22

179 35 58
                                    


Jeongin

"Jin! Bu tavuk o kadar güzel ki! Hayatımda yediğim en iyi tavuklarda biri!"

Hyunjin bana baktı ve yüzünü buruşturdu

"Jin mi?"

Ona yaklaştım ve fısıldamaya başladım

"Adın ile seslenirsen senin Veliaht prens olduğunu anlarlar ondan Jin diyeceğim "

Yüzüme baktı ve ufak bir kahkaha attı

Daha sonra elini kafama koyup yavaşça okşadı

"Kimse gerçek adımı bilmiyor beni veliaht prens olarak tanıyorlar yani adımı söyleye bilirsin"

Şaşkınlıkla ona baktım ve elimdeki tavuğu bıraktım

"Nasıl yani? Gerçekten mi?"

"Evet gerçekten "

tavuğumu yeniden elime alıp yemeye devam ederken beni izlediğini görünce ona baktım ve elimdeki tavuğu ona uzattım

"Lütfen sende ye tamam aç değilsin ama ben böyle yerken senin beni izlemen pek güzel hissettirmiyor"

"Aslında tavuğu değil seni izliyorum,bir şeyler çiğnerken gamzen belirginleşiyor ve çok tatlı görünüyor "

"Yine de bu tavuğu denemelisin "

Diyip tavuğu daha da yaklaştırdım ona

Beni kıramayıp bir ısırık aldı ve gözlerini büyüttü

Sanırım o da tavuğu beğenmişti

"Gerçekten çok güzelmiş,kim buranın aşçısı?"

Etrafına bakındı ve gözleri ile aşçıyı armaya başladı

"Bu aşçıyı saraya getirtsem iyi olur gerçekten tavuğu çok güzel"

"EVET! Sarayın aşçısı pek iyi değil sanki yemekleri biraz... Tuzsuz ve tatsız sanki?"

"Ben gidip konuşayım o zaman aşçı ile "

İyi de
Eğer birilerinin ile konuşursa veliaht prens olduğu anlaşılır

Bu tehlikeli değil mi?

"Senin prens oldugunu anlarlar ama"

"Sıkıntı yok sen tavuğunu ye ben gidip soracağım "

Dedi ve tavukcunun arka tarafına doğru ilerlerdi

Çok geçmeden geri geldi ve yerine oturdu

"Aşçının adı seungminmiş annesi ile birlikteydi burayı işletiyorlarmış ona saraya gelmek isteyip istemediğini sordun fakat o düşüneceğini söyledi"

E tabii haklı olarak apar topar karar veremez
Burda bir hayatı var onun

Saraya alışması zor olur

"Umarım gelir,bu tavuğu bir daha yemek için herşeyimi verebilirim"

"Herşeyin vermene gerek yok be Mahperi bana söylemen yeterli unuttun mu sen ne istesen yaparım ben"

Yanaklarımın anında kızarması ile kafamı eğdim

Utanmıştım

"O kadar tatlısın ki seni yemek istiyorum"

Daha da utandım şuan iyi mi?

"Ben doydum gidebiliriz!"

Dedim hızla

Elimi temizleyip prensi elinden tuttuğum gibi peşimden sürüklemeye başladım

Tavuğu aldırken ücretini ödemişti zaten
Bu yüzden hemen çıktık tavukçudan

Alone in winter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin