21 -

45 9 2
                                    

Araz, annemin eski model kamyonetini sürerken bir anda arka kaputtan çok gürültülü bir çarpma sesi gelince dehşet dolu sesimle çığlık attım. Arkamı döndüm yüreğim ağzımda atarken.

Araz sakin ses tonuyla, "Sadece Kenan," diye açıkladı sesin kaynağını. Kenan kurt adam gücüyle koşup bize yetişmiş, kamyonetimizin yük kısmına atlamıştı az önce. Üçümüz beraber yolculuk ediyorduk artık.

Başımı arkama döndürdüğümde Kenan ile göz göze gelmiştim. Kenan yandan geçirilmiş şapkasını eliyle tutarak beni selamladığımda ben de başımı indirip kaldırarak ona karşılık verdim.

Ön tamponundaki iki farının yanısıra, tepesindeki dört kocaman farından da kuvvetle ışıklar saçan, arazi koşulları nedeniyle de biraz çamurlanmış büyük bir jipin de bizi takip halinde olduğunu gördüğüm. "Derin de arkamızdaki jipte," diye açıkladı Araz bu durumu.

Yani sevgilim ve kurt dostlarım benim etrafıma koruma çemberi örmüştü adeta. Bir parça da olsa güven duygusu belirmişti içimde. Hem annem, hem de benim için. Bunun yarattığı rahatlama hissiyle oturduğum yerden dışarıyı izlemeye başladım yanımdaki pencereden. Tekerleklerimiz döndükçe, bildiğim hayatımdan uzaklaşıyordum. Arkadaşlarımdan ve annemden...

20 dakika kadar yol aldık. Kamyonetimiz Hakan beyin cadde tarafındaki villasının önünde durduğunda araçtan inip villaya doğru yürüdük. Kenan ve Derin de bizimleydiler.

Arazla birlikte bahçenin içinden ilerleyip, veranda merdivenlerini de kat ettikten sonra, evin ahşap kapısını açtığında içeride, holde Hakan bey karşımıza çıktı. Ve sürpriz biri daha... Rasta örgülü, uzun, simsiyah saçları olan bu siyahi genç adam Luay'dan başkası değildi. Yani amerikan futbolu oyunumuzu bölüp, gerginlik çıkaran kurt adam grubunun lideri... Hakan beyin evinden ayrılmaya hazırlanıyor gibiydi.

Araz onu görür görmez öfkeden kudurmuşa döndü. Luay'ın üzerine doğru hiddetli ve seri adımlarla yürümeye başladı. Hakan bey ona durmasını söylediğinde ben de barışçıl bir çözümden yana olduğum için gayri ihtiyari bir şekilde Araz'ın koluna girip onu yavaşlatmak istemiştim. Ama başaramamıştım. Araz birkaç adım daha atıp beni de zerre kadar zorlamadan peşi sıra sürükledi ama neyse ki Hakan bey onun yolunu kesip durdurdu ve bizi aklı selim davranmaya yöneltti.

"Bekle Araz," dedi Hakan bey. "Luay bizi uyarmaya geldi. Barın hakkında..." Hakan Bey'in üzerinde Matrix filmi oyuncularınınkini andıran siyah, kruvaze, iri düğmeli, dizlerine kadar inen deri bir ceket vardı ki ona epey yakışmıştı. Kara bir de gözlük taksaydı tam olacaktı artık ve kırmızı, ya da mavi hapı içebilirdi yani.

Luay yutkunduktan sonra konuştu, "Bu benim savaşım değil. Ve açıkçası Barın'ın oyunlarından bıktım usandım da. Ama sizi uyarmak isterim ki onun benzersiz ve kesinlikle ölümcül duyuları var. Hayatımda Barın gibi başka bir avcı hiç görmedim diyebilirim." Aman ne kadar da yüreğime su serpmişti şimdi diye gamlanırken Luay üstüne de tüy dikercesine ekledi, "Alya'yı, yani Barın'ın kız arkadaşını da azımsamayın ayrıca."

Bu duyduklarım karşısında tüm bedenim adeta bir anda kış ayazına teslim olurken tansiyonum mu düşmüştü nedendir, gücümün medcezir gibi çekildiğini hissettim. Adeta ayakta durduğum yerde yere yığılacaktım bacaklarım beni taşımaya ara vermek istediğinde. Ama neyse ki Araz halimin vahametini hissetmişçesine kolunu belime dolayıp beni kendine doğru çekerek bedenimi kendine yasladı. Ben de dik durabildim. Güçlü kolunu bana sardığında tüm olumsuz gelişmelere rağmen güvende hissetmiştim. Bakışlarımı kaldırdığımda gözlerimiz buluştu. Araz'ın gözleri de en az benimkiler kadar bulutluydu.

Kıvırcık saçlı Cemal bize doğru adımlayıp sohbete dahil oldu, "Daha önce kendi türümle savaştığım oldu. Bizim gibileri öldürmek kolay değil."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALP TUTULMASI - Alacakaranlık(Bella❤️Jacob versiyonu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin