21. kış güneşi

11 2 0
                                    

Kış Güneşi, Ruj


Vargın

Çünkü giden hep sendin ama ikimiz de daima arkada kalandık.

Elimdeki çakmağı çevirmeyi bıraktım ve cebime koyarak bakışlarımı sehpaya çevirdim, bomboştu. Salona baktım, yukarıdan sesler geliyordu, hazırlanmasını bekliyordum. Bir şeyin düşme sesi geldi, sonra sanırım düşen şeye geri zekalı dedi ve yeniden sessizlik oldu.

Cebimdeki telefon titredi.

Atlas: Veda'da mısın.

Vargın: evet.

Vargın: hazırlansın çıkacağız.

Atlas: hanımcı oldun iyice.

Vargın: boş yapma.

Vargın: bir şey mi söyleyeceksin?

Atlas: soru işareti koyuyor bir de resmiyete bak.

Atlas: çıktık hastaneden.

Atlas: Liva Kızılay'da buluşalım diyor.

Vargın: ne yapacağız orada?

Atlas: ne bileyim.

Atlas: Liva öyle söyledi.

Vargın: annesi nasılmış?

Atlas: anlatırım evde.

Vargın: bana gelecek misin akşam?

Atlas: bu bir teklif mi?

Vargın: evet.

Atlas: lan.

Atlas: sen mi yazdın o mesajı?

Vargın: dalga geçiyorum geri zekalı.

Vargın: gelirken yiyecek bir şeyler de al evde hiçbir şey yok.

Merdivenden indiğini fark ettim.

Vargın: çıkıyoruz beş dakikaya.

Atlas: babababa bir de çoğul eki.

Vargın: Liva'ya söyle.

Atlas: tm.

Atlas: gidiom ben.

Vargın: git.

Atlas: gidiyom ama.

Vargın: tamam diyorum ya.

Atlas: gidim o zaman.

Vargın: defol.

Telefonu cebime koydum ve koltuktan kalktım, Veda montunu giyiyordu. Tüm bunlarla nasıl yaşıyor, diye düşündüm bakışlarımı koridorda gezdirirken, yanına gelmiş ve kapıyı açmıştım. Tüm bu anılar.

"Hazırım ben," dedi kendi kendine, kahverengi gözlerine baktım. "Cüzdanımı aldım, telefonum, anahtarım da burada." Çantasına baktı. "Tamamım."

Evden çıktık, kapıyı kapattım. Arabaya bindiğimde klimayı açtım, o da binmiş ve çantasını kucağına bırakıp telefonunu çıkarmıştı. "Nereye gideceğiz?" Diye sordu, mesaj yazıyordu.

as long as you love it |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin