DAHA FAZLA SEN...|+18 (kitap adı değişti)

12.BÖLÜM: EBEVEYNLER

Instagram : gulsenkilicaslanofficial

Herkese Merhaba;
Açıkçası okur sayısı artmadığı için bir şeyleri yanlış yapıyor olmaktan endişe ettim geçtiğimiz günlerde. Dedim ki kendi kendime ben ne yapıyorum? Çünkü bir yerde bu hikaye BDSM ile birleşip ilerleyecek ve konuya pek de hakim değilim. İlk defa gerçekten çok müstehcen bir içerik yazıyorum. Çevrem bir iki kişi de bana özellikle 11. Bölüm için rahatsız edici, o sahnelerde okur da rahatsız, bak yorumlar susuyor oralarda deyince bir boşluğa düştüm. Sonra instada DM isteklerini kontrol ederken okurlarım tuttu kollarımdan ve beni düştüğüm boşluktan mutluluk göz yaşlarımla çıkardılar. Önce bir kişiydi, sonra üç oldu, bugün itibariyle yedi kadın vajinismustan muzdaripken İLK GECE adlı bölümle bunu aştıklarını ya da aşmaya çalıştıklarını yazdılar. Hepsiyle tek tek yazıştım. Dördü başardı ve sizlerle gurur duyuyorum kızlar! Diğer üçünden hala iyi haberler bekliyorum. Gerçekçi ve olduğu gibi yazdığım için hiç ummadığım şekilde tanımadığım kadınlara yardımcı olmuş oldum. Dedim ki "KIZIM GÜLSEN, NE YAPIYORSAN AYNEN DEVAM! KİMSEYE KULAK ASMAK YOK!"

Ve şimdi upuzun bir bölümle burdayım. Yazdığım en en uzun bölüm oldu.

500 vote tamamlanmadığı halde bölümü koyuyorum. Ama sizden ricam bari yorum yapın da tek kaldığımı hissetmeyeyim burda. ❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥

Bir sonraki bölüm kitabın tamamı 7 bin oy olduğunda gelecektir. ⭐️⭐️⭐️

Lütfen arkadaşlarınıza önermeyi unutmayınız 🙏🏻🙏🏻🙏🏻

Hepinizi çok seviyorum, keyifli okumalar dilerim. 😘😘😘

Diren

Hayatımın en güzel üç gününü geçirdikten sonra Pazartesi günü işe başlamak için aşırı enerjiktim. Han'ın gözünden kaçmadı neşem ve "Şerefsiz köftehor, üzme sakın kızı," dedi.

Evrim'i üzmek artık bu hayatta en son isteyeceğim şeydi fakat farkında olmadan ve istemeden onu bazen sinir ediyordum. Bu da zamanla ve birbirimizi tanıdıkça hallolacak bir sorundu bence. Onu metrobüs yerine, işe kadar arabayla bıraktığım için sinirlenmişti bana bu sabah da. İstediği kadar sinirlenebilirdi fakat artık metrobüste sürünmesine göz yumamazdım. Güzel başlayan haftaya, Fulya'nın beni aramasıyla limon sıkıldı.

"Alo."

"Lan yavşak, sen kimin sevgilisine posta koyuyorsun?"

"Sana da günaydın(!) Fulya."

"Haftasonu, Cevdet yanımda diye arayamadım, sinir katsayım iyice arttı zaten! O yüzden yok sana selam sabah!"

"Niye sinirlendin hayırdır?"

"Fuarda, arkadaşlarının standında misafir olmuş, otururken, yiyecek gibi bakmışsın çocuğa! Cevdet de kalkmak zorunda kalmış kavga çıkmasın diye."

"O mu benimle kavga edecekti? Hastaneden arıyor olurdun kavga etseydik. Ayrıca bakmayacak Evrim'e o zaman!"

"Sana mı soracaktı nereye bakacağını? Bakılmasını istemiyorsan, öpme o zaman kız arkadaşını bir salon dolusu insanın ortasında! Çocuk şaşırmış sizi gördüğüne sadece."

"Ya da aklı hâlâ Evrim'de kalmış!"

"Bana bak, ben ne Cevdet'e ne de Evrim'e benzemem! Ayağının altından halı çeker gibi hayatını tepetaklak ederim senin! Cevdet'in, Evrim'le bir işi yok, gereksiz, aptalca kıskançlıklarınla benim sevgilimi rahatsız etmeyeceksin! Bir daha olur da bir yerde karşılaşırsanız, kafanı çevirip başka yöne gideceksin. Bu sana ilk ve tek uyarım!"