Regulusun Ağzından~
İnan bana Rora senin için herşeyi yaparım yapacağımda.Hayatının içine sıçan adamın onca anısı içinde bir anısını silmeyi bile herşeyden çok istiyorum, ama ne yazık ki onu hâla seviyorsun. Ona olan bakışlarını görüyorum..Ayrıca bu anıyı silersem hayatının hep bir yanı eksik kalacak, bunu sana yapamam cimcimem.Unutup ağzıma sıçacağına, hatırla ve onun ağzına sıç güzel kızım. Hata yapıyorsam da.. Aman nolucak sanki, başımız boktan kurtulmuyor zaten. Bu Barty ile ortak anınız bu yapacağım şeyin sonu seninle beraber onu da etkileyecek biliyorum ama inan sikimde bile değil. Bartyden nefret ediyorum artık..
Kapıyı yavaşça sonuna kadar açtım ve bir anının tüm anıları kaplamasını izledim.
Gözlerimi kapattım ve ikisininde zihninden çıktığımı hayal ettim.
Gözlerimi açtığımda Aurora ve Barty afallamış bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Kendi geçmişlerine dair hiçbir şey hatırlamıyorlar, beraber yaşadıkları güzel anıları hatırlamıyorlar. Tek hatırladıkları, bu güzel anıların sonunda kötü bir şekilde ayrılışları.. Hayır ağlamak yok Regulus kendine gel.
"İyi misiniz? "
İkiside bir süre konuşmadılar sanki boşluktaymış gibiydiler.. Tahmin edebiliyordum az çok.
Barty: Artık o etkeni yok ettiğine göre birbirimizle olan anıları göremeyeceğiz değil mi?
Bu adam mantıklı sorular sormasın pls.
"Aslında o etkeni yok etmedim. "
Barty: Nasıl yani, yok etmek için girmedin mi zihnimize?
"Evet, ama yok edilebilcek kadar önemsiz bir anı değil.. bunu hatırladıkça, düşündükçe anlarsınız"
Rora: Teşekkür ederiz Regulus, herşey için.
Rora aniden bana sarıldı..bu duyguyu o kadar özlemiştim ki tarif bile edemem. Gözlerimi kapattım ve kokusunu içime çektim..
"Teşekkürü hatırlayınca edersin Rora"
Aurora'nın ağzından~
Regulusa veda edip depodan ayrıldım. Evet artık tüm gizli buluşmaları insanlardan uzak depoda yapıyorduk.. İçimde tarif edemediğim bir duygu seli vardı. Bu duygular bana hem çok tanıdık hem çok yabancıydı. Gözlerimi kapatıp, bir duvarın köşesine çöküp ağlamak istedim ama güçlü olmalıydım. Aylar sonra deli olmadığımı öğreniyorum.. Kendime biran önce gelmeliyim. Odama geldim ve kendimi tam yatağa atacakken bir kutu fark ettim üzerinde notta yazıyordu.
Allahım gizli hayranım var..
Kutunun üzerinde "sallama" yazıyordu. İyice meraklanmıştım kutuyu açtığım anla elimden fırlatmam bir oldu.
"ALEX! "
kutunun içinde bir oyuncak tarantula vardı ve üzerinde de "örümcekleri kurbağa olarak görüyorsun nasıl olsa, umarım korkmadın vırak " yazıyordu.
Bu örümceği onun götüne sokacaktım.
Barty'nin ağzından~
Oda da Regulus ile yalnız kalmıştık.
Regulus: Onu asla hak etmediğini biliyorsun değil mi?
İç çektim, benden nefret ediyordu ama ben nedenini hatırlamıyordum bile.
"Bak benden neden nefret ettiğini bilmiyorum. "
Regulus: Öğrenirsin çok yakında.
"Zamanında! Yakındık değil mi seninle.. "
İç çekti ve gözlerini benden kaçırdı.
Regulus: Evet, Evan, sen, ben, Mattheo ve Alexander.. Ayrılmazdık. Bizi bir araya getirip tanıştıran kişiyse Roraydı. Hepimiz onun enerjisine, neşesine, saflığına hayrandık.O neyse sen onun tam tersiydin, ama bir şekilde birbirinizi tamamlıyordunuz. Birbirinizi seviyordunuz ya da sen hepimizi böyle seviyorum-değer veriyorum diyerek kandırdın. İşin kötü tarafı ne biliyormusun Barty? Burada bizde hatalıyız.. Hepimiz. Siz ayrıldınız, konuşmayı kestiniz ve biz taraf tuttuk. Kimileri senin tarafını tutup Rora'ya sövdü, kimileri Rora'nın tarafını tutup sana sövdü. Grubumuz dağıldı.. Her güzel şeyin bir sonu varmış derlerdi inanmazdım, artık sayemizde inandım.Sen Rora'yı çökertmişken, kızı hayattan insanlardan soğutmuşken sana eskisi gibi davranamam Barty. Bu dediklerim eminim sana saçma ve ağır gelecektir ama inan ben hepsini hatırlıyorum ve bu dediklerimin hiç biri bana saçma gelmiyor..
Yutkundum ne diyceğimi bilemedim. Ben her ne yaptıysam iyi bok yemişim..bir ayrılık tüm güzel anların katili olmuş resmen.. Utanmasam kendimden nefret edecektim.
Alexander'in ağzından~
"LAN BIRAK BENİ! "
Aurora: BIRAKMAM!
Rora sırtıma binmiş ona yaptığım minicik şakada ki örümceği bana yedirmeye çalışıyordu.
Aurora: Götüne sokmadığıma dua et!
"Olur öyle şeyler"
Aurora'yı sırtımdan aşağı attım. Dudaklarını büzerek bana baktı..
Aurora: Cani!
"Sapık! "