Becky: *Hayır bir kıza aşık olamam. Nasıl kız ve kız ilişki sürdürebilir ki. Sadece gülüşü güzel. Ve gözleri, koyu kahve saçları, güldüğünde belli olan tavşan dişleri, yüzü. Ben aşık mıyım. O fazla güzel.*
Freen: *Gerçekten Tayland'lı mı? Yüzü hiç öyle gözükmüyor. Çene hattı, gözleri, gülüşü, saçları ipek gibi. Ellerimi saçlarında oynatmak isterdim. Tanımak istiyorum onu. Herşeyi bilmek, herşeyi olmak.*
Herkes ayaklandı, bir kişi dışında, Becky. Uyumuştu.
Nam: "Freen hadisene neyi bekliyorsun yemekhaneye gidelim."
Freen: "Siz gidin ben birazdan gelirim."
Nam ve heng söylenerek sınıftan ayrıldılar. Freen ise horlayan bir güzelliği izliyordu. Büyülenmişti sanki. Dakikalarca baktı. Horlama kesildi ama Freen, Becky'nin uyuduğundan emindi. Hala onu izliyordu.
Becky: "Beni böyle izlemeye devam edecek misin yoksa yemekhane de izlemek ister misin?"
Freen: "Pardon ben uyuduğunu sanıyordum. Rahatsız oldun mu?"
Becky: "Yok sorun değil. Hadi gidelim acıktım."
Yemekhaneye gittiler nam ve heng'in olduğu masaya yöneldiler.
Nam: "Geldi bizim çifte kumrular."
Heng: "Sanırım yabancı kızdan umudum kesildi. Baksana Freen'le çok mutlu."
Freen: "İkinizde sesinizi kesmezseniz bir daha bırakın yabancı kızı ve beni bir daha insan yüzü göremezsiniz."
Heng: "Ben inandım şahsen. Neyse uğraşmayacağım."
Yemekleri aldıktan sonra masaya oturdular. Nam ve Heng bir sohbete dalmıştı.
Freen: " Eee, anlat bakalım kendini."
Becky: "Becky Rebecca Patricia Armstrong, 19 yaşındayım. İngiltere'den Tayland'a yeni geldim. Bundan daha önce gelmiştim ama yıllar yıllar önceydi. Abim burda okuyor. Onun yüzünden geç kaldım zaten."
Freen: "Bi saniye. Armstrong musun? Yani baban Armstrong company'nin CEO'su mu. Hass!kt!r ultra zengin olmalısın. Keşke bunu bana söylemeseydin. Paran yüzünden seninle takıldığımı düşünebilirsin.
Becky: "Asla öyle birşey düşünmem merak etme. Sonuçta sırtımı dürterken Armstrong olduğumu bilmiyordun değil mi."
İkiside bir tebessümle birbirine bakıyordu.
Nam: "Hey Freen, çifte kumru deyince kızıyorsun ama Becky'nin gözlerinde kayboluyorsun."
Bir anda göz teması bozuldu. İkiside bu
anın bitmesini istemezdi.Freen: "Boş yapma ve yemeğini ye lütfen."
Herkes yemeğe dalmıştı Becky abisi hakkında komik anıları anlatıyordu. Ortam çok ısınmıştı.
Richie: "Hey N'becky hani arkadaş bulamazdın?"
Becky: "Ya niye geldin ki sen."
Richie Becky'e sımsıkı sarıldı. Freen ise Richie'ye çok kötü bakıyordu. Kalbinde bir yumru hissetti. Kıskandığını anladı. Sarılma bitince Becky Freen'in bakışını gördü ve kötü hissetti. Richie kolunu Becky'nin omzuna attı.
Becky: "Eee, bu Richie az önce bahsettiğim salak abim.
Richie: "Salak senin anandır mal."
Becky: "Abi annelerimiz aynı ya hani."
Freen abi kelimesini duyduğunda rahatladı.
Becky: "Abi müsade etsen de ben yemek yesem."
Richie: "Ay götüm,ye."
Richie gittiğinde ortam sessizliğe büründü.
Freen: "İstersen ben kendimi tanıtayım."
Becky: "Tabii ki."
Freen: "Freen Sarocha Chankimha 20 yaşındayım. Fakirim. Part-time bir işte çalışıyorum. Ailem Bangkok'ta değil. Bu salaklarla aynı evde kalıyorum."
Nam: "Salak falan ayıp oluyor."
Becky: "Hmm kaç yıldır arkadaşsınız?"
Heng: "7 yaşından beri."
Becky: "Oha bayağı olmuş. Şuan Tayland'taki tek arkadaşım sizlersiniz ;)."
Nam: "Aww üzülme biz sana buluruz bizim çevremiz geniş. Hem partiler veriyoruz orda arkadaştan daha fazlasını bulursun Freen gibi."
Nam Freen'e bakarak piç gülüşü attı.
Becky: "Alkol var mı?'
Heng: "Hahaha canım alkolsüz parti mi olur tabii ki var."
Becky: "Ama ben alkol içmiyorum."
Nam: "İçersin içersin. Hatta yarın parti veriyoruz gelsene sende."
Freen hala kötü kötü Nam ve Heng'e bakıyordu.
Freen: *bunlarla arkadaş olacağım günü s...*
Becky Freen'e baktı ve göz kırptı.
Becky: "Eğlenceli olabilir aslında, ben varım."
Heng: "Yabancı kızdan da bu beklenirdi zaten. Aramızda hoşgeldin."
Diğer tüm aralar anı anlatarak geçmişti. Becky ve Freen her uygun zamanda bakışıyorlardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNBOZAN
Fanficbeckfreen sevenler için: Tayland'a yıllar sonra gelmiş bir kız ve kimliğini gizleyen üniversite öğrencisi bir ajan