13

33 4 6
                                    

Selam
Yorucu bir günden sonra kitap yazmak 💅

Okulu seven varmı?? (dürüst olun he)

En son Eda yeni evine gelmişti. Sizce bundan sonra mutlu ola bilecekmi????

Her neyse hikayemize geçe biliriz.

.......

"Bundan sonraki ders matematikmi?" Dedim yanımdaki Alpere fısıldayarak. Şuan bioloji dersindeydik. Hoca yine eski anılarını anlatamaya başladığı için sıkılıyordum. Buna yanımdaki Alperde dahildi. Başını bana doğru çevirdi. Sırıttım. Gözlerini devirip konuştu.

" Evet. Bıktım şu hocanın anılarını anlatmasından." Kıkırdadım. Alper daha geleli üç ay olduğu için hala alışamamıştı bioloji hocasına.
"Alışırsın ya. Bizdede ilk öyle olmuştu."
Alper  önüne döndü. Kolumu uzatıp başımı yasladım. Pencereden dışarıyı seyrediyordum.
Bu gün olanlardan sonra okula geldiğim ilk gündü. Gökhanla karşılaşmamıştık. Bir kez görür gibi olmuştum ancak sanırsam kaçıyordu benden. Kaçması iyiydi. Bende çabuk unuturdum. İki ay konuştuktan sonra birden konuşmamızı kesmemiz boşluğa düşmeme sebep olmuştu. Ancak şimdi ise her zamanki bendim. Babama ne olduğunu bilmiyordum. Sormaya bile çekiniyordum. Zaten annemlerde beni bildiği için söylemiyordu. Dün kapının yanından geçerken hapishane kelimesini duymuştum. Ve babamın ismini...
Daha fazla dinlemedim zaten. Hemen odama gittim.

Işıkla aramız iyiydi. Beni sevmişe benziyordu. Bende onu sevmiştim. Tatlı bir kızdı aslında. Akşamları birlikte resim çiziyorduk. Resimde iyi olduğumu duyunca hemen onun için resim çizmemi istemişti. Sonra ise banada öğretsene diye ısrar etmişti. Her akşam ders veriyorum.
Sakin bir kızdı. Çoğu zaman sessizdi. Ancak beni ve Mert amcayı görünce anında neşeleniyordu. On iki yaşında olmasına rağmen çok enerjikti.
Eh on iki yaş ne ki. Zaten şuan eğlenme yaşıydı.

"Eda?" Kaşlarım çatıldı. Hemen başımı kaldırdım. Hoca bana bakıyordu. Hatta sınıftaki her kesin bakışları bendeydi.

"Evet hocam?" Dedim gülümseyerek.
Hoca benim aksime dik dik bakıyordu.
Eliyle kapıyı işaret etti.
"Çık dışarı. Müdürün odasına. Size benim dersimde uyumak yasak demedimmi?" Şaşkınlıkla baktım hocaya. Eliyle bir kez daha kapıyı işaret etti. Oflayıp ayağa kalktım.
Alper geçmem için ayağa kalktı.
Kapıyı açtım ve çıktım. Müdürün odasının önüne gelince kapıyı tıklattım. 'Gel' sesini duyunca içeri girdim.

.....
Müdürün uzun konuşması bitince çıktım odadan. Bir insan neden bu kadar konuşur. Ömrümün beş yılı gitti dinleyeceğim diye.
Derse geri gitmeyecektim. Hocanın söylenemelerini dinlemek istemiyorum.
Onun yerine dışarı çıktım. Okulun arkasına gelip boş banka yerleştim.
Acaba o gün bunlar yaşanmasaydı hayatım şimdi nasıl olurdu diye düşünmeye başlamıştım gene. Olay ise eski okulumda bir çoçuk tarafından taciz edilmiştim. Çoçuğun babası zengin olduğu için her kes suçu bana atıyordu. Babam ilk inanmamıştı tabiki. Ancak sonra düşünceleri değişti. Benim yüzümden işten atıldı. Annemde atıldı. Sonra babam beni dövmeye başladı. O gün ne kadar ağladığımı hala hatırlıyorum. Eğer beni taciz eden çoçuktan hoşlanmasaydım belki bunlar olmazdı.

"Ne düşünüyorsun bu kadar?" Yan tarafımdan gelen erkek sesiyle irkildim. Başımı yan taraftan sesin sahibine çevirdim. Benden çok uzun ve saçları kahverengi olan bir erkekti. En çok dikkat çeken şey yeşil gözleriydi. İnsanı içine çekiyordu. Bedenini duvara yaslamış tam gözlerimin içine bakıyordu. Bir an içimi okuyor sandım.
Boğazımı temizledim.
"Sen kimsin?"Dediğimde yaslandığı duvardan ayrıldı ve yanıma geldi.
Üzerime eğildi. Aniden eğilmesiyle nefesimi tuttum. Çok yakındı. Hemde çok!
Gözlerini kaçırmadan bana bakıyordu.

Sırıttı." Ben Koray deniz gözlü kız. Sen? "Gözlerimi kaçırdım. Aramızda çokta mesafe yoktu.
" Eda. "Dedim kısık sesle. Kaşları havaya kalktı.
"Eda ha? Güzel isim." Dedi ve geri çekildi.
Tuttuğum nefesi bıraktım. Bana çokta yakın olmayacak şekilde oturdu.
Benim bakışlarım karşımdaydı.
"Peki sen neden buradasın? Derstenmi atıldın?" Başımı salladım.
"Ahmet hocanın dersidir kesinlikle." Şokla baktım Koraya. Nasıl bilmişti?
Güldü. "Bende bir kaç kez atıldım onun dersinden."
Kaşlarım çatıldı.
"Peki şimdi hangi dersten atıldın?" Diye sordum.
"Arkadaşım yüzünden kovuldum." Dedi bıkkınlıkla. Daha fazla sorgulamadım.
Korayı ilk kez görmüyordum. Basketbol takımının kaptanıydı kendisi. Bazen Ceylinle giderdik.
Çünkü Emirde aynı takımdaydı. O zamanlar Emiri çok tanımazdım.

"Sen Emirin arkadaşısın değilmi? Bazen görüyorum seni." Dediğinde kaşlarım havaya kalktı. Demek beni bir kaç kez görmüştü.
Başımı evet anlamında salladım."Bazen arkadaşımla izlemek için geliyoruz." Sessizlik oluştu aramızda. Galiba söyleyeceklerimiz bitmişti.
Koray boğazını temizledi. Sanarım bir şey söyleyecekti.

"Yarın maç var. Gelecekmisin yarın? Yani Emirin arkadaşısın ya hani." Omuz silktim.
"Bilmiyorum şimdilik. Eğer gelirsem haber veririm." Dediğimde gülümsedi. Ve hemen sildi gülümsemesini.
Kafasını diğer tarafa çevirdi.
"Zil şimdiye çalacaktır. Ben gidiyorum. Geliyormusun?"
"Hayır. Ben biraz daha burada kalacağım." Anlayışla başını salladı.
"O zaman yarın görüşürüz?"  Güldüm.
"Görüşürüz." Oda güldü. Arkasını döndü ve gitti.
Bedeni uzaklaşana dek arkasından baktım.
Nedense içim bir garip olmuştu. Gökhanda böyle hissetmemiştim bile. Gökhana aşık olduğumu sanırdım. Galiba yanılmışım.
Gökhana karşı olan hislerim geçmişte kaldı. Ve bir daha o kutu açılmayacaktı. Belki yeni bir kutu açmam gerekiyordur?




Bittiiii

Bu bölüm Korayla tanıştıkkk

Ayyy heyecanlandım bir an 😅

Korayla ilk tanıştığı an Edadan çok ben sevindim <333

Sizce Koray nasıl biri? Sevdinizmi???

Yarın görüşürüz <33333
Öptümmm😘💕

Sadece senin/DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin