7

250 41 61
                                    


Jeongin

Sarayın her yerini gezdikten sonra gelen yorgunluk ile odama doğru ilerledim.

Büyük bir saraydı bu yüzden oldukça yorulmuştum

Odama ulaştığımda biraz kestirmek için üstümü değiştirdim ve uyku kıyafetlerimi giydim

Aynamın önüne geçip makyajımı temizledim ve her gece sürdüğüm kremi yüzüme dağıttım

Bu krem Tayvandan gelmişti
Shuhua annem kendi memleketinden özel bir şekilde getirttiryordu

Cildimi bembeyaz ve tertemiz yapıyordu

Kremi sürerken duraksadım

Kremden çok az kalmıştı ve yakın zamanda biterse ne yapardım?

Tamam belki çok saçma bir dert gibi görünüyor fakat cildim bu kreme çok fena alışmıştı
Ve buraya geldiğim ilk günler kremi kullanmadığım için cildim kurumuştu bile

Sanırım daha az miktarda kullanılarak biraz daha idare edebilirdim

Kremi sürdükten sonra yatağıma geçtim ve kendimi derin bir uykuya bıraktım

"Soojin anne? Neden ağlıyorsun?"
"Öldüler onları kurtaramadım ben ikisi de öldü"
"Anne ne diyorsun? Kimler öldü?"
"Yeonjun öldü Shuhua öldü ikisi de öldü kimsemiz kalmadı yapayalnız kaldık Jeongin "
"Anne ölmediler yaşıyorlar onlar!"
"Öldüler kimsem yok artık yaşamanın bir anlamı yok artık sende yaşamamalısın ben yaşanmayacağım çünkü "
"Anne ne diyorsun? ANNE NEDEN KILICINI ÇIKARDIN ANNE ! ANNE DUR!"

Hayır hayır hayır
Öldü
Gözlerimin önüne boynunu kesti annem
Neden ölmüşlerdi
Abim yaşıyordu ama
Acaba şuan güvendeler mi

"Huh bir şey yok Jeongin sakin ol nefes al ölmedi kimse sadece bir kâbustu"

Nefes almakta zorlamıştım
Elbisemin yakasını biraz gevşetim ve sakinleşmeyi bekledim

Nefes almakta hâlâ zorlandığım için odamın kapısını açtım ve kendimi dışarıya attım

Sakinleşene kadar ayaklarım beni nereye götürürse oraya gittim

İlerledikçe duyduğum sesler ile seslerin geldiği tarafa gittim

Veliaht prens elindeki kılıçları ile kendi kendine talim yapıyordu

Kılıçlarını havada savurdukça daha da hızlanıyordu

Kılıçların birbirine çarpışması ile geriye düşen kılıç prensin koluna değdi

Bağırması ile anladım yaralandığını

"Veliaht prens!"

Hızla prensin yanına gittim

"Kolunuz kesilmiş,hemen yaranızı temizlemek gerek"

Kolunu hızla kendine çekti ve bana baktı

"Şuan çok sinirliyim prens, lütfen git seni kırmak istemiyorum"

Sinirli olduğu belliydi fakat kolu çok kan kaybederse kötü şeyler olabilirdi

"Sakinleşin lütfen yaranızı temizlememiz gerek"

Ellerini kafasına attı ve bağırdı

"SAKİNLEŞEMİYORUM!"

Tamamm...
Sanırım fazla sinirli

"Lütfen böyle yapmayın, sakinleşmek için önce sakinleşebileceğinize inanmaniz gerek şimdi gidip yaranıza bakalım sonra da sizin için sakinleştirici bir şeyler yaparım ha?"

Alone in winter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin