36. ait olduğun kişi

21 1 0
                                    

Yüzündeki Ürkek Güzellik, Açık Seçik Aşk Bandosu

Dark Paradise, Lana Del Rey

Beteri Yok Uslanmaktan, Nova Norda

Odaya yayılan sesi fark ettiğimde yanağımı yastığa bastırdım ve sesin susmasını bekledim ama susmadı, telefon çalıyordu ve sesi o kadar yüksekti ki duymazdan gelmek mümkün değildi.

"Bu ne lan?" Dediğini duydum Vargın'ın, aynı anda belimdeki koluna aldırmadan hafifçe doğrulup komodine uzandım ve telefonu alıp ekrana baktım. Liva'nın adını gördüğümde hemen aramayı yanıtlayarak, "Efendim," dedim ama sesimin uykulu çekmesine engel olamamıştım ve uyandırdığını düşünmesini istemiyordum.

"Uyandırdım mı?" Diye sordu Liva o an.

"Hayır," dedim heyecanla, beni aramıştı ve şu anki ruh haline göre bu çok iyi bir şeydi. Sonra yorganı itip doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım ama Vargın tüm bunlara aldırmadan belime sarılı koluyla uyumaya devam ediyordu. "Hayır, uyumuyordum. Sen iyisin değil mi? Bir şey mi oldu yoksa?"

"Hayır," dedi Liva sessizce. "Bir şey olmadı. Bugün buluşalım diyecektim sadece."

"Olur," dedim hızlıca, onu bu ruh halinden kurtarmaya çalışırken kendisinin bunu söylemesi çok mutlu hissettirmişti. "Nereye gidelim? Ya da ne yapalım? Bana hiç fark etmez bak haberin olsun, sen karar ver yani."

"Yemek yiyelim mi?" Diye sordu Liva kısa bir sessizliğin ardından. "Önce meydandaki mağazaları dolaşır, sonra da yemek yeriz."

"Olur," dedim gülümseyerek. "Sonra salep de içeriz, sen seversin. Ne zaman buluşalım? Akşama doğru olur mu?"

"Olur," dedi Liva ve yeniden sessizlik oluştu. "Hazırlanayım o zaman."

"Tamam," dedim yüzümdeki gülümsemeyle. "Görüşürüz."

Telefonu kapatıp komodine bıraktım ve yatakta aşağıya kayıp Vargın'la yüz yüze geldim, bunu fark ettiğinde gözlerini açmış ve uzanıp yorganı üstüme örtmüştü. "Daha kargalar bokunu yemedi ne oldu bu saatte?" Dedi Vargın başını kolumun altından geçirirken.

Gülerek, "Liva aradı," dedim, sessizdi ama beni dinliyordu. "Buluşalım dedi, kaç gündür kötüydü ama daha iyi sanırım."

"Olabilir," dedi Vargın uykulu sesiyle. "Eninde sonunda düzeleceğini söylemiştim."

"Ama ne olduğunu anlatmadığında daha can sıkıcı bir şey oluyor," diye mırıldandım yanağımı çıplak göğsüne yaslarken. "Anlatır belki, iyi olursa anlatmasa da olur gerçi."

Vargın, "Ben senin uyku kaliteni düşünüp telefonu kapatıyorum," dedi alaycı bir sesle, bunu duyduğumda başımı kaldırıp ona baktım. "Sen sesini daha çok açmışsın."

Gülerek, "Akşam sen arayınca duyayım diye açmıştım," dedim, saçlarımın bir kısmı Vargın'ın boynuna doğru dağılmıştı. "İçeri girince de Vidar'a bir sürü kaos çıktı keşke seni de götürseydik dedim kaos eve geldi."

Kendi esprime gülerken Vargın, "Yok olunca görecek kaosu," dedi, ne kast ettiğini anladığımda ona baktım.

"Ne yapacağını biliyor musun?" Diye sordum tamamen ona dönerek. "Ya da bir şey mi yapacaksın?"

as long as you love it |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin