9; Salvatore

225 28 20
                                    

Bu bölümde sözlerimle ruhunuzu bir nebze olsun ferahlattıysam, bir nebze olsun hayatınıza dokunabildiysem ne mutlu bana.

İyi okumalar

Jeon Jeongguk

Hayatımda ne zaman ilerlemeye karar versem birileri veya bir şeyler bana hep çelme taktı. İlerleyemiyordum, dizlerimi acıtmadan, bir yerlerim kırılmadan, özellikle kalbim, ilerleyemiyordum.

Tanrının bana ileride bir oyun oynayacağını biliyordum. Fakat senaryonun böylesine korkunç olacağını yemin ederim ki düşünmemiştim.

Aklımda öyle masum düşler vardı ki... Bir gün kapı çalacak, Taehyung gelecek ve bana sıkı sıkı sarılacak, öpecek...

Ama o beni çoktan unutmuş olsa gerek Kore'yi bitirip Amerika'daki kızlarla da takılmaya başlamıştı anlaşılan.

Ne hoş... Ben de mal gibi onu bekliyordum.

Aptal Jeongguk.

"Yemekler çok güzel olmuş ama hala şu kimchiyi sevemiyorum."

Burukça gülümseyerek baktım Karen'a. Keşke hiç gelmeseydin, keşke sizinle hiç tanışmasaydım.

"Herkes sevemez zaten. Farklı gelmesi normal."


Birkaç saniyelik sessizliğin ardından sohbet tekrar başlamıştı. Karen şımarık şımarık bir şeyler anlatıyor, Taehyung'a dokunup duruyordu. Taehyung ise öylece göz ucuyla Jeongguk'a bakıyordu.

Şimdi ise herkes koltuklarda oturmuş kendi içinde konuşuyordu. Jeongguk yine suskundu. Taehyung da öyle.

"Aşkım neden hiç konuşmuyorsun? Yemekleri beğenmedin mi yoksa? Jeongguk geliştiriyor daha kendini."

Dedi ve kendi esprisine sadece kendi güldü.

"Yoo,"

Dedi Taehyung, oturduğu koltukta dikleşirken.

"Uzun zaman sonra yediğim en iyi yemekti, ellerine sağlık... Arkadaşının. Jeon-"

"Afiyet olsun."

İsmini onun ağzından duymaya hiç hazır değildi.

"Biraz soğuk dediğin çocuk buz gibi Karen."

Barbara herkesin duymasını umursamadan söylendiğinde Linda istemeden kıkırdamıştı. Taehyung ise sevgilisini izliyordu özlemle.

Jeongguk'u, Jeongguk'u izliyordu. Kendince her zaman sevgilisi olan çocuğu.

Jeongguk da pek farklı değildi. Karşıda öylece duran esmer çocuğu göz ucuyla süzüyordu.

Çok farklıydı.

Bir o kadar da aynı.

"E biraz konuşup tanışsanıza. Boşuna mı getirdim ben Taehyung'u buraya? Jeongguk? Belki aynı şehirden geliyorsunuz? Konuşsana biraz."

Jeongguk, lanet ederek yumruklarını sıktı ve sonunda çocuğun gözlerine baktı.

"Utandım da... Ondan herhalde. Eee Taehyung? Nerelerde ne yaptın, son iki senede?"

Taehyung, neden sorulduğunu bildiği bu soruya şu an cevap vermek istemiyordu. Bu konuyu, Jeongguk ile gerçekten özel, açık ve başbaşa konuşması lazımdı.

"Hiç... Ailemin yanındaydım, buraya gezmek için geld-"

"Sonra biz tanıştık! Ayy!"

Taehyung, yarım ve buruk bir şekilde gülümseyerek Karen'a dönmüştü. Kimse konuşmuyordu. Kızlar sevmemişti çocuğu anlaşılan.

California | TaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin