Barty'nin ağzından~
Birkaç gecedir kabuslar görüyordum, hepsi aynı kişi ile alakalıydı.Yine o kabuslardan birini görüyordum.. yatakta terler içinde döndüm.
FLASHBACK!
Hayır hayır.. Yine o sapsarı saçlar, yemyeşil gözler.. Aurora.
Aurora dolu gözlerle bana baktı sesi kısılmıştı, ayakta zar zor duruyor gibiydi ama ben karşısında acımasızca dimdik duruyordum.
Aurora: Seni asla affetmeyeceğim..
"Soğuyan kahve bir daha içilmiyor Rora"
Aurora: Herşey güzeldi ne oldu bir anda..?
"Hiçbir şey güzel gitmiyordu, ben gidiyormuş gibi yapıyordum, bazı şeyler unutulmuyor Rora. Ben artık istemediğim bir ilişkide olmak istemiyorum"
Kız adeta karşımda yıkılmıştı, ben birşey diyecekken arkasına bakmadan koşmaya başladı, kaçtı.
Kendimi bir anda başka bir rüya da buldum.
"Solunum cihazımsın"
Yeşil gözleri bu cümlemle parlamıştı..
Tekrar başka bir rüya. Yeter artık lütfen..
"Biraz anlayış mı göstersen? "
Az önce gözlerini parlattığım, kalbini hızlandırdığım kızın kalbini tekrar kırmıştım.
Yatakta ter içinde ve titreyerek uyandım, daha doğrusu uyandırıldım.
Evan: Kardeşim iyi misin? Noldu?
"Kabus.. "
Evan sırtımı bir abi edasıyla sıvazladı.
Evan: sakin ol geçti, anlatmak ister misin?
"Biri hakkında bir kaç gecedir rüyalar görüyorum, daha doğrusu kabuslar. Onunla konuşuyorum ama konuşan sanki başka bir barty, ben olayları üçüncü gözden izliyor gibiyim"
Evan düşünceli bir şekilde saçlarını karıştırdı.
Evan: Bu rüyalar kimin hakkında?
Ona Aurora hakkında diyemezdim sonuçta kız onun kardeşiydi.
"Hatırlamıyorum."
Evan : Bence bunlar rüya değil Barty, senin o kişi ile olan anıların.
Ne.. Hayır, hayır.. Tanrım.
Aurora'nın ağzından~
Birisi beni uyandırmaya çalışıyordu ama ben uyanamıyordum. Düşüncelerimin arasında kaybolmuştum, terliyordum. Kafamın içinde aynı anda birsürü şey yaşanıyordu, gözümün önüne en fazla üç saniyelik kesitler geliyordu.
FLASHBACK!
Barty: Eski rora ve barty olacağız eskisi gibi birbirinden asla ayrılmayan dünya yansada bizi kurtarabilecek tek kişinin biz olduğu Rora ve Barty..
~
Barty: Gerçi sende herkes gibiydin.
~
"Senin işin? "Barty:Seninle olmak.
~
Barty: Bundan sonra sana Halilişko diyeceğim."O zaman bende koğğğcam derim"
Titremeye başlamıştım ama bir yandan da sarsılıyordum gözüme beyaz bir ışık girmesiyle sıçrayarak uyandım.
Mattheo: Tanrım.. İyi misin!? Ne oldu böyle birden..?
"Ben..iyiyim"
Bunu açıklamanın bir yolu yoktu.
Mattheo elinde doktorlorun tuttuğu fenerden tutuyordu, gördüğüm beyaz ışık o olmalıydı.
"Ne oldu bana? "
Mattheo: Geldiğimde kabus gördüğünü düşündüm,acıyla inliyordun. Seni uyandırmaya çalıştım ama sen daha çok titremeye başladın bir an bilincini kaybettin ve bende Ale-
Alexander elinde bir kova su ile koşarak odama daldı ve beni uyanık görünce yüzü düştü.Dost mu düşman mı belli değil yeminle..
Alexander: su getirmiştim, uyandırmak için kafana dökecektim.
"Ne! "
Alexander iç çekti ve hayal kırıklığı ile leğeni yana bıraktı
Alexander: Ama yinede iyi ilerledim..
Bunu demesiyle leğene takılıp suyun içine düşmesi bir oldu.
"Üçe kadar sayıcam ve kurbağaya dönüşücek"
Alexander sinirle bana baktı, aslında siniri bana değil kendisineydi.Sakarlığınaydı..
Alexander:Kurbağaya dönüşmeyeceğim ama sen yinede üçe kadar say.
Hızlıca yerden kalktı ve koltuktan bir yastık alarak üzerime doğru geldi.. Lan!