Bartynin ağzından~
Saat gece yarısını geçmişti,klinikte meslektaşlarım ile oturup sohbet ediyordum.Aslına bakarsanız yorgunluktan çenemiz düşmüştü,günümüz hareketli ve oldukça yoğun geçiyordu. Evan'ın rahatsızca kıpırdandığını gördüm ve yüzümde bir gülümseme oluştu,her Allah'ın günü oturup hastaları dinlediğimiz, halâ akıl sağlığımızı nasıl kaybetmediğimizi bilmediğim o sandayelerin birinde kıvrılmış uyumaya çalışıyordu. Mattheo ise elindeki dosyaları bilgisayara aktarıyordu, beni soracak olursanız boş boş oturup etrafı inceliyordum taki Mattheo benimle konuşana kadar..
Mattheo : 13 numaralı odada ki hasta taburcu oluyormuş.
Ee yani der gibi ona baktım bu şaşırılcak birşey değildi insanların tedavisi bitince çıkışı yapılırdı.Mattheo derin bir iç çekip gözlerini devirdi.
Mattheo : Yani yerine başkası gelir mi sence? Gelirse nasıl bir hasta gelir? Değişik vakalar görmek istiyorum artık! Ben sevgilisinden ayrılan bir kızın bileklerini kestiğini görmek için doktor olmadım. Tanrım..!
Onun bu ani çıkışına gülmeden edemedim. Elimdeki kırmızı küçük topu havaya atıp tutmaya başladım.
"Bilmiyorum ama bizim görevimiz kliniğimize yönlendirilen her hastayı tedavi etmek ve-"
Yüksek bir gürültü ile yerimden sıçradım aynısının Mattheonun başına geldiğinide gördüm hızlıca etrafa göz gezdirdiğimde gördüğüm şey karşısında kahkaha attım. Bu Evandı,sandalyeden yere düşmüştü ve küfürler saydırıyordu arka arkaya, biz ise Mattheo ile birbirimize bakıp kahkaha atmaya başlamıştık. Çalışanlar bize biraz garip baksada umursamadan gülmeye devam ettik.
Evan : Siz çok kötü arkadaşlarsınız! Ananı sikiyim bacağı-
Evanın sözü yarıda kesilmişti, uzun koridorun başından sesler,çığlıklar geliyordu. Üçümüz beraber merakla kafamızı kaldırarak o tarafa doğru baktık. Sanırım yeni hastamız gelmişti ve çığlık çığlığa bağırıyordu.
Mattheo : Sorunu ne acaba?
Evan : Bizim hastamız değil mi sonuçta? Gidip öğrenelim.
İlk defa içimde garip bir his vardı gitmek istemiyordum ama Evan ve Mattheonun çekiştirmesi ile ayağa kalkıp isteksizce, sedyede arkası dönük olan kıza doğru yaklaştık. Hemşireler kıza iğne yapmak istiyordu,büyük ihtimalle sakinleştiriciydi ama kız yapmalarına engel oluyordu. Biraz daha yaklaştık ve kızı gördük.. Uzun sapsarı saçları, yeşil gözleri ve çilleri ile oldukça küçük ve sevimli duruyordu. Tabi ağlamaktan gözleri kızarmış ve yanakları al al olmuştu.
Evan:Sorunu ne?
Hemşirelerden biri konuştu
"Şizofren olduğundan şüpheleniliyor ve şuan bu iğneyi yapmamamız için direniyor! "
Kızın korku dolu ifadesine baktım.
"Bana bırakın"
Kıza doğru uysal bir adım attım ve sedyenin önünde diz çöktüm,Mattheo ve Evan ise hemşireyi kızın gözünün önünden uzaklaştırdı.Şimdi ise kız halâ ağlayarak ama eskisi gibi bağırmadan bana bakıyordu,gülümsedim.
"Merhaba ben Dr. Barty Crouch uzman psikoloğum"
biraz bekledim kıza konuşması için zaman tanıdım..
"peki ya sen, sen kimsin? "
Kız tereddüt ile bana baktı korktuğu belliydi yaklaşık birkaç dakika sonra kısık sesle konuştu.
"Aurora"
Mırıldandım "Merhaba Aurora.. "