Aurora'nın ağzından~
"MERLİN BELANI VERSİN BARNES! "
Bucky:BANA BAĞIRMA, NERDEN BİLİYİM BEN BİLMEDİKLERİNİ!
Sabırla iç çektim ve sakinleşmeye çalıştım.
"İlla afilli bir giriş yapacaksın değil mi? "
Bucky: Söyleseydin sende eski sevgilin olduğumu.
Omzuna sertçe vurdum.
"Aptal! Benim başka evrenden sevgilim mi var deseydim!? "
Bucky: Deseydin!
Bucky ile birkaç ay sevgili kalmıştık, Barty ile ilk ayrıldığımız zaman, tam thanosun evrenimize sızdığı zamana denk gelmişti. Birşeyler yapabilmek için Thanosun geldiği evrene gidip bilgi toplamam lazımdı.. Topladım da ama toplarken işte bazı şeylerde oldu bir bakmışım Bucky ile sevi- sevgiliyiz öhm. Kendi evrenime geçeceğim zaman da mecburen ayrılmıştık ve Bucky'den Regulus hariç kimseye bahsetmemiştim. Şimdiyse Bucky geldiği gibi çatpat eski sevgili olduğumuzu söylemişti.. Başta Abim olmak üzere herkes dilini yutmuş gibi bize bakıyor ama konuşmuyordu, sadece Alexander "hayırlı işler, başka evren ayağına başka koca bulmuş bizim kız" demişti. Barty dik dik Bucky'e bakmıştı ve bunu gören Mattheo, Barty'i dürtmüştü. "Oğlum öyle bakma lan! Adamın kalıbına bak, seni demir koluyla siker.. "demişti.Buna karşılık olarakta Ethan " Barty'i bilemem de o kolla Rora'yı si-" Evan sertçe vurarak ikisinide uyardı ve Bucky'e kitlenmeye devam etti. Buna daha fazla dayanamayarak Bucky'i odaya çektim ve tartışmaya başladık. Tartışmamız içeriye Strange girene kadar devam etti..
Strange: Tamam çocuklar şuan kavganın sırası değil, olan oldu.
Haklı olduğu için susmak zorunda kaldık.
Strange: Thanosu ait olduğu yere, kendi evrenimize götürmemiz ve işini bitirmemiz lazım.
Bucky: Bunun için sadece iki kişi mi geldik? Tonyler ne bok yiyor..?
Strange: Onlarda uğraşıyorlar ki, şuan zaten onu alamayız. Sadece planı belirlemek için geldik.
"Ne var aklında? "
Strange: Aklıma savaştan başka birşey gelmiyor, güçlerimizi birleştirerek Thanos ve sizin Burunsuzu yenebiliriz.
Bucky: Burunsuz demesen anısı var da..
"Naptın benden sonra Red Skull ile mi çıktın? "
Bucky: Ha ve ha.
Stange öksürdü ve biz tekrardan sustuk.
Strange: Ne düşünüyorsun Aurora ?
İç çektim ve koltuğa oturdum.
"Daha fazla can kaybetmek istemiyorum, 60 yıl önceki savaşta yeterince kaybettim. "
Bucky elini omzuma koydu destek olmak istercesine..
Bucky: Anlıyorum ama savaşta can kaybedilir Rora. Can kaybedilmeyen bir savaş, savaş değildir.
"Şuan sen değil Bucky, Çavuş olan tarafın konuşuyor. "
Bucky: Ben bir askerim Rora, böyle konuşmak zo-
Sözüne atladım ve gözlerimin dolmasına engel olamadım.
"Ama ben asker değilim! Buradaki hiçbir öğrenci asker değil.. "
Strange yanıma geldi ve diz çöktü.
Strange: Sana kimseyi kaybetmeyeceğine dair söz veremem ama elimden gelenin fazlasını yapabilceğime dair söz verebilirim.
Gözlerimden birkaç damla yaş aktı ama kafamı olumlu anlamda sallamayı başarabildim. Kimseyi kaybetmek istemiyordum, buna dayanamazdım..
Strange: Bucky, bizimkilere haber ver. Herkes büyük bir savaşa hazırlansın.
