki gün."
Osman bana meraklı gözlerle bakıyordu, zihnimde söylemem gereken şeyler tekrar ediyordu da söylemeye dilim varmıyordu.
"Kaç saattir size ulaşmaya çalışıyorum Canberk," dedi Osman.
"Soner son dakika buluşma noktasını değiştirdiğini söyleyen bir mesaj attı," dedi Derin araya girerek, sanki herşey normalmiş gibi. "Sana haber vermeye vakit bulamadık."
Artık sesini duymak midemi bulandırıyordu, yaptıklarının ismi aşk değildi, korkunç bir saplantıydı.
"Sultan bulundu mu?" diye sordu Derin. Haberi yokmuş gibi davranması canımı sıkıyordu, bütün bildiklerime rağmen ağzımı açıp tek kelime edememek vicdanımı sızlatıyordu.
Uçurumun kenarındaydım, kendimle birlikte Sultan'ın ruhu da o uçurumdan benimle birlikte sürüklenecekti.
"Sultan'ı buldum ama amcası hâla ortada yok." Osman'ın tok sesi üzerine ona döndüm.
Birşey söylemek istiyordum, cümle kurmayı unutmuş gibiydim.
"Sultan beni arayıp evde olduğunu söylediğinde tam jandarma komutanlığına varmak üzereydim. Kimseye birşey söylemeden buraya gel dedi." Osman Derin'e baktı, "Bende koşarak buraya geldim.Seninle Soner'in konuşmalarını duymadığını söyledi ama birşeyler gizliyor gibi bir hali vardı."
Herşey benim için bir saat önce bitmişti, iki gün mühlet isteyerek sadece uzatmaları oynuyordum.
Soner gittikten sonra Derin beni çözmüştü, iki gün boyunca gözünün üstümde olduğumu söyledi, tek bir yanlışımı görürse Sultan'ın Amcasını hapise attıracaklarınıda eklemeyi ihmal etmemişti.
Peki Sultan'ı nasıl susturmuşlardı? Onu neyle tehtit etmişlerdi? Amcası neredeydi?
Artık düşündüğüm tek kişi Sultan'dı.
"Ben Sultan'a bir bakayım," dedi Derin.
O uzaklaşırken tiksinti dolu bakışlarım üzerindeydi.
"Birşey mi oldu?" diye sordu Osman. "Sultan'da sende birşeyler saklıyorsunuz gibi."
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Soner son anda mekan değiştirince gitmedik, bizde geri döndük. Nasılsa Sultan yanlış yere gitti Soner'i bulamayınca geri döner diye düşündük. Zaten Sultan'da birşey duymamış. Boşu ortalığı ayağa kaldırdık ," diye açıklama yaptım.
"Emin misin?" dedi Osman şüpheyle.
"Evet, herşey yolunda."
Osman elini omzuma koyarak, "Bana güvenebileceğini biliyorsun değil mi?" dedi.
Gülümsedim, "Biliyorum kardeşim," diyerek gerçekleri anlatmaktan kaçtım.
"Sultan, amcasının şehir dışına gittiğini söyledi. Birkaç gün içinde ifade vermeye gelecekmiş."
Başımı ağır ağır salladım. Beynim allak bullaktı, gideceğimi Sultan'a nasıl söyleyebilirdim. Onunla ileriye dönük planlar yaparken bir anda nasıl çekip gidecektim?
"Soner işini ne yapacağız?" diye sordu Osman.
"Suçluysa ortaya çıkar muhakkak."
Ortaya çıkmayacaktı, elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM ELMA
General Fiction"Gitmek isteyeni durduramam..." dedi genç kız, ağlamamak için alt dudağını ısırdı. "Ama seni hep beklerim..." Genç adam dilini damağına vurdu. "Bekleme!" dedi buz gibi çıkan bir sesle. "Gelmeyeceğim!" Genç kızın sol gözünden bir damla yaş yanağına...
