ᕙ[・・]ᕗ
Freen gideli 1 saat oldu. Ben ise biraz yüzdüm sonra duş aldım. Duştan sonra salona indim ve birşeyler izledim ama sıkıntım geçmiyor. İrin'i aradım.Becky: "Naber?"
İrin: "İyiyim ama sıkılıyorum. Bize gelmek ister misin. Noey ve Nop burada."
Becky: "Olur geliyorum."
Freen'i aradım ama açmadı. Bende mesaj attım. Evden çıktım ve taksi çağırıp İrin'in evine gittim. Noey İrin'in sevgilisi.
İrin: "Hoşgeldin. Özlettin kendini."
Becky: "O kadar olmadı kes sesini."
Noey: "Sevgilisinden dolayı zaman ayıramıyor bize. Şuna bak."Nop: "Ne sevgilisi ya?"
İrin: "Bilmiyor musun? Freen ve Becky sevgili. 1 hafta olmadı daha."
Nop: "Bilmiyordum. Pardon."O gece onlarda kaldım ama Freen hala aramadı. Mesajıma bile bakmamıştı. Heng'e sordum ama o da haber alamadığını söyledi.
Sabah kalktım. Saat 7'ydi. Telefonumu kontrol ettim. Freen gece 3'te beni aramış. Geri aradım ama yine açmadı. İrin'le vedalaşıp hastaneye gittim.
Becky: "Günaydın. Napıyorsunuz?"
Heng: "İyiyiz. Hatta bomba gibiyiz."Nam: "Durumum daha iyiye gidiyormuş. Freen'e ulaşmadın dimi?"
Becky: "Hayır, siz?"
Heng: "Bence ulaşmak istemezsin."
Becky: "Neden?"Telefonundan bir video gösterdi. Bir barda çekilmişti. Freen bir adamın kucağındaydı. Bir erkek. Sarhoş gibiydi.
Becky: "Video ne zaman çekildi?"
Heng: "Saat 2'de çekilmiş. Bu adam Jack. Bizim arkadaşımız. Arkadaşımızdı. Freen'e olan takıntısından küsmüştük. Nasıl yanına gitti bilmiyorum."
Becky: "Biz havuzdayken onu biri aradı. Sonra izin isteyip gitti. Ama şaşırmıştı."
Sinir krizi geçirecektim. Nasıl beni aldatabilir. Dün yaptıklarım için olamaz. Kötü birşey yapmamıştım. Düşünmem lazım. Ne yapmalıyım?
Becky: "Eğer sizin yanınıza gelirse ve beni sorarsa, cevap vermeyin."
Nam: "Bende tam onu diyecektim. Freen yakın arkadaşımız olsa bile bunu yapması kötü. Git bence. Bize ulaş ama unutma bizi."
Becky: "Merak etmeyin. Sizi hep ararım. Zaten okul var ya."
Heng bana sarıldı. "En iyisini yapıyorsun. Ben bile konuşmayı düşünmüyorum."
Hastaneden çıktım ve eve gittim. Okul eşyalarımı alıp Richie'yle okula gittim.
Richie: "Birşey mi oldu? Yüzünden düşen bin parça."
Becky: "Birşey yok."Güçlü kalmalıyım. Okula vardık. Freen'in motorunu gördüm. Ama aldırmadım. Sınıfa girdiğimde geç kaldığımız farkettim.
Becky: "Özür dilerim. Hastanedeydim."
Profesör izin verdiğinde yerime oturdum. Fakültelere ayrıldığımız için Freen'le aynı sınıfta değiliz. Yeni sırama oturdum ve derse odaklandım.
İlk teneffüste dışarı çıkmadım. İkinci tenefüste tuvalete gittim. Neyseki Freen'le karşılaşmadım. Karşılaşsaydım eğer sadece yönümü değiştirirdim. Kafamda çok soru vardı. Biz herşeyden önce takım arkadaşıyız hala. Hiç olmazsa ben takımdan ayrılırım. Onları şirketten atacak kadar şerefsiz değilim.
Karnım acıktı ama dersteyiz. Ve bu 1.30 saatlik ders. Yanımda oturan biri gizlice yemek yiyordu.
Becky: "Pşt. Bana da verir misin?"
X: "Tabii ki, buyur."Çikolatadan bir parça uzattı. "Tom ben."
"Becky."
Tom: "Memnun oldum Becky."Tenefüs oldu sonunda. Tam sınıftan çıkacakken Tom seslendi.
Tom: "Becky. Beraber Kantine gidelim mi?"
Kafa salladım ve çıktık. Kantine gittik. Freen hala yoktu ama okulda olduğuna emindim. Çay ve simit ısmarladım. Bir yere oturup sohbet ettik.Fitness'a gidiyormuş. Boyu çok uzun ve çok ortak noktamız var. Böyle bir arkadaş edinmek güzel fakat aklım Freen'de. Tom'un yanından ayrıldım ve Freen'in sınıfına gittim.
Kapıdan içeriye baktım ve en arka sırada uyuyan Freen'i buldum. Bizim dersin başlamasına 10 dakika vardı. Yanına gittim ve saçını kokladım. Bana nasıl bunu yaptı hala aklım almıyor. O uyanmadan önce sınıfa gittim.
Eve geldim. Çok yorgundum. Yemeğimi yedikten sonra yukarı çıktım ve ders çalıştım. Kafamı yastığa koyar koymaz uyudum.
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Boğazım da inanılmaz bir ağrı vardı. Konuşamıyordum bile. Bugün gitmemeye karar verdim. Abime haber verip tekrar yattım.
…ᘛ⁐̤ᕐᐷ
İki gündür Becky'i göremiyorum. Pazartesi okula geldiğine eminim ama bugün yok. Ne olduğunu sorarsınız kesin.~Jack: "Geldiğin için teşekkür ederim Freen."
Freen: "Sorun ne? Neden beni bara çağırdın?"Jack: "Kafa dağıtmak istedim seninle. Merak etme eski Jack değilim."
Freen: "Sana inanmakta kararsızım."Hayatındaki olayları anlattı. Annesi vefat etmiş ve kız arkadaşı onu terk etmiş. Bir saat boyunca hem içtik hem konuştuk. Becky'den bahsettiğim de çok birşey söylemedi.
Jack: "Eğlenmeye geldik. Hadi dans edelim."
Elimden çekiştirdi ve ayağa kalktı. Alkolün havasında olduğum için birşey olmaz diye düşündüm. Dans ederken bir yere gitti ama nereye göremedim. Sonra beni masaya çağırdı.Jack: "Teşekkür ederim. İçmeye devam edelim mi?"
Kokteyl içtik ama tadı değişikti.
"Hiç bilmediğin bi kokteyl diyedir. Merak etme."Gecenin sonlarına doğru kafam uçmuştu. O geceye dair hatırladığım tek şey onun evine gittiğimizdi.~
İki gündür hem Becky'e hem Heng'e ulaşamıyorum. Hastaneye gittiğimde beni almamalarını söylemişler. Jack ise telefonunu açmıyor. Okulda sadece uyuyorum. Bir şekilde onlara ulaşmam lazım. Ne yaptım da kimse benimle konuşmuyor?
ᕙ[・・]ᕗ
"Günaydın Becky."
"Günaydın Heng. Nasılsınız bugün?"
"Çok daha iyi. Doktor yarın çıkabileceğini söyledi ama seninle konuşmam gerekenler var."Nam uyuyordu. Heng'le beraber hastanenin bahçesine gittik.
Heng: "Biliyorsun, Freen'le konuşmuyoruz. Hastaneye gelmiş ama almadık. Ve kalacak yerimiz yok. Acaba birkaç gün sende ya da bir tanıdığın da kalabilir miyiz. Sonrasında otel ya da ev tutacağız."Becky: "Sormana bile gerek yok. Bizde kalabilirsiniz. Babamla konuşurum. İsterseniz bizde kaldıktan sonra şirketin lojmanını ayarlayabilirim."
Heng: "Teşekkür ederim herşey için."
Artık okula gitmem lazımdı. Heng'le vedalaşıp arabaya bindim. Richie yurt dışına gittiği için şoförle gidiyordum. Okula vardım, otoparkı çok aradım fakat Freen'in motorunu bulamadım. Neden hala onu düşünüyorum ki. Aldattı beni.
Sınıfa geçtim. Tom'la sohbet ederken profesörün geldiğini gördüm ve derse başladık.
Dersin ortasında biri sınıfa girdi.
"Becky Rebecca Patricia Armstrong burada mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNBOZAN
Fanfictionbeckfreen sevenler için: Tayland'a yıllar sonra gelmiş bir kız ve kimliğini gizleyen üniversite öğrencisi bir ajan