BÖLÜM 35

268 20 82
                                    

Eve geldiklerinde üstünü değiştirmek amacıyla ayrıldı nida. Bugün anlaşmışlardı bütün gün beraber geçireceklerdi. O yüzden önce duş almak istedi.

Bekletmemek için hızlıca duşunu aldı, vücut losyonunu sürüp siyah eşofman üstüne beyaz bir crop giydi. Saçını çok özenmedi sadece kurulayıp taradı. Önden iki tutam saç alıp tokayla tutturdu.

Anahtarını aldı çıktı evden. O gelene kadar hava kararmaya başlamıştı bile.

İki kere çaldı kapıyı hızla açılan kapıyla eş zamanlı girdi içeri.  Bora hoşgeldin demek için ağzını açacakken konuşmasına izin vermedi

"Ben acıktım. Ne yiyeceğiz? Bana makarna sözün vardı." Heyecanla giren kızın enerjisine bir an ayak uyduramadığı için öylece kaldı ayakta. Sonra gülümseyip yanına yaklaştı "Bu enerji nerden geliyor" kız daha da yaklaşıp burnunu burnuna sürdü "Yaklaşık beş saat boyunca sevgilimle birlikteyim. Bundan daha güzel bir şey mi var?"

Hızla eli belini buldu Bora'nın. Sıkıca sarıldı kendine çekti  "Hmm?" Biraz çekilip burnuna öpücük bıraktı "istersen.." sonra yavaşça eğilip  dudaklarını, sıcaklığından dolayı kafayı yediği boynuna gömdü. "İstersen sabaha kadar vakit geçirebiliriz" duyduklarıyla gözleri açıldı nida'nın "Sabaha k-kadar mı?" aklına gelen şeylerle yüreği deli gibi atmaya başladı. Dudaklarını boynunda sürtmeye devam etti "hı hı. Sabaha kadar."

Ellerini oğlanın göğsünün üstüne koyup yavaşça kendinden uzaklaştırdı. Diretmeden kızın istediğini yapıp başını geriye cekti. Kızın  kızarmış yüzünü görünce daha da keyiflendi.

Oğlanın sırıtışından daha da nem kaptı "Edepsizlşme Bora ne demek o?"

"Sevgilimle sabaha kadar film izlemek ya da vakit geçirmenin neresi edepsizlikmis" oğlanın düşündüğü şeyin onun düşündüğü şey olmadığını anlayınca derince bir nefes verdi "Ha öyle" kahkaha atmamak için dudaklarını birleştirdi Bora. Şuan o kadar tatlı duruyordu ki.

Önüne düşen percemi geriye iteleyip o boğuk baştan çıkarıcı sesiyle fısıldadı "Sen ne anladın ki?" Yanındaki ele vurdu yakalanmanın verdiği gerginlikle "Ben ne anlayacağım bora? Sadece ben.."

"Sadece sen?" Keyifle tek kaşı yukarı kalktı.

Konuştukça daha da batıyordu konuştukça daha da geriliyordu "BORAA! Gidiyorum ben" kız anın verdiği stresle orayı terk edecekken bora kızın ikinci adımında tek eliyle belinden kavrayıp yukarı kaldırdı

"Hiçbir yere gidemezsin " bırakması için çırpındı "Bırak gideceğim."

"Hayır, bırakmam"

"Bora bırakkkk"

"Tamam valla özür dilerim. Bir daha ağzımı açmayacağım söz. Gitme bir yere " diğer eliyle de daha da sardı kızı.

"Hele bir ağzını aç"

"Tamam güzelim demiyorum bir şey" debelenmesini bırakıp sakince duruldu

"Bırak o zaman artık beni."

"Gitmeyeceksin"

"Gitmiyorum" yavaşça kızı yere bıraktı.

Nida da anlamamıştı niye bu kadar strese girdiğini ama o öyle sırtınca utanmıştı işte.

Gergin bir şekilde baktı oğlana "Ne yiyeceğiz" kızın gergin haline inat yaklaştı "Makarna" biraz daha yaklaşıp saçını parmağına doladı "Bu sefer yardım edecek misin?" Daha yeniye inat gülümsemesi yayıldı yüzüne nida'nın "Edeyim mi?"

"Etme. Prensesler yemek mi yaparmış" erimiş gibi gülümsedi "yaa?" Kızın şirin haline dayanamayıp yanağına bir öpücük kondurdu "Ama alışırım ben" bu sefer diğer yanağını öptü "Alış." Daha da gülümsedi nida "Ama ya yeter nida der-" sözünü dudaklarıyla kesti. Hızla öpüp ayrıldı "Demem. Keşke hep istesen" oğlan çekileceği zaman yanaklarını avuclayip dudaklarına uzun uzadıya bir öpücük bıraktı

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevda sarmalı / Bornid Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin