43. aşkım hiç ölmeyecek

21 0 1
                                    


My Love Will Never Die, AG, Claire Wyndham

My heart, my heart
My drowning heart
All the tears i've cried
I may keep forevermore
My love will never die

My love, my love
My fearless love
I will not say goodbye
Sea may rise
Sky may fall
My love will never die

Vargın

Elimdeki suyu mezarın üzerine döktüm ve şişeyi kenara bırakıp mezar taşının üstündeki tozları silkeledim, bakışlarım soğuk taşın üzerinde yazan isme takıldı yeniden.

Devin Doruk

D. 12.06.1970
Ö. 31.12.2008

"Artık bıraktığın eşyalara daha iyi bakıyorum," dedim mezar taşına elimi hafifçe yaslayarak, küçükken sarıldığım ama beni üşüten o taş. "Aylar oldu yeni eve çıkalı, senin neden evde bunaldığını artık anlıyorum; içinde kimse olmasa bile rahatsız ediyor artık." Yutkundum, etraftaki tek ses rüzgarın sesiydi. "Günlüklerini de saklıyorum, okumadım ama belki istemezdin diye. Fotoğraflarını aldım sadece defterlerin içinden, onları alalı baya oldu ama; önceden çok sinirlendiğimde sakinleşmek için bakıyordum, babam bunu görünce aptal olduğumu söylemişti. Giden birisinin arkasından fotoğrafına baktığım için."

Mezarın kenarına oturdum yavaşça, bugün mezarlıkta kimse yoktu; insanlar yeni yılı sevdiği insanlarla geçiriyordu ve herkesinki mezarda değildi, benim yıllarca yeni yıla girdiğim insan artık hep aynı yaştaydı; bir daha asla yeni yaşına girmeyecek, en sevdiği kitabı yeniden okuyamayacak ve gülümsemesini bir daha asla göremeyeceğim bir yerde kalacaktı.

"Ona gitsen bile daima benim yanımda olacağını söylemedim çünkü anlamazdı," dedim yutkunarak, gözümün Atlas'ın annesiyle birlikte diktiği çiçeklerin sardığı evin bahçesinde koştuğumuz anlar geliyordu; Atlas'ın annesi buradayken neden o ve çiçekler artık yoktu? "Bunu kimse anlamıyor, sen çok inanarak söylerdin oysa. Zaten artık sen de söylemezsin."

Boğazımdaki acıyı dindirmek için bir kez daha yutkundum ve soğuk toprağa dokundum. "Eğer beni görüyorsan," dedim derin bir nefes alarak. "Bana kızma. Çünkü onun istdiği sikik bir bölümü okuyorum, senin için istediğim tek şeyi bile yapmadım çünkü korkaklık ettim, ben hiçbir zaman senin kadar cesur değildim zaten; sen ne olursa olsun hayata karşı dik dururdun. Atlas bu sabah buraya geleceğimi anladı ve eğer beni görüyorsan benimle gurur duyacağını söyledi, keşke burada olsan ama gurur duymasan."

"Bir keresinde bir gün hayatta uğruna yaşayabileceğin bir şey bulacağımı söylemiştin," dedim dalgın bir sesle. "O zaman bunu anamamıştım, biliyordun zaten ama söylediklerini unutmadım. Hiçbir şey için yaşamayı öğrenemedim, keşke bunu nasıl yapacağımı da söyleseydin; senin sayende buraya kadar geldim ama artık ileriye gidemiyorum."

Bir keresinde, hayatındaki insanları unutma, demişti bana okuduğu masal bittiğinde kitabı kenara bırakıp; bunu okuduğu masal yüzünden söylediğini biliyordum ama yine de sanki bir şeyleri biliyordu. Bir gün onlar olmayabilir ama yine de onları ve anıları hatırla.

Unutmam ki, demiştim uykulu gözlerle mavi gözlerine bakarak. Neden unutayım?

Aklıma geldi masalı okuyunca, demişti omzunu hafifçe silkerek. Herkes hatırlanmayı hak eder, çok kötü bir insan olsa bile.

as long as you love it |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin