Instagram hesabım: gulsenkilicaslanofficial
Güzel bir haberim var ve onu sizlerle kutlamak için hızlıca bölüm attım.
"Bütün Kuzgunlar Siyahtır" kitabımın devamı olan "Bütün Kuğular Beyazdır" çıktı. 🥳🥳🥳Anneler gününüz kutlu olsun. 💕 keyifli okumalar dilerim.
Diren
Yağmur salonun camlarına şiddetle çarparken Han bana bir fincan filitre kahve uzattı. "Teşekkür ederim."
"Ne demek afiyet olsun." Salona göz gezdirip "Hınca hınç dolu," dedi.
"Yağmur yağıyor ya hiç şaşmaz, gezecek yeri olmayınca millet spora o zaman geliyor."
"Kimi suçlayabiliriz ki? Geldi bahar ayları, gevşer gönül yayları... Herkes manitiyle geziyor, tozuyor."
"Sen ve ben hariç."
"Beni çık, benim Vargas'ım var." Spor salonunun giriş kısmındaki duvarlarda tanınmış sporcuların posterleri asılıydı ve Han, hayranı olduğu Vargas'ın posterini ayırıp vitamin barın arkasına, her gün oturduğunda göreceği yere asmıştı. Gülümseyerek gözlerimi devirdim.
Genç, kadın bir üye kırıtıp, sırıtarak bana doğru gelmeye başlayınca, hemen yüzüme iş yerine has o ciddi ifadeyi yerleştirdim. Bu kadın bir aydır benimle flörtleşmenin bir yolunu arıyordu ama daha çok arardı. Üyelerle yani velinimetim olan müşterilerle flört etmem, gönül eğlendirmem ya da yatmam ihtimal dahilinde bile değildi. Bu işi kurmak için çok uğraş vermiştim ve batıramazdım.
"Merhaba, bir şey sorabilir miyim?" diyerek dibime kadar girdi. Bir şey sorabilir miyim, derken zaten bir şey sormuş oldun, diyemediğim için "Merhaba, tabi ki. Buyurun?" dedim.
"Kreatin içsem, kadın olduğum için kaslanıp erkeksi görünür müyüm? Yoksa bir etkisi yok mudur?"
"Bu konunun uzmanı arkadaşımdır, size o yardımcı olursa daha faydalı olur. Han, hanımefendiye bakar mısın?"
Han hemen barın bankosunun önüne yanaştı. "Buyrun?"
Onlar konuşurken ben de ofisime kaçtım. Kadını savınca, Han da yanıma geldi. "Korkma, çıkabilirsin, gitti artık." Benimle dalga geçiyordu.
"Öff havadan mı, bilmiyorum ama bugün sıkıldım gerçekten! Başım çatlıyor, hiç o kadını da çekemezdim bir de!"
"Senin şu akraba kızı geldiğinden beri genel olarak bir tadın tuzun yok."
Evrimden bahsediyordu ve haklıydı. Evrim eve yerleşeli bir ay olmuştu ve gitmeyeceği iyice kesinlik kazanmıştı. "Evet, beni evden atacak, orası kesinleşti. Başta parayı bulamaz filan diyordum ama çalışma odasına bir sürü bilgisayarlar, bir şeyler almış. Bir şirkette de işe girdi, hibrit çalışıyor; iki gün evden, üç gün işten çalışıyor. Yine de işten gelince üşenmeyip çalışma odasında sabahlıyor."
"Ne yapıyor tam olarak?"
"Yazılım mı yazılım mühendisliği mi ne, öyle bir şey işte."
"Akıllı kız, desene."
"Fazla akıllı, beni her fırsatta ya ben, azarlamaya çalışıyor ya da benimle uğraşıyor. Ama sabrımın taşmasına çok az kaldı."
"Gıcık, kibirli biri yani?"
"Aynen öyle. Burnu bir karış havada. Daha evdeki ilk günlerinden bana neler dedi? Alt kattaki, tek kişilik yatağı olan, küçük misafir odasını kullanıyordum ben, üst kat kirlenmesin diye. Ama yan odaya bilgisayarları kurup sabaha dek orada çalışmaya başlayınca sesten rahatsız oldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAHA FAZLA SEN...|+18 (kitap adı değişti)
RomanceEtine dolgun, bol kıvrımlı ve birazcık, çok azıcık tombul bir kız olan Evrim ile sporu takıntı haline getirmiş, sağlıklı yaşam gurusu ve kas yığını Diren'in yolları bir ev yüzünden kesişir. Evrim'e miras kalan evin, onun haberi olmadan illegal bir...