Bir iki üç...

608 101 31
                                    

Kadro bence kimseye şok olmamalı.

Atış serbest.

*

''Amınakoduğumun kumarbaz Ali'nin kızına hap mı verdin!''

Barış ve Alper yan yana tezgaha sırtlarını dayamışlar locadaki koltukta kıpırtısız duran İlkin'e bakıyorlardı. ''Ben ne bileyim böyle olacağını.'' Bir şey olmuş gibi de değildi sadece son 10-15 dakikadır aynı pozisyonda öylece duruyordu. Gözleri yarı açık yarı kapalı şekilde.

''Yanına gidip nabzını kontrol etsene.'' Barış yanına gitmeye korkuyordu. Hapı içtiği anı görmemişti o arada Beril omuzlarını tutmuş onu dans etmeye götürmüştü. O ara içmiş olmalıydı. Bilseydi kendi yanında içirmezdi.

Alper ona öldürmek ister gibi baktı. Korku o öfkenin altında açıkça gözüküyordu. ''Bunu senin yaptığın duyulursa ikimizi de öldürürler. Seni ilk sikerler sonra öldürürler.''

Abisi ona selam veren bir kaç kişiye zoraki gülümseyip tekrar Alper'e döndü. ''Kızın yanına git...''

''Gidemem abi. Demin gittim bir şey yapacağım sandı herhalde itti. Daha çok dikkat çekiyor. Hem ben anlamadım çok hafif bir şeydi. Kafa bile yapmaz.''

''Senin ben ağzına sıçayım. O kıza bir şey olsun Ali abiden önce ben öldürürüm aslında seni de ona bırakacağım kemiklerini derinden bıçakla ayırsınlar da senin gör sen.'' Alper ondan uzaklaşıp etrafa belli etmemeye çalışıp gülücükler saçıp, sakin adımlarla locaya doğru yürürken beyaz gömleğinin koltuk altı ter içindeydi. Şakaklarının aşağıya ter damlacığı atıyordu. Yolu yarılamıştı. İlkin'i insanlar görüp anlamasın diye locanın tül perdesini kapatmışlardı. İçerisi tamamen görünmez olmasa da en azından işe yarıyordu...

Acaba barı tamamen boşaltsa mıydı... Çok fazla dikkat çekerdi. Şimdilik kimse hap aldığını bilmiyordu. Alkolden sızdığını sanıyorlardı. Kalp atışlarını kontrol etmesi gerekiyordu. Kendinde olup olmadığını öğrenmesi gerekiyordu. Kendi kalp atışlarını kulaklarında hissediyordu Alper. Kalbi korkudan zonk zonk atıyordu. Böyle şeyler yaşanmamalıydı.....

Omzunun üstünden kardeşine baktı. Şu işten sağ sağlim kimseye bir zarar gelmeden kurtulurlarsa o kıvırcık sarı saçlarını 3'e makineyle bizzat kendisi vurmazsa adam değildi Alper. Herif rahat rahat tezgaha yaslanmış onu izliyordu.

''Alper bey...'' Yandan gelen sese hızla döndü. ''Bu iki bayan, arkadaşlarını arıyorlar.''

Alper iki kaşını birden havaya kaldırıp indirdi. Tıpkı kardeşi gibi. ''Kimi?'' Normalde daha farklı konuşurdu, şakacı şekilde ama arkadaşlarının kim olduğunu biliyordu...

''İlkin.'' Saliha girmişti araya.

Alper şu an kendini kurtarabilirdi. ''Burada bu gece 74 kişi var sizle birlikte 76 kızlar.'' Bu gecesi son gecesi olabilirdi Alper'in. Mekan kapanmadan önceki son skor buydu... ''Herkesin kim olduğunu...''

''İlkin Aydın. Ali Aydın'ın kızı.'' Hande konuştu. Herkesin kim olduğunu bilmeseler de onun kim olduğunu bilirlerdi. Nereye gitseler bilirlerdi Hande bu duruma çok alışıktı.

''Aaa...'' Tekrar kaşlar kalktı ve indi. ''Ali abinin kızı.''

''Evet o.'' Saliha onayladı.

''Arkadaşlarıyla locadaydı.'' Bilmiyorum dese inanmayacaklarını biliyordu. Parmağıyla 3 metre kadar ilerlerindeki insan kalabalığının arkasındaki locayı gösterdi. İyi olmuştu en azından arkadaşları gelmişti. Kızlar o tarafa doğru yürürken Alper de peşlerinden habersizmiş gibi ilerledi. ''Bir sorun mu var kızlar?''

Bi DakikaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin