Alone in winter

28

Jeongin

Odama gelen hizmetliler beni hazırlarken ağlamamak için kendimi tutuyordum

Neyin hazırlığı bu tanrı aşkına?

Ben neden o prense güzel görünmek için hazırlanıyordum

İstemiyorum bile onu

Reddeceğim hemen

Asla kabul etmeyeceğim onunla olmayı

Ben Hyunjin'i aldatamam

Her ne kadar o yapmış olsa da

Öyle kolay değil

Öyle kolayca unutmam

"Gözleriniz şişmiş prensim,buz tutabilir miyiz?"

Dedi çalışan kız
Onu kafamla onayladım ve yatağımın üstüne oturdum

Dün gece boyunca ağlamıştım

Ondan gözlerim şişmiş olsa gerek

Zaten Hyunjin'den ayrıldığım günden belli ağlıyordum

Aralıksız her gün.

Gözüme tutulan buz ile gözlerimi kapattım

Tüm hazırlıklar bittikten sonra gelecek prens ile görüşmek için hazırdım

Tüm herkese odadan çıkması gerektiğini söyledikten sonra aynaya baktım

Güzelce süslemişlerdi beni

Gelecek prens eğer beni beğenirse ne olacak?

Ona üzülüyorum
Ya gerçekten beni görüp sevmişse

Onu hemen reddeceğim,belki umutlu bir şekilde geldi

Fakat yapamazdım

Sonra derin nefes alıp odamdan çıktım ve bizim için hazırlanmış masaya doğru ilerledim

Nehir başına güzelce süslenmiş bir masaydı

Arkası dönük biri duruyordu orda

Bu prens minho olmalıydı

Beni fark etmesi için boğazımı temizledim

Sesimi duyunca hemen arkasını döndü ve bana baktı

Bende onun yüzüne baktım

Abimin dediği kadar yakışıklı biriydi

Hatta gerçekten kusursuz bir yüzü vardı

Bir çok omeganın onu konuşması normaldi

Herkesin aşık olacağı biriydi

Beni görmesi ile gülümsedi ve sandalyemi çekti

"Hoş geldiniz,oturun şöyle"

Nezaket ile başımı eğdim ve zorla gülümsedim

Ben oturduktan sonra o da karşımdaki sandalyeye oturdum

Önümüzdeki bardaklara ve çaya baktım

Bardakları doldurmak çaya uzandım ve bardakları doldurdum

Ben bardakları doldururken prens konuşmaya başladı

"Buraya isteyerek gelmediğinizi biliyorum"

Dediği şey ile duraksadım ve ona baktım

"Ben aslında-"

Sözümü kesti

"Açıklama yapmana gerek yok"