Mattheo'nun ağzından~
Hayatımız son birkaç ayda oldukça değişmişti. Regulus konusu olsun, Rora olsun, şu lanet uzaylılar olsun herşey daha çok yeniydi ama sanki yıllardır bu işin içindeymişiz gibi hissediyorduk. Rora'yı yakın korumaya almıştık, onu sürekli gözetliyorduk. Birşeylerin farkındaydı o da ama çözememişti daha. Hepimiz garip davranıyorduk..
"Nereye gidiyorsun? "
Rora sabır dilermişcesine soludu.
Rora : yarım saat içinde 34 kez sorduğun sorunun cevabıyla hâla aynı.
Adımlarını hızlandırdı, peşinden bende hızlandım.
"Ror-"
artık daha fazla darlamama dayanamamış olacak ki sinirle arkasını döndü.
"Noluyor sana ya? Kaçmıyorum! Ethan'ın yanına gidiyorum ve sen peşimden gelmiyorsun! "
Sinirle cırlamıştı,etrafımızdaki herkes bize bakıyordu. Korkuyla geri çekildim.Ben çekildiğim anda Rora hızlıca Ethan'ın odasına doğru ilerledi ve kapıyı sertçe kapattı.
"Sanırım birazcık fazla kızdırdım.. "
Evan çekirdekle bizi izliyodu.
Evan: tokat atmasını beklemiştim..
Dost mu düşman mı belli değil bu da yemin ederim. Tch tch
Aurora'nın ağzından~
Sinirle kapıyı çektim ve Ethan'ın ayak ucuna oturdum. Sinirden gözüm dolmuş bile olabilirdi.
Ethan: sakin ol şampiyon noldu böyle? Amore bastı sandım kapıyı bi anda öyle çarpınca..
Ah Ethan manyak kekim Amorenin farklı biri olduğunu düşünüyor.
"Ne olucak, herkes bir anda garip davranmaya başladı. Barty geceleri odama girip beni uyurken izliyor, uyumadığımdan haberi yok. Evan sürekli yemeklerimi kontrol ediyor yedim mi diye. Mattheo.. O beni gerçekten deli ediyor! Nereye gitsem peşimde, her dakika soru soruyor.. Anlamıyorum artık ne oluyor."
Ethan kahkaha attı.
Ethan: hepsi birden sana tapmaya başladı yapıcak bişey yok.
Ayağımla kafasına vurdum.
Ethan: acıdı..
"Canıma değsin"
Kıkırdadım ve kafasını öpmek için ayağa kalkmıştım ki kapı açıldı. İçeriye ürkek gözlerle bakan, siyah kısa saçlı,oldukça güzel bir kız girdi.
Kız : afedersiniz,19 numaralı oda burası mı?
"Evet"
Kız çekingen bir tavırla içeri girdi.
Kız: Ben Pansy, Dr. Evan bu oda da kalacağımı söyledi ama eğer rahatsızlık veriyorsa-
Ethan beni çöpmüşüm gibi kenara kaydırdı ve ayağa fırladı. Noluyo lan!
Ethan: ne rahatsızlığı,benim için çok iyi oldu. Bundan sıkılmıştım zaten..
Kız utanarak ikimize baktı. Ayrıca Ethan bana "bundan" mı demişti? Ağzına sıçacaktım.
"Vahşet izlemeyi sever misin? "
Gülümseyerek kıza baktım ama o anlamayan bakışlarla bana baktı.
Pansy: Nasıl yani?
"Böyle nasıl desem hmm..göstersem daha iyi olucak sanırım ve Ethan da severek bana gönüllü bir şekilde yardım edecek. "
Ethan: Ha? Nası-
Sözünü sırtına atlayarak kestim ve onu boğmaya başladım. Kız korkarak geri çekildi...
Ethan: Adam öldürüyorlar! İnsanlık namına poliss!
"Demek "bununla" ha! Göstercem ben sana! "
Bu seferde saçını yoluyodum. Odanın içinde kedi ve fare gibiydik.
Barty: Hoppp noluyor burda?
Dik dik bize baktı
Barty: Ethan o kafandaki ısırık izi mi..?
Ethan kafasını salladı ve bana baktı.
Ethan: Allah seni kahretmiye! İz mi bıraktın.. Gitti tüm karizmam. Amore anamı si-
Elimle ağzını kapattım.
"Çok ayıp"
Barty: bir açıklama bekliyorum, ne oluyordu burda?
Saçımı düzelttim ve boğazımı temizledim.
"Şimdi şöyleki komutanım.. "
Elimle Pansy'i gösterdim
"Yeni arkadaşımıza vahşet sever misin diye sordum. O da bana, anlamayan bakışlarla cevap verdi. Ethan arkadaşımızda Pansy Arkadaşımıza, gönüllü bir şekilde uygulamalı göstermemi kabul etti. Son olarak İstiklal Marşı, kapanış. "
Barty ilkokul bebesiyle konuşuyormuş gibi iç çekti ve Pansy'e döndü.
Barty: Aramıza hoşgeldin Pansy. Garip bir karşılama olmuş ama alışırsın zamanla.
Pansy: teşekkür ederim umarım kolay olur.
Barty: Buraya yatış sebebin nedir? Ayaktan giriş yapılmış sanırım.
Pansy: anksiyete
Barty:Anladım bunları sonra konuşuruz. Bu arada bu oda da kalıyorsan...şimdiden çok geçmiş olsun.
Dik dik ona baktım. Kaşla göz arasında laf sokmuştu, anlamadım sanki..
Pansy: Aslında oldukça samimi insanlara benziyorlar..
Bunu derken şekilden şekile girmişti utançtan kıpkırmızı olmuştu. Bende ona öpücük atmıştım.
Barty: Hah! Ekip yavaş yavaş toplanıyor.. Tarikat kurup bizi klinikten atmazsınız umarım.
İçeriye bir adam girdi.
Adam: Beni ne çabuk unuttunuz hekimim,ekip asıl şimdi tamam.