OYUNBOZAN

22. bölüm

Becky: "Televizyon mu izleyeceğiz?"
Freen: "Napalım?" *Korktum.*
Becky: "Havuza girelim."

Freen: "Olur. Gel giyinelim."

Yukarı çıktık. Kendi bikinilerimden bir tanesini verdim. Banyoya giyinmeye gittim. Benim bikinim siyah bir takımdı. Çok açık sayılmazdı. Becky'e seslendim.

"Giyindin mi?"
"Giyinmesem nolur sevgiliyiz biz."

Haklı. Kapıyı açtım ve Becky'nin çıplak üst vücuduyla karşılaştım. Kızarmamak için kendimi zor tutuyorum.

Becky: "Burada mı süreyim kremi yoksa şezlongta mı?"

Freen: "Şezlongta sürelim. Ben aşağı iniyorum."

Becky: "Kaç tabii Sarocha."

Aşağı indim ve havluları şezlonga serdim. Ayaklarımı suya sokarak alışmaya başladım. Becky geldi. Üstünde beyaz, V şeklinde bikini vardı. Kalçalarını belli ediyor. Güneş kremini getirmiş. Şezlonga oturdu ve kollarına sürmeye başladı. Yanına oturdum.

"Acıkırsan söyle yemek ısmarlarım."
Kafasını salladı ve sürmeye devam etti. Sırtı bana dönüktü. Çok çekici görünüyor. Bana döndü.

"Sırtıma sürer misin?"
Kremi elinden aldım ve sırtına sürdüm. Pürüzsüz cildi beni çağırıyordu. Bikinisinin ipini kaldırdım ve oraya da sürdüm.

"Bacaklarıma da lütfen."
Tanrım yeter. Yüz üstü uzandı. Kalçalarına doğru yavaş yavaş sürdüm. Kendimi tutamamış olacağım ki Becky beni uyardı.

"Freen krem sür demiştim."
Kremi yanındaki masaya koydum. Havuza atladım. Onun gelmesini beklerken birkaç tur kulaç attım.

Kollarımı mermere dayadım ve onun eşsiz güzelliği izledim. Kısa bir manken gibiydi. Merdivenlerden girdi. Su soğuk olmalı, titredi. Yanıma yüzdü. Saçımı kulağımın arkasına attı.

Becky: "Çok güzelsin."
Elini boynuma koydu. Önüme geçti ve beni mermere yapıştırdı.

"Bu haksızlık. Çok fazla güzelsin. Okuldaki herkesin gözü senin üstünde. Kıskanıyorum."

"Sahip çık o zaman bana."

Dudağına yapıştım ama kendini geri çekti.

"Yüzeceğim."

Tek bir kelimeyle herşeyi bitirdi. Ne yapmaya çalışıyor bu? Havuzdan çıktım ve uzandım. Güneşleniyordum. Yanımdaki şezlonga uzandı. Telefona bakıyordu.

Becky: "Acıktım."
Freen: "Ne istersin?"

Gözümü hala açmadım. Yüzümde bir nefes hissettim. Karşımda Becky vardı. Kucağıma çıkmış, yüzümüz birbirine çok yakındı.

"Seni."
Dudağımı öptü. Karşılık vermedim ama öpmekte ısrarlıydı. Neden böyle yapıyor? Sabah olanların acısını şimdi mi çıkarıyor? Omzundan tuttum ve ittim. Şimdi kalçası bana baskı yapıyordu. Dayanamıyorum.

B: "Seni istediğimi söylemedim mi?"
F: "Neden böyle davranıyorsun?"
B: "Sabah olanların cezası Sarocha."

Tüm yükünü üstüme verdi. Erkek olsaydım çok kötü şeyler olurdu. Ellerimi beline attım.

Freen: "Belin çok güzel."
Becky: "Sence sadece belim mi güzel?"
Freen: "Hayır, her yerin. Çok çekicisin."
Becky: "O zaman bana direnme."

Tekrar yüzüme yaklaştı. Önce nazik olarak başlayan öpme seansı daha sonra şiddetlendi. Ellerimi kullanarak belini kendime çektim. Sırtımı dik pozisyona getirdim. Şimdi tam anlamıyla kucağımda oturuyordu.

Becky: "Seni çok özledim."
Freen: "Hep beni görmüyor musun zaten?"
"Sence o anlamda mı dedim?"

Kafasını boynuna gömdü. Bir hazine bulmuşcasına emiyordu. Beni tekrar yatırdı. Altımı aşağı çekti. Elini tuttum.

F: "Yapma!"
B: "Karışma."

Haklı. Ona karşı direnemem. İstediğini vermeliyim. Fakat telefonum çaldı. Becky durdu, kendini geri çekti ve izin verdi. Telefona baktım. Arayan Jack'ti

Freen: "Efendim?"

Jack: "Freen, buluşabilir miyiz? Kötü şeyler oldu."

Freen: "Neredesin? Konum at."

Jack eski arkadaşlarımdan. Bizim grup tanıyor ama Becky'le tanıştırmadım.

Becky: "Noldu?"

Freen: "Arkadaşlarımdan biri acil çağırıyor. Kötü birşey olmuş. Gitsem sorun olmaz değil mi? Sende gelebilirsin."

Becky: "Git tabii. Ben evde kalırım. *Kulağıma yaklaştı* geri geldiğinde aynen devam edeceğiz yalnız."

Kafa salladım ve giyinmeye çıktım. Giyindikten sonra motora binip konuma gittim.