Ay helloooooo
Normalde bu kadar erken gitmezdim ama sözde kissci olan benim burnumdan getirdiniz jsjsjjsjsjsjjsjsjs neyse iyi mi kötü mü anlamadığım bölümü size teslim ediyorum
İyi okumalarrrrr
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Her defasında bu kadar yakın olup ayrılmak, her defasında bu kızın sınırlarını zorlaması... Artık daha fazlasını istiyordu çünkü dayanılmaz bir hal almıştı. Bir daha bu kadar yakın olursa dayanacağını zannetmiyordu
Sanki hiçbir şey olmamış gibi geri geldi mutfağa "eee daha bitiremedin mi?"
Makarnayı büyük tabağa boşaltırken konuştu "Bitirdim bitirdim"
Tencereyi tezgaha koyduktan sonra döndü arkasina "Ne o çok mu açıktın"
"Vallahi o kadar acıktım ki şuan zor duruyorum"
Eline salatayı tutusturdu "İyi o zaman takip et beni" önden giderken konuşmayı ihmal etmedi "yiyip yiyebileceğin en güzel makarnayı yaptım" salatayı masaya koyduktan sonra yerine oturdu "umarım övdüğün kadar vardır"
Kız oturunca tabağına makarna koydu "Al bakalım"
Kendine de koyduktan sonra kızın yanına oturdu. Her ne kadar da uzak duracağım dese de yapamıyordu.
Kız yemesini bekledi, yeyince tepkisini görmek için yana eğdi başını "ee"
" Bora gerçekten bu konuda bir numarasın. Bildiğimiz salçalı makarna bu niye bu kadar müthiş?"
Saçını topuz yapmış percemleri yanlardan çıkmış, bir çocuk gibi dudağının kenarını salça etmiş hali şuanda o kadar tatlıydı ki. Gozleri tekrar dudağına kayarken zor bela gözünü çekip burnuna işaret parmağıyla yavaşça vurdu "O da benim sırrım küçük hanım"
"Ya bana sırrını söylersin ya da ceza olarak her canım istediğinde başına bela olurum"
"Bu ceza değil yalnız. Ödül." Utanarak döndü önüne,gülümsemesini görmesini istemedi.
Peceteyle dudaklarını sildi, usulca yemeye devam etti. Bora'nın dediği gibi bir tabak daha aldi
"Ben sana dedim ikinci tabak istersin diye"
"Ne yapıyım çok açım"
"Aç olduğundan yani"
"Tabi canım başka ne olacak?" Sonra biraz daha yedikten sonra kararsizlikla döndü "Ama sen yinede ver bunun tarifini"
"Hayır"
"Niye ya"
"Belki sana hazırlamayı ben istiyorum"
"Niye"
"Seninle vakit geçirmek güzel de ondan"
"Bora.." Başını Bora'nın görmeyeceği tarafa çevirdi. Gülümserken dua etti yüzünün kızarmaması için
"Yalnız gamzelerini benden gizlemezsen sevinirim öğretmen hanim"
Duyduğu şeyle yüzünü kapatarak kızdı çünkü biri gamzesine iltifat edince çok utanıyordu. Yine aynısı olmuştu "Bora utandırmasana insanı"
Sandalyenin ayağından tutup kendine çekti, kızı iyice kendine çevirdi sonra biraz daha yaklaştırdı kendine , kolunu kızın arkasina attı.
Nida yavaşça çekti ellerini yüzünden, bu kadar yakın olduğunun farkında bile değildi husursuzca yerinde kıpırdandı. Sonra kıza boğuk, kışkırtıcı sesiyle konuşurken iyice yaklaştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda sarmalı / Bornid
Художественная прозаkomşuluktan can yoldaşlıgına uzanan bir sevdanın hikayesi 🌼