BÖLÜM 4

570 56 154
                                    

Ay hellooio

Çok özür dilerim beklettim yine. Hem sınavım vardı hem de bir haftadır hasta yatıyorum onun için geciktim. Bunu attıktan sonra diğer bölüme başlayacağım söz

İyi okumalarrrr

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Kış boyu çoğu insan artık yaz gelse diye dua eder . Bu duanın ilk karşılığı cemrenin havaya düşmesiyle oluşur, sonra suya , sonra toprağa. Sonra can bulur kuruyup giden ağacın çiçeği.

Yalnızlık en kötüsüydü belki de. Hele kalbinde aklında bir güzel yoksa en zoru. Buzdan bir nesneydi kalbi insan için

Belki de buz tutmuş kalbi sahibini beklerdi sabırla, ısıtması için.

İnsanoğlunun buz tutmuş yüreğinin cemresi de sevdadır işte.

Tıpkı Bora gibi ..

İlk cemresi onu gördüğünde düştü. Sonraki cemresi aklına düştü ansızın. Farketmeden. Geriye son bir cemresi kaldı. O da kalbine düşecekti elbet. Belki de ona daha zamanı vardı

Hani demiştim ya en başında 'gözünü kapattığında yüzü gözünün önüne gelecek bir sevdası da yoktu ' diye . Belki hâla sevdası değildi ama artık onun da gözünün önüne bir güzel gelirdi artık. Belki kalbi daha tanıyamamıştı sahibini ama aklı kabul etmişti artık varlığını

Gülümsemeyle kapadı gözünü , kafasını yaslarken. Uyanıkken gördüğü düş gibiydi gözünün önüne gelen güzel. Kavga etse de, tartışsa da çok tatlıydı o sinirli halleri.

Hele gülüşü..

Bir insan o kadar güzel gülebilir miydi? Tüm sıkıntıları unutturacak kadar güzel olabilir miydi ? Saatlerce izleyebilecek kadar güzel olabilir miydi?

Sanki dünyanın en güzel gülüşünü ona vermişler gibi .

Öyle bir gülerdi ki sanki kapkaranlık bir oda var ve o odayı aydınlatabilecek olan sadece onun gülüşü

Öyle de oldu zaten..

Kapkaranlık hayatına sızan küçük bir ışıktı şimdilik. O küçük ışık süzmesi bile o kadar iyi gelmişti ki .

Hayallerinin arasından çekip çıkaran cengiz oldu. "Hayrola teğmenim niye sırıtıyorsun öyle?"

Derin bir uykudan uyanır gibi oldu "yok bir şey komutanım. Gidene kadar gözümü dinlendiriyim dedim"

Sonun geleceğini bile bile konuştu sabri "Komutanım hâla bana kızgın mısınız "

Ne güzel kızın varlığıyla unutmuştu dediğini. Sinirle döndü "Sen niye kıza yenge diyorsun sabrı. Yaşamak ağır mı geldi astsubayım"

"Yok komutanım ben sizi öyle görünce şey sandım"

Sinirle sıktı dişini arada selim üsteğmen olmasa atlayacktı üstüne

"Ne sandın sabrı" hirlar gibi çıkıyordu sesi

"Yook komutanım öyle sanmadim .. yani ben.."

"Tamam artık Bora uzatma yanlışlıkla çıkmış ağzından. Allah soyletmis işte "

"Komutanım bari siz yapmayın Allah aşkına "

"Hem haksız da sayılmaz. Ben de öyle sandım"

Bir anda yanlış bir şey yapıyormuş gibi strese girmisti "Ne sandınız komutanım"

Kulağına eğildi diğerlerinin duymasını pek istemiyormuş gibi. Elini omzuna atıp sıktı "Sen bir şeyler mi hissediyorsun bu kız.."

"Yoo, yok öyle bir şey komutanım. Ben sadece.."

Sevda sarmalı / Bornid Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin