Kaos

692 107 26
                                    

Atış serbest.

***

Hande sedyede oturmuş, doktor muayene ederken canının acısıyla yüzünü buruşturdu. ''Uff...''

Uff diyordu. Kafasını vurduğu andan itibaren 6 yaşında bir kız çocuğuna dönmüştü. Zehra doktorla birlikte arkadan eğilmiş yaraya baktığı için gülümsemesini göremedi Hande sesini duydu. ''Uff mu oydun çen.''

''Hala benimle dalga geçebiliyorsun.'' Kafasını kırdığı yetmemişti çünkü. Sadece Zehra'ya tatlı gelmişti bir anda uflayınca. Dalga geçmiyordu yolda 3 kere daha isteyerek yapmadığını, aslında onu tutacağını ama sandalyeyi tutmaya hamle yaptığı için yakalayamadığını söylemiş özür dilemişti. Sadece tartışmayı değil genel olarak her şeyi uzattığını o an anlamıştı Hande.

''Özür dilerim ama...'' Çok tatlıydı. Devam ettirmedi cümlesini Zehra o kısma çok gerek yoktu.

''Çok derin  bir kesik değil ama yarayı temizleyip, dikmemiz gerekiyor.'' Doktorun söylediği dehşet verici şeyle yerinden kalkıp onlardan hızla uzaklaştı Hande. ''Hayır.'' Asla kafasına dikiş attırmazdı.

''Hande...'' Zehra ona uyarıcı bakış attığında Hande kapının kolunu tutmuştu bile. ''İyiyim ben bir şeyim yok.'' Temizleseler yeterdi. Ne olacaktı ki ölmezdi sonuçta. Kafasını sandalye kestiği için ölen ilk insan olmazdı o kadar da olmazdı.

''Tetenosta yapalım.''  Adam beyaz önlüğünün ceplerine iki elini sokmuş sakince konuşmaya devam ediyordu.

''Yatırıp bir de..." Neyse hanımefendiliğini bozmayacaktı. "..açık kalp ameliyatı da yapın.'' Hande'nin savurduğu cümle ile Zehra gülümsediğinde karşılığında öfkeli çatık kaşlar almıştı. ''Hep senin yüzünden. Dikiş attırmayacağım. İğne de olmam. Dikiş atılmaz demiştin.''

''Hande.'' Zehra ona ilerlerken Hande kapının kolunu tutup açtı. Resmen kaçıyordu. ''Hande lütfen.'' Kolundan yakalayıp durdurdu. ''Çocuk gibi davranma, mikrop kapabilirsin bir an önce tedavi olman lazım.''

''Yaptıramam..'' Gözleri tekrar dolu dolu oluvermişti. ''Korkuyorum.''

''Farkındayım...'' Koluna girmiş onu tekrar odaya doğru çevirmeye çalıştı Zehra ama Hande kıpırdamadı. ''Acımaz uyuştururlar zaten.''

''Dikiş atmazlar demiştin.''

''Ben ne bileyim Hande korkma diye dedim.'' Doktor değildi sonuçta.

''Senin yüzünden...'' Sesi kaderine razı şekilde en düşük seviyeye düşmüştü. Kalbini kırdığı yetmemişti kafasını da kırmıştı...

''Korkma gerçekten acımayacak bile...'' Şu an yine sallıyordu Zehra ama tıp sonuçta gelişmişti değil mi? Öyle ağzına tahta verip bunu ısır deyip de dikiş atacak değillerdi. Uyuştururlardı. Birden aklına gelen şeyle gülümsemesine engel olamadı. ''Narkoz versinler istersen.''

Hande hala kolunda olduğu Zehra'ya alt dudağını sarkıttı. ''Annem gelsin.''

Kahkaha atmaya başladı Zehra şaka yaptığını düşünmüştü ama Hande gülmüyordu aksine bozulmuştu. Kolundan çıktı.  ''Çok komik çünkü." Yaralandığından beri kıza bir neşe gelmişti. İnsanda azıcık da olsa vicdan olurdu. Ama bu kara vicdanlı da ne gezerdi? Hande bir ağaç olsaydı keşke Zehra belki o zaman ona biraz da olsa değer verirdi. Düşündüğü şeyle gözleri daha da doldu. Bu kadar hiçe sayılmak Hande'ye ağır gelmişti. Gücüne gitti birden.

''Ben şaka yaptın sandım. Hande dalga geçmek için gülmedim şaka yapıyorsun sanmıştım.'' Annesini istemesi şakaysa da komikti gerçekse daha komikti ama Zehra karşısında gerçekten gözünden yaş akan, içindeki prenses kız çocuğu ortaya çıkan Hande'ye sakince gülümsedi tekrar. Belli ki bu tip durumlarda ilgiye ve pohpohlanmaya alışıktı.

Bi DakikaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin