as long as you love it |yarı texting|

37. birinin hayatı ve sevdiğinin laneti

Left Outside Alone, Anastacia (Veda)

And I wonder if you know
How it really feels,
To be left outside alone
When it's cold out here
Well maybe you should know
Just how it feels
To be left outside alone

Mama Always Told Me, G-Eazy, Madison Love

Dusk Till Dawn, ZAYN, Sia

Somewhere Only We Know, Keane

✂

Mavi gözleriyle annesine bakarken genç kadın,  "Ne oldu?" Dedi ve ona sarılan oğluna bakarak güldü, çocuk annesinin gözlerinin kısıldığını gördüğünde gülümsemişti. "Hangimiz daha sıkı sarılır yarışı mı yapıyoruz?"

"Hayır," dedi çocuk, az önce içeride duyduğu şeyleri annesinin duymayacağından emin olmak için yanında oluyordu. "Ama neden yapmayalım?" Diyerek bir anda annesine daha sıkı sarıldı ve kadın kahkaha atarak oğlunu gıdıklamaya başladı.

"Ya anne," dedi küçük çocuk gülerek, annesinin ellerinden kurtulmaya çalışıyordu. "Anne gıdıklamasana ya."

Gülmeye devam ederken annesi, "Bir daha sütünü içmeden uyuyacak mısın?" Diye sordu ve çocuk bir anda durdu, bunu nasıl anladığını bile bilmiyordu. Annesi bu tepkiye gülerek, "Surata bak," dedi ve yanaklarından öptü, gıdıklamayı bırakıp oğlunu dizlerinin üzerine oturmuştu. "Ne oldu? Sen bir şaşırdın sanki."

"Ama ben sütü sen görmeden döküyordum," dedi annesine bakarken. "Nasıl anladın?"

"Ben anlarım," dedi annesi, çocuk annesinden aldığı masmavi gözleriyle dikkatlice ona bakıyordu. "Eğer sütünü içmezsen yeterince büyüyemezsin, yeterince büyüyemezsen de beni koruyamazsın. O yüzden sütümüzü içiyoruz, tamam mı?"

"Seni süt değil ben korurum," dedi çocuk, annesinin şaka yaptığını biliyordu ama aslında bu evde en korunması gereken şeyin annesi olduğunu da biliyordu.

"Evet," dedi annesi yüzüne yerleşen gülümsemeyle, çocuk annesinin ona gülümsemediği tek bir an bile bilmiyordu. "Bunu konuşmuştuk, hani süt kemiklerimizi güçlendirip bizi güçlü yapıyordu ya."

"Ben olmazsam gücümün bir önemi olmaz," dedi çocuk, her şeye bir cevabı vardı ve sürekli annesine bir şey anlatıyordu ama annesi hiçbir zaman konuşmasından bıkmıyordu.

"Bak bak," dedi annesi gülerek. "Laflara bak. Nereden öğrendin sen bunları?

"Kimseden öğrenmedim," dedi çocuk. Sonra, seni korumam gerektiğini de kimse söylemedi, diye geçirdi içinden. Ama ben biliyorum, artık yalnız olmayacaksın. "Kendim uydurdum." Kaşlarını çattı. "Hem o süt olmasa da ben seni korurum, eğer inanmıyorsan git süte söyle o seni korusun."

Annesi kahkaha atarak, "Tamam," dedi ve ona sarılarak saçlarından öptü, yeniden annesinin parfümünün ne kadar güzel  koktuğunu düşündü. "Sen korursun beni." Sonra gülerek oğlunun gözlerinin içine baktı. "Ama korumazsan bozuşuruz, ona göre."

"Öyleyse bozuşmayacağız," dedi çocuk annesine sarılarak. "Ben varken canavarlar sana bir şey yapamaz."

Annesi, "Şu yatağın altındaki canavarlar," dedi kendi kendine. "Hani onların orada olmadığını biliyorduk."

Aslında, gerçekleri yatağın altında değil anne, diye geçirdi içinden. Evdeler, dolaşıyorlar.

Dışından ise, "Yoklar zaten," dedi ve yeniden kaşlarını çatarak annesine baktığında kadın güldü. "Unutma sözünü," dedi yeniden saçlarından öperek. "Beni korumazsan bozuşuruz."