Bölüm 15

453 14 2
                                    


Yorum ve oylarınızı esirgemeyin değerli okuyucularım.

Bu bölümü yazarken gözlerim dolu doluydu.

Düşüncelerinizi merak ediyorum, hepinizi kucak dolusu öpüyorum..

Bölüm şarkısı, Sezen Aksu, Git.

(Yazardan)

Canberk bütün gece gözünü bile kırpmamıştı. Dün Sultan'ı bıraktığında amcası Bekir'le konuşma fırsatı buldu,. Bekir'in hiçbir şeyden haberi yoktu, inşaat şirketinden bir teklif gelmiş ve apar topar İstanbul'a gitmişti.

Karısının ölüm haberini aldığında yıkılmıştı, zaten teklif gelen şirket de onu işe almamıştı.

Soner bu kadar akıllı olabilir miydi? Bütün bunları nasıl planlamıştı?

Gün doğarken genç adamın uykusuzluktan gözleri yanıyordu. Birkaç saat sonra Sultan'a veda edecekti. Bu vedanın kısa sürmesi için elinden geleni yapacağına emindi.

Sultan'ı yıllarca kendine hasret bırakmıştı, bu sefer bu ayrılıkları uzun sürmeyecekti. Soner'in illa bir açığı vardı, herkesin bir açığı vardır bu hayatta diye düşündü.

Derin elinde kupayla Canberk'e doğru yaklaşırken genç adam gözlerini devirdi.Bu kadar erken saatte uyanmasına şaşırmıştı genç adam.

"Günaydın," dedi Derin. "Sende benim gibi heyecandan uyuyamadın mı?"

Canberk burnundan güldü. "Siktir git başımdan Derin!" dediğinde Derin inatla yanındaki sandalyeye oturdu.

"Hep dünyayı gezmek istiyorduk, bu hayalimizi gerçekleştirme zamanı gelmiştir," dedi Derin.

Canberk çarpık bir gülüş sundu. "Ne demessin, " dedi alayla.

Canberk cebinden telefonunu çıkartıp mesaj kısmına girdi, Sultan'a mesaj atacaktı.

"Günaydın, elma ağacının orada buluşalım mı?"

Yazıp gönderdi. Artık erteleyecek zamanı kalmamıştı, Sultan onu anlayacaktı, herşeyi onun için yapıyordu, bu hikayenin sonunda elbet kavuşacaklardı.

"Oğlum, sabah sabah bu bavulları neden kapıya dizdin?" diye bağırdı Gülnihal Hanım.

Derin ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladı. Canberk'te tüm cesaretini toplayıp Derin'in peşinden eve doğru yürüdü.

Bütün ailesi kapıya dizilmiş, bir açıklama bekliyordu.

"Biz gidiyoruz," dedi Canberk lafı uzatmadan.

"Yurt dışına gitmekten vazgeçtiğini söylemiştin," dedi babası Atıf Bey.

"Böyle olması daha hayırlı," dedi Canberk.

"Oğul..." dedi Güldane Nine. "Gitmesen olmaz mı?"

Canberk babaannesine sarıldı.

"Gelirim yine, sık sık gelirim."

Başka diyeceği birşey yoktu, ne diyebilirdi ki zaten?

"Tamam anne," dedi Atıf Bey. "Sonuçta onun hayatı, istediği gibi şekillendirsin."

Canberk babasına teşekkür ederim dercesine gülümsedi. Babası bazı şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı, zamanı geldiğinde oğlunun anlatacağını biliyordu. Üstüne gitmenin bir anlamı yoktu, Canberk yetişkin bireydi.

"Derin çantanı al artık gidelim," dedi Canberk.

"Kahvaltı yapıp çıksaydınız," dedi Gülnihal Hanım.

YARIM ELMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin