Aurora'nın ağzından~
Ethan'ın yanına gitmek istiyordum ama onu halâ uyuttukları için gitsemde birşey yapamıyordum. Onunla konuşmayı özlemiştim.. Şimdi ise odamda oturmuş Regulus ile tartışıyordum.
Regulus: Hadi ama Rora! Bana inanmak zorundasın.
Koltuğumda duran yastığı aldım ve Regulusa attım ama o sanki bunu yapıcağımı biliyormuş gibi hızlıca kenara çekildi.
"Benden ne istiyorsun? "
Regulus: Bana inanmanı
"Şu dediğine sen inandın mı şimdi? "
Regulus: Evet
"Tanrım! "
Kesinlikle beni deli ediyordu. Şu bir kaç günde onu daha fazla görmeye başlamıştım bazen onun gerçek olduğunu bile düşünüyordum ama sonra aklıma amacım geliyor ve hızlıca bu düşünceden vazgeçiyordum.
Regulus karşıma dikildi ve omuzlarımdan tutarak beni hafifçe sarstı.
Regulus: Olacak olan şeyi ertelemekten başka birşey yapmıyorsun.Gerçek benliğine dönüceksin er yada geç..
"Sen sadece kafamın içindesin, seni sıkıntıdan uydurdum hepsi bu. Gerçek benlik falan yok! Ben neysem oyum."
Regulus sabır dilercesine iç çekti ve gözlerime bakarak konuşmaya devam etti.
Regulus: Hani sen deli değildin?
"Değilim"
Regulus: Eğer ben gerçek değilsem ve kafanın içindeysem, delisin. Uzaylılarda gerçek değil!
"Hayır! Deli değilim ve sen..sen.. "
Cümlemin devamını getiremedim dediği şey mantıklıydı, bana bilmiş bir yüz ifadesi ile baktı.
"O zaman bende sana soracağım. Madem gerçeksin neden birileri geldiğinde yok oluyorsun yada seni göremiyorlar ?"
Regulus dik dik bana baktı
Regulus: İnsanlar görmek istediklerini görür Rora, inanmak istediklerine inanırlar.Ayrıca unutma ben kafanın içindeyim ve orada sadece belirli bir süre kalabilirim ancak unutma kafanın içinde olmam ger-
Sözünü kestim çünkü bu cümleyi defalarca duymuştum
"Evet evet biliyorum, kafamın içinde olman gerçek olmadığın anlamına gelmez. "
Bana sanki öğrencisini mezun etmiş öğretmen gibi gururla baktı
Regulus: Öğreniyorsun
Onun bu haline güldüm ama o hızlıca kendini toparladı ve ciddileşti.
Regulus: Barty geliyor, gitmem gerekiyor yine gelicem. Simay Tuğçe aşko babay!
Regulus bir anda yok oldu. Tanrım ne demişti o veda ederken..Sanırım deli olan gerçekten ben değilim koskoca adamın dediği şeye bak..
Barty içeri girdi yüzünde çözemediğim bir ifade vardı.
Barty: Otur.
Dik dik ona baktım bana emir mi veriyordu? Ne sıfatla?
Onu umursamadan bakmaya devam ettim anlamış olacak ki derin bir nefes aldı.
Barty: Oturur musun Rora?
Adamı işte böyle dize getirirler.Koltuğa oturdum ve adamın konuşmasını bekledim.
Barty: Son zamanlarda ne oluyor bilmiyorum, sen geldikten sonra işler garipleşmeye başladı.Açıklayamadığımız şeyler yaşıyoruz..
Konu ilgimi çekmişti nereye varmaya çalışıyordu merak ediyordum.
"Nasıl şeyler? "
Barty tekrar derin bir nefes aldı ve ilk defa yanımda bir sigara yaktı. Odayı leş gibi kokutucaktı ama görünüşe göre bunu umursamıyordu.
Barty: Seninle beraber aynı şeyleri söyleyen birkaç hasta daha çıktı. Hepsi uzaylı gördüğünü iddia ediyor. Buna "arkadaşın" Ethan da dahil.
Arkadaşın kelimesine yaptığı vurgu gözümden kaçmamıştı bunu bir ara sorgulayacaktım.
"Bekle! Ethan uyandı mı? "
Barty: Evet ama konumuz bu değil şuan. Evan.. O.. O da uzaylıya benzer bir şey gördüğünü söylüyor.Durumu kötü sakinleştirici yaptık,delirdiğini düşünüyor.
Bu cümleleri asla beklemiyordum içimde bir umut ışığı parlamıştı. Heyecanla Barty'e baktım.
"Sen.. Ciddi misin? "
Barty: Sana inanıyorum Rora.