BÖLÜM 14

548 55 195
                                    

Ay helloooooooo

Bugun birazcık boştum dedim ki neden yazmayayım?

Umarım seversiniz iyi okumlarrrr

***********************************

"bugün sana ben bakacağım sen de sesini çıkarmayacaksın" zor bela çekebildi bakışını daha bir kere öptüğü am müptelası olduğu dudaklardan.

Kıza bakmadan koltuğa kadar taşıdı. Kuş kadar hafifti. Fırsat bilip gidene kadar kendine daha da yaklaştırdı.

Koltuğa gelince usulca bıraktı. Kız ağzını açıp bir şeyler söylemek istiyordu ama sanki büyülenmiş gibi açamıyordu ağzını.

Kız daha fazla dayanamadı vücudunun ağırlığına yanında oturan adamı umursamadan yattı kanepeye " hah sonunda" kız rahat yatsın diye çekildi kanepeden "sen biraz dinlen ben geliyorum şimdi" boynuna kadar çekmiş battaniyeye uzandı eli "bu kadar örtme kendini zaten ateşin var" usulca çekiştirdi battaniyeyi "ama çok üşüyorum" tekrar örtecekken durdurdu "biliyorum ama böyle ateşin daha çok çıkar"

Oylanmaya gerek yoktu. Hızla mutfağa gitti. İlik çorbası yapmak için. Nenesi küçükken çok yapardı kokardı ama insana sağlığını tez kavustururdu. Özenle hazırladı çorbayı. Aklı hâla içerdeki kızdaydı.

Çorbayı bir kaseye koyup geldi. "Nida.." salona girdiği gibi seslendi ama ona cevap vermeyince adımları hızlandı. Kızın sayiklar biçimde gözleri kapalı olunca korktu. Hızla sehpaya bıraktı çorbayı. Kızın yanına oturdu. Birkaç kez seslendi ama cevap gelmedi sonra yanağına dokundu. Hissettiği şeyle içi ürperdi "nida sen yanıyorsun"

Hiç düşünmeden battaniyeyi çekip kucağına aldı kızı. Hızla banyoya götürdü "ah nida ah ıslanırsın dedim sana" nasıl duş aldiracakti bilmiyordu. Sabiha teyze de yoktu, gelecek biri de.

Ama beklemeye vakti de yoktu. Amacı kötü değildi sonuçta.

Kızı kucağından indirdi. Elbisenin üstünden bile belli olurdu sıcaklığı. kız yere basınca dermanı olmadığından boynuna sarıldı oğlanın. Ne dediğini bilmeden sayıkladı

"Bırakma beni"

Kolları arasındaki kızın saçını bir öpücük kondurdu "burdayım güzelim gitmiyorum bir yere"

Allah'tan şort giymisti altı sıkıntı değildi ama üstü sıkıntıydı. Önce tişörtünu çıkardı zor bela kızı bırakmadan. Sadece sütyeni kalmıştı. Dönüp de önüne bakmadı bir an olsun. İçi gidiyordu ama bunu düşünmesi bile dogru değildi.

Kızı oturtmaya çalıştı ama kız inatla birakmadi oğlanı "bora bırakma.."

Zaten onunda bırakmaya niyeti yoktu "tamam güzelim bırakmıyorum" tek eliyle kaldırdı kızı suyun altına götürdü. Ilıktan biraz daha soğuk bir şekilde açtı suyu . Tenine değen suyla iyice sokuldu oğlana "çok sogukk" kollarındaki kızı iyice sarmaladı "biliyorum biraz daha dayan. Kendine gelmen gerekiyor nida" su tenine değdikçe daha da rahatlardı sanki. Biraz daha durduktan sonra gözlerini araladı nida.

Yeterince suyun altında kaldığını hissedince kapının arkasındaki bornaza sardı kızı. Tekrar kucağına alıp kızın odasına götürdü.

Alnı terlemiş sıkıntıya girmişti. Yıkarken sıkıntı yoktu ama simdi kızı nasıl giydirecekti. Kızı usulca sarstı "nida.." kız gözünü araladı halsizce "Giyinmen gerekiyor "

"Ben mi" aklı başında olmayan masum soruşu gülümsemesine neden oldu "Evet. Ne getiriyim dolaptan" kızın aklı başına biraz olsun gelmis olacak ki dolaba yönelen oğlanı durdurdu "dur!! Ben alırım" yöneldiği dolap tümüyle iç çamaşırıyla doluydu" dolabı açmak için kaldırdığı elini geri çekti "emin misin"

Sevda sarmalı / Bornid Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin