Barty'nin ağzından~
Mattheo ile kafa kafaya vermiş, elimizde ateş viskilerimizle oturuyorduk.
"Bu lafları hak etmedim. "
Mattheo elini omzuma attı.
Mattheo: Bana karışmak düşmez kardeşim.
Haklıydı sonuçta "ortak arkadaşımız" dı. Bazıları gibi taraf tutup bizi iyice birbirimize düşman etmeye çalışmıyordu..
Evan geldi.
Evan: Demir kol ve şu portalcı adam herkesin büyük salona gelmesini istiyor.
"Bir bunlar eksikti.. "
Aurora'nın ağzından~
Yatağımda yatıyordum, ağlamaktan resmen gözlerim şişmişti.. Oldukça yorgun düşmüştüm. Bunca derdin arasında birde Barty ile uğraşıyordum.
Alexander odama girdi.
Alex: Kalk hadi uykucu.
"I-ıh"
Kafamı yorgana gömdüm, özellikle bugün yataktan çıkmak istemiyordum.
Alexander yorganı çekmek için yaklaştı.. Hayır bir saniye o ayağım, yorgan değil. Lan!
Alex ayağımı tuttu ve beni yataktan aşağı çekti, neyseki insaflı davrandı da yataktan düşmeme izin vermedi.
"Avada çakmamı istemiyorsan git! "
Güldü ve suratıma baktı.
Alexander: Gözlerin şişmiş, noldu?
Gözlerimi devirdim.
"Yorgunum"
Alexander: Rora!
"Birşey yok dedim"
Alexander yatağın ucuna oturdu ve sabırla anlatmam için bekledi. Keçi inadı var bu çocukta..
"Bugün Bartye tanışma yıl dönümümüz, 20 Mayıs. Kendimi eksik, boşlukta hissediyorum Alex.. Ona çok alıştım bağlandım biliyorsun, yaz tatilini onunla geçirdim ama şimdi yanımda değil, benimle değil, sevinçle kutlamıyoruz.. Böyle hayâl etmemiştim, canımı çok yakıyor. "
Alexander kafama sertçe vurdu.
Alex: MAL BENDE BİŞEY OLDU SANDIM!
"SANA DERT ANLATINI SİKSİNLER! "
Alex tek hamlede beni omzuna attı.
Alexander: konuşursan veyahut vurmaya çalışırsan, seni kara göle atarım.
"Piç"
Alexander: değerli iltifatın için teşekkürler canım.
"Nereye lan? "
Alexander : Seninkiler büyük salonda toplanmamızı istedi.
"Ha tamam"
Yerimde rahattım valla..
Büyük Salona geldiğimizde tüm gözler bize döndü ve Alexander adeta beni yere fırlattı.
"Napıyosun be! "
Alexander: taşıma ücreti yetmedi 20 galleon ver devam ediyim.
"Siktir git"
Alexander: Bende seni seviyorum.
Ayağa kalktım ve bizimkilere doğru yaklaştım, gülerek bakıyorlardı istemeden bende güldüm.
Bucky bana yaklaştı ve elindeki çiçekten yaptığı tacı uzattı.